İSTANBUL – Uzel Makina emekçileri, 20 yılı aşkın müddettir çalıştıkları fabrikadan alamadıkları tazminat hakları için Nakliyat-İş öncülüğünde Rami’deki Uzel Makina Fabrikası önünde eylemdeler. Tazminatları verilmeyen 2200 emekçinin direniş çadırlarındaki hareketleri bugün 15. gününde.

2008 yılında kapanan Uzel Makina Fabrikası 13 yıldır atıl halde görünüyor olsa da içinde hala ekipmanlar var. Bu yüzden özel güvenlik tarafından korunuyor.

‘ŞEREF KELAMI VERDİLER, HÂLÂ BEKLİYORUZ’

Direniş çadırındaki çalışanların birden fazla 20 yılı aşkın müddettir bu fabrikada çalışan çalışanlar. 2008’de dava süreci başlıyor. 2013’te iflas kararı veriliyor.

“Bize artık alacağınız devletten denildi. 7 yıldır iflas masası tasviye gerçekleştirmiyor. İflas masasına kayıtlı mallar şu an içeride duruyor” diyor Ahmet Akgün.

Akgün, 21 yıl fabrikada çalıştığını, iflastan sonra tazminatlarının ve 5 aylık maaşlarının verilmediğini, 13 yıldır haklarını aradıklarını şu sözlerle anlatıyor:

“3 ay maaşlarımız verilmeyince 2008 Temmuz sonunda 17 gün fabrikayı işgal ettik. ‘Çalışmıyoruz ancak fabrikadan çıkmıyoruz’ dedik. O vakit Türk-İş’e bağlı Türk-Metal Sendikası geldi buraya. Biz bütün sorumluluğu üzerimize alıyoruz, sizin bu işinizi yasal yollardan çözmek için bize vekalet vermeniz gerekiyor, 4 ay içinde bütün haklarınızı alacaksınız dediler. Gurur kelamı verdiler. O günden bugüne bekliyoruz. 5. ayın sonunda hala maaşlarımız verilmiyordu. Sonunda ‘biz artık çalışmıyoruz’ dedik. Çalışma Bakanlığı’na bu türlü bir fesih hakkımız olduğunu bildirdik.”

Tazminatları verilmeyen personellerin aksiyonu 15. gününde.

‘PARAVAN ŞİRKETLE FABRİKAYI BOŞALTMAYA ÇALIŞIYORLAR’

“2013 sonunda iflas kararı verildi. Tasviye süreçleri yapılmadı. O orta bir satış oldu lakin bu satış büsbütün uydurma bir satıştı. O gün burada hırsızlık hadisesi oldu. Güvenliği olan fabrikanın içerisini boşalttılar. Emniyet bize diyor ki, biz kamu güvenliğinden sorumluyuz, özel mülk güvenliği bizi ilgilendirmez. Burayı talan ettiler.”

Adem Bayındır, 22 yıl fabrikada çalıştığını söylüyor. O da 5 aylık maaşıyla birlikte tazminatını alamadığını lisana getiriyor.

“Burada traktör prototipleri var. Yani yalnızca numunesi çıkarılmış. Geçen hafta o modelleri çalmaya kalktılar buradan. 8 tane TIR getirmişler. Emniyet’i çağırdık. Kamyonu boşalttırdık. Biz alacaklı olduğumuz halde giremiyoruz. Buraya TIR getiriyorlar.”

‘2200 PERSONEL TAZMİNATLARINI ALAMADI’

DİSK’e bağlı Nakliyat İş Sendikası Genel Lideri Ali Istek Küçükosmanoğlu öncelikle fabrikanın geçmişini anlatıyor:

“Burası DİSK’e bağlı Maden-İş Sendikası’nın örgütlenmiş olduğu bir fabrikaydı. 1960’lı yıllarda yerli traktör üreten Türkiye’deki birinci büyük işletmelerden biri. Bu türlü bir geçmişi de var. 1970’te, 15- 16 Haziran emekçi direnişinde de kıymetli iştirak sağlayan öncü işletmelerden bir tanesi. 1977, 1 Mayıs katliamında ömrünü yitiren 2 emekçi bu fabrikada çalışan emekçilerden. 12 Eylül sonrasında burada Türk- Metal Sendikası örgütlendi.”

Uzel Makina 1960’lı yıllarda yerli traktör üretiyordu.

‘ORAYA BİR AVM YAPMAYI DÜŞÜNÜYORLAR’

Küçükosmanoğlu fabrikanın 2008’deki iflasından evvel yaşananları ise şöyle anlatıyor:

“Ahmet Uzel vefat ettikten sonra aile kendi içinde bir grup miras uyuşmazlığına giriyor. İradi bir halde iflasa sürükleniyor üzere bir durum var. Maaşları aylarca verilmeyince personeller zaten harekete başladı. Fabrikadan çıkmadı. Türk-Metal yöneticileri namus, onur kelamı vererek sorunu çözeceklerini söyleyerek emekçileri işten çıkardılar. Toplam 2200 personel çalışıyordu. 1500 tanesi mavi yakalı, 700’ü beyaz yakalı. Emekçilerden hiçbiri tazminatlarını alamadı.”

“Bir ihale yapıldı. Vera Varlık isimli şirket Uzer ailesinin borçlarını devraldı. Taşınmazlar piyasa kıymetinin çok altında Vera Varlık’a verildi. Lider Uzel buna itiraz etti. İhale iptal oldu. İstinaf’a gidildi. İstinaf’ta Lider Uzel davadan feragat etti. İşbirliği olduğunu düşünüyoruz. Nasıl bir işbirliği onu bilemiyoruz. Oraya bir rezidans, AVM yapmayı düşünüyorlar. Burada bir pazarlık kelam konusu lakin hiç olmazsa personellerin tazminatları verilsin.”

Emekçilerin fabrikanın sahibi Başkan Uzer’le ilgili savı paravan bir şirket olan Vera Varlık’ı kurmuş olduğu. Bu şirket aracılığıyla doküman düzenleyerek fabrikadaki malları almaya çalıştığını öne sürüyorlar.

‘HUKUKEN BİZİ İLGİLENDİREN BİR DURUM YOK’

Vera Varlık A.Ş. avukatı Esra Ulcay ise tezlere ait şunları söylüyor:

“Biz Uzer Makine şirketini devralmadık. Taşınmazını, fabrika binasını devraldık. İcra ihalesinden ihaleye girdik lakin ihale şimdi kesinleşmedi. Yaklaşık 1,5 yıldır hukuksal süreç devam ediyor. Şu an mülkiyet bize geçmiş değil.”

“İflas müdürlüğü yaptı ihaleyi. 400 küsur milyon üzerinden bir sayı belirlendi. Bizde ihaleden 223 milyon 700 bin liraya satın aldık burayı. Yordamına uygun biçimde alındı.”

“İşçilerin tazminatından borçlu firma sorumlu lakin biz ihalede bir bakiye ihale bedeli ödedik. Yaklaşık 60 milyon civarında para belgede bekliyor. İhalenin nihaileşmesi halinde bu para çalışanlara dağıtılacak. Bunun dağıtımını iflas yönetimi gerçekleştirecek. Hukuken bizi ilgilendiren bir durum yok aslında.”

Gazete Duvar