Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Ceza İnfaz Kurumları 10. Yıllık Kıymetlendirme Toplantısı’na katıldı. Bakan Gül burada yaptığı konuşmada, “Hukuk devletinin kurallarıyla, kurumlarıyla işlemesi için kıymetli gelişmeler aldık. Bunların en başında sıhhat hakkı gelmektedir. Hasta, tutuklu ve mahkumların sıhhat şartlarını güzelleştirecek tedbirlerin alınması devletin misyonu, tutuklu ve mahkumların de hakkıdır” sözlerini kullandı.

Ceza infaz ve kontrollü hürlük sürecinin uygunlaştırılması ve standartlarının yükseltilmesinin en değerli maksatlarından olduğunu söyleyen Gül, “Ceza infaz sürecinin konusu da öznesi de insandır. Ceza ve adalet sürecinin en kıymetli etaplarından birisi infaz etabı. Zira infaz alanı bütün ceza sistemimizin hukuk hasılasını ortaya çıkartan bir süreç. İnsan onurunu gözeten, hatası ne olursa olsun mahkuma insanca muameleden asla taviz vermeyen bir anlayışın sürdürülmesi temel beklentimiz” dedi.

’19 YILDA ÇOK DEĞERLİ BİR ZİHNİYET DEĞİŞİMİ İÇERİSİNE GİRDİK’

Gül, ceza infaz kurumlarının gerek ulusal gerek memleketler arası her türlü kurumun haberli ya da habersiz kontrolüne açık olduğunu tabir etti. “Devletin yaşaması insanı yaşatmakla, insanı onuruyla yaşatmakla olur” diyen Gül, “Devletin temeli adalet, adaletin temeli de insandır, insan onurudur, haysiyetidir. Bu sebeple temel görevimiz beşere dokunmak ve insanı kazanmak olarak özetlenebilir. Bütün ıslahatların temelinde insanı merkeze alıyoruz. Bu hassasiyet temelinde son 19 yılda çok değerli bir zihniyet değişimi içerisine girdik. Hukuk devletinin kurallarıyla, kurumlarıyla işlemesi için kıymetli gelişmeler aldık. Bunların en başında sıhhat hakkı gelmektedir. Hasta, tutuklu ve mahkumların sıhhat şartlarını güzelleştirecek tedbirlerin alınması devletin vazifesi, tutuklu ve mahkumların de hakkıdır” tabirlerini kullandı.

“Hükümlü dış dünya ile ne kadar kâfi bağ kurabilirse o kadar topluma entegre olma noktasında başarılıdır” diye konuşan bakan, “Buralarda kalan çocuklara da özel hassasiyet göstermeye devam etmenizi bekliyorum. Bu çocuklar da ‘Ben bir yanlış yaptım ancak devletim elimden tuttu. Bu yanlışa bir daha düşmeyeceğim’ diye bakabilmesi lazım. O çocukların elinden tuttukça devlete, millete, topluma ve kendisine olan itimadı artacaktır” dedi.

‘İŞKENCE, MAKUS MUAMELE MUHATAP OLMADIĞIMIZ HUSUSLAR OLARAK GÜNDEMİMİZDEN ÇIKTI’

Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Yunus Alkaç da 396 ceza infaz kurumunun, 144 kontrollü hürlük müdürlüğü ile 70 bin 393 işçi ile ‘çağdaş bir infaz sisteminin gerekliliğini yerine getirme sorumluluğunda’ olduklarını söyledi. Alkaç, “Sistematik azap, berbat muamele üzere insan onuruyla bağdaşmayan davranışları gerek ulusal gerek milletlerarası platformlarda muhatap olmadığımız bahisler olarak gündemimizden çıktı” diye konuştu. (AA)

Gazete Duvar