Adana’da 3 Mayıs gecesi yanındaki bir küme Furkan Vakfı mensubu ile sokağa çıkma kısıtlamasını ihlal ederek 22 mescitte itikaf ibadeti için toplanmaya çalıştığı suçlamasıyla gözaltına alınan Furkan Vakfı eski lideri Alparslan Kuytul’un gözaltı mühleti uzatıldı.
Kuytul’un Adana Emniyet Müdürlüğü’nde alınan tabiri Furkan Vakfı’na yakınlığıyla bilinen Furkan Haber sitesinde yayınlandı. Haberde Kuytul’a “Neden itikafa evinizden uzak farklı bir semtte girdiniz, vilayetimizde tam kapanma önlemleri uygulanmasına karşın ‘İtikaf’ ismi altında ‘Cami işgalini’ siz mi planladınız?” diye sorulduğu belirtildi.
Kuytul’un ise bu soruya, “İşgal eden onursuzdur. İşgal yapmadığımız halde bize; ‘İşgal yapmışsınız’ diyen de şerefsizdir! Mescitler Allah’ın meskenidir, işgal edilemez! İtikaf ibadeti ne vakitten beri işgal kabul ediliyor? Şayet işgalse, Diyanet İşleri Lideri neden; ‘Camilerde itikaf yapabilirsiniz’ diye açıklama yaptı? Bizim arkadaşlarımız müftülüğe gitti, ‘itikaf yasak’ diye bir şey denmedi. ‘İtikaf yapılacak’ dendi, sonrasında da yapılmayacağı ile ilgili bir açıklama gelmedi. İtikaf konusunda hutbeler verilir, beşerler teşvik edilir, hükümetin kanallarında da bununla ilgili programlar yapılmıştır” diye sordu.
Haberde Kuytul’a yöneltildiği belirtilen kimi sorular ve karşılıkları şöyle aktarıldı:
Soru: Tam kapanma kararlarını, ‘İktidarın diktatörlüğü ve ibadetlerin engellenmesi’ olarak değerlendirip dini hisleri istismar eforu içinde olduğunuz görülmektedir, bu durumu açıklar mısınız?
Kuytul: Ben Gaziantep’te mescitte itikaftaki insanlara yapılanları zulüm olarak gördüğümü söyledim, bununla ilgili birçok gazetecinin, siyasalın de benim üzere beyanatı var, hatta Antep Emniyet Müdürü vazifeden alındı. Tam kapanma diye bir şey kelam konusu değil, çalışma hayatının yüzde 70’i etkin, bu türlü bir genelge kelam konusu değildir, ayrıyeten mescitlere gitmek özgür. Ben ‘İbadetlerin yasaklanmaya çalışıldığı’ biçiminde bir algı oluşturmaya çalışmadım, tam tersine mescitler açık ve itikaf hür olduğu halde neden yasaklanıyor, bununla ilgili konuştum. ‘Dini hisleri istismar çabası’ diye sorularak bana hakaret ediliyor, ben ömrümü İslam hizmetine adadım. Birtakım güçler kendilerine muhalif olanları ‘Dini istismar ediyorsunuz’ diyerek susturmaya çalışıyor.
Soru: İtikaf ibadeti, ismi altında gerçekleştirilen ‘Cami işgali’ hareketlerinin talimatını siz mi verdiniz?
Kuytul: Talimatı veren şahsen Peygamber Efendimizdir. Diyanet de bunun sünnet olduğunu kabul eder ve her sene mescitleri buna hazırlar, münasebetiyle benim talimatıma gerek yok, herkesin bildiği bir bahistir. İtikafa giren herkes kocaman insan, kimse benim memurum değil, benden maaş alıyor değiller, yapmadıklarında benden ceza alıyor da değiller. Onlar buyruğu şahsen Allah’tan, Peygamberinden alıyorlar, ben dinde olmayan bir şey mi söylüyorum ki, itikaf talimatını benden almış olsunlar?
Soru: İtikaf ibadeti, ismi altında kitleleri ‘Sivil itaatsizliğe’ yönlendirmekteki maksadınız nedir?
Kuytul: Ben insanları itikafa teşvik ettim, bunun sivil itaatsizlikle zerre kadar alakası yoktur. Mescitler açık ve itikaf özgür olduğuna nazaran, itikafa mani olmak buyruklara itaatsizliktir! Yani benim değil, emniyetin yaptığı sivil itaatsizliktir. Sivil itaatsizlik yapmak isteyen beşerler meydanlarda yapar ve bunun bir sivil itaatsizlik olduğunu belirtir. İtikaf mescitte, dört duvarın ortasına kapanarak yapılır, bunun sivil itaatsizlikle alakası ne? Kanunda ‘Sivil itaatsizlik’ diye bir kavram yoktur, kanunsuz da kabahat olmayacağına nazaran, bu türlü bir ithamda bulunulamaz!
Soru: Mevcut hükümetin ‘Ramazan ayının sönük geçmesine vesile olduğu’ suçlamasında bulunarak halkı, kin ve düşmanlığa sevk etmenizdeki emel nedir?
Kuytul: Ben hükümeti değil, din düşmanı derin komiteyi suçladım, hükümetin onların yaptıklarına karşı durması gerekirdi, durmadı, benim eleştirim bunadır. Halkla hükümeti karşı karşıya getirmek üzere bir derdim yok, tersine cami baskınlarıyla hükümet sıkıntı duruma düşürülmüştür, ben bunlardan Cumhurbaşkanının da rahatsız olduğu kanaatindeyim, o yüzden Antep Emniyet Müdürünü misyondan almıştır. Benim yaptığım konuşmalarla değil, emniyetin yaptığı yanlış davranışlarla beşerler bu hükümetten nefret eder, ben bu konuşmamla hükümeti ikaz ettim.
Soru: Neden itikafa evinizden uzak farklı bir semtte girdiniz, vilayetimizde tam kapanma önlemleri uygulanmasına karşın ‘İtikaf’ ismi altında ‘Cami işgalini’ siz mi planladınız?
Kuytul: Konutumun oradaki cami itikafa uygun değildi, ben Furkan Kuşağı Mecmuası’nın başyazarıyım, benim için sokağa çıkma yasağı yok, mecmua müellifleri ve çalışanları yasaktan muaftır. Ben de, arkadaşlarımın bulunduğu mescitte itikafa girmek istediğim için oraya gittim. Talimat vermediğimi daha evvel de söyledim, talimatı 1400 sene evvel efendimiz vermiştir, benim vermeme gerek yok. İtikaf yasaklı bir aksiyon değil, sünnet olan bir ibadettir.
Soru: Cami imamlarının, ‘Tam kapanma’ nedeniyle ‘Camilerde itikafın yasak’ olduğunu belirtmesine karşın, ikazları yok sayıp ‘Camileri işgale’ devam ederek ‘Sivil itaatsizliği’ sürdürmüşsünüz, bu aksiyonu niye gerçekleştirdiniz?
Kuytul: Cami vazifelileri bu türlü bir şey söylemedi, müftülüğe başvurun dedi, müftülük evrak almadı fakat yasak da demedi. Biz imamların mı kelamını dinleyeceğiz, müftülerin-diyanetin açıklamasına mı bakacağız?
Emniyet Genel Müdürlüğünün bahisle ilgili yaptığı açıklamada gözaltılarla ilgili, “İnanç hürriyetinin kullanılmasını engelleme”, “kanunlara uymamaya tahrik”, “suç işlemeye tahrik” ve “görevi yaptırmamak için direnme” olmak üzere dört suçlama olduğu belirtilmişti.
Müdahale sırasında mescitte bulunanlara biber gazı sıkan bekçi vazifeden uzaklaştırılmış, Gaziantep Emniyet Müdürü Cengiz Zeybek de emekliye ayrılmıştı.
Gazete Duvar
