Ankara simidine artırım yapıldığı açıklandı. Ankara Pideciler Simitçiler ve Çörekçiler Esnaf ve Sanatkarlar Odası Lideri Savaş Delibaş, urtan un fiyatları nedeniyle yarından itibaren 2 lira olan Ankara simidinin 2 lira 50 kuruşa satılacağını duyurdu.
Delibaş yaptığı yazılı açıklamada, “Gerek un ve susam fiyatlarının gerekse eleman yevmiyesi, elektrik, doğalgaz, akaryakıt, kira üzere girdi maliyetlerinin çok yükselmesinden ötürü ister istemez yeni bir fiyat ayarlamasına gidilmesi kaçınılmaz olmuştur” dedi.
‘MALİYETLERE YÜZDE 80-90 ARTIRIM GELDİ’
Delibaş, maliyetlerine yüzde 80-90 oranında çok artırım geldiğini kaydederek, şunları belirtti:
“Bir evvelki artırım devri olan geçen yıl 2020’de simitlik unun çuvalı 110 lira, susam kg fiyatı 12 lirayken bugün geldiğimiz noktada un 190-220 lira ortasında, susam ise 23 lira. Yeniden son periyotta katı sıvı yağdan tutun pandemi periyodunda iş veremediğimiz ustalar diğer mesleklere yöneldiği için artan eleman-usta yevmiyeleri, elektrik, doğalgaz, akaryakıt ve kira bedelleri üzere girdi maliyetlerinin çok yükselmesinden ötürü simit fiyatını güncellemek durumunda kaldık. 100 gram simit 2 liradan satılırken tıpkı gramajdaki simit 2 lira 50 kuruş oldu. 50 kuruşluk bir güncelleme yapmak zorunda kaldık. Şayet gerçek bir Ankara simidi yapmak istiyorsak, lezzetinden, kalitesinden ödün vermek istenmiyorsa, bu güncelleme kaçınılmaz olmuştur. Birçok vilayette simidin 2 lira 50 kuruş olduğunu söyleyebiliriz. Müşterilerimizin bizi anlayışla karşılayacağına inanıyoruz. Simit üretimindeki ana kalemlerin fiyatlarının artışı durdurulamaz ve devam ederse, artan maliyetler nedeniyle yeni fiyat artışları kaçınılmaz olacaktır. Sistem ister istemez kendi kendine fiyat ayarlaması yapacak.”
‘SİMİTÇİLİK MESLEK OLARAK TÜKENMEK ÜZERE’
Pandemi sürecinde salgın tedbirleri nedeniyle simitçi esnafının ağır bir yükle karşılaştığını belirten Oda Lideri Delibaş’ın açıklaması şöyle:
“Pandemi sürecinde odamıza kayıtlı 80 civarında simit imalatı yapan simitçiliğin temel taşı fırın kapatmak zorunda kaldı. Şu an kalan 30 civarında simit fırınımız ise kapatmamak için direniyor. Kapanan simit fırınlarımız klasik taş fırın, gerçek Ankara simidi yapan fırınlarımızdı ki bu fırınlarımız herkesin bildiği üzere sokak ortalarında işe giderken, okul yollarında simit satıcılarından, camekanlardan alınan bol susamlı çıtır çıtır, tadına doyum olmayan gerçek Ankara simidinin imalatının yapıldığı fırınlardı. Aslında bu fırınları kaybetmek demek, Ankaramızın pahasını, kültürünü kaybetmek demektir. Ayrıyeten, bu simit fırınları bugünkü simit kafelere usta yetiştiren bir nevi okullardı. Kalitesi tescil ve kontrolle korunan, coğrafik işaret tescilli Ankara simidini yaşatmamız; Ankara simidi kültürünün devam edebilmesi için bu işin kaynağı olan bu fırınları desteklememiz, kıymetlerimizi kaybetmememiz gerekiyordu, lakin maalesef bunu yapamadık. Simit fırınlarının günden güne kapanmasıyla birlikte simitçilik artık meslek olarak tükenmek üzere. Simitçiliğin meslek liselerinde mesleksel eğitimle birlikte meslekleştirilmesi konusu önemli manada ele alınmalı.” (ANKA)
Gazete Duvar
