DUVAR– Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Lideri Ali Babacan, partisinin 1. Olağan Adıyaman Vilayet Kongresi’nde konuştu.
Babacan konuşmasında hükümeti eleştirerek “Getirdikleri bu partili cumhurbaşkanlığı sistemi ayaklarına dolanıyor. Küçük ortak, büyük ortak üzerinde neredeyse vesayet oluşturmuş durumda. Büyük ortak kendi mensuplarının prestijini bile savunamaz halde. Türkiye siyaseti çok sayıda enteresan olaya şahit olmuştur lakin bir siyasi partinin direksiyonuna öteki bir partinin genel liderinin geçmesine herhalde birinci kere şahit oluyoruz” dedi.
Babacan’ın konuşmasından satır başları şöyle:
OLAY SAYISINDA DÜNYADA BİRİNCİ 5’TEYİZ: Hükûmetin ilgili bakanı pandemiyle ilgili aylardır hepimizden gizlenen olay sayılarını açıkladı. Geçtiğimiz haftalarda olay sayısı açısından Türkiye’nin dünyada birinci beşte olduğunu söylemiştim. Hatta iddiası sayılarımızı da paylaşmıştım. Ortaya çıktı ki iddiamız doğruymuş. Dün açıkladıkları sayı, ABD ve Hindistan’ın çabucak peşinden üçüncü olduğumuzu gösteriyor. Alışılmış açıklanan sayılara inanıp inanmamak öbür mesele…
ANLAŞILAN HASTA SAYILARI DA GERÇEK DEĞİL: Açıklama yapmak demek, bir şeyi açıklığa kavuşturmak demektir. Bugüne kadar topluma tam olarak neyi açıkladıklarını bile anlayamadık. Bu sefer de hasta tarifi yine yapıldı. “Sadece hastanede yatanlar” denildi. Anlıyoruz ki günlük tablolarda açıkladıkları hasta sayıları da yanlışsız değil.
İNSANIMIZIN SIHHATİNİ AYLARDIR TEHLİKEYE ATTINIZ: Şeffaf olun, işin ucunda bu milletin hayatı var. Sadece propaganda yapmak için olur olmadık şeylere “beka meselesi” diyorsunuz. Gerçek beka bu milletin sıhhatidir. İnsanımızın sıhhatini aylardır tehlikeye attınız. 1 Haziran’dan itibaren neredeyse tek bir tedbir almadan hastalığın yayılmasını izlediniz. Ekonomiyi batırdığınız için, halkımızın sıhhatini gözden çıkardınız.
BÜYÜK ORTAK MENSUPLARININ PRESTİJİNİ BİLE SAVUNAMIYOR: Küçük ortak, büyük ortak üzerinde neredeyse vesayet oluşturmuş durumda. Büyük ortağın problemlerinin nasıl çözüleceğini küçük ortak belirliyor. Büyük ortağın kurucularına, büyük ortağın gözü önünde ağıza alınmayacak, yakışıksız, düzeysiz tabirler kullanılıyor. Büyük ortak kendi mensuplarının prestijini bile savunamaz halde. Türkiye siyaseti çok sayıda enteresan olaya şahit olmuştur lakin bir siyasi partinin direksiyonuna diğer bir partinin genel liderinin geçmesine herhalde birinci kez şahit oluyoruz.
CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİ AYAKLARINA DOLANIYOR: Getirdikleri bu partili cumhurbaşkanlığı sistemi ayaklarına dolanıyor. Hani “nereden nereye” diyoruz ya, 20 yıl evvel adalet için yola çıkanların ümidine bir bakın, bir de artık tek kişinin kelamına mutlak itaat hallerine. Birinin istifasını iste, bir oburunu disiplin heyetine sevk et… En ufak bir farklı fikre tahammülü olmayanlar hangi demokrasiden kelam edebilir? Bunun samimiyetine kim inanır?
GAZETECİLERİN TOPLUMSAL HAKLARINA KESİNLİKLE SAHİP ÇIKACAĞIZ: Anayasa Mahkemesi, yıpranma hakkında basın kartı olup olmamasının bir değeri yoktur, dedi fakat uyulmadı. Gazeteciler kar kış dinlemeden, sabahtan gece yarılarına kadar haberin peşinde koşarlar. Ağır ve yıpratıcı şartlar altında çalışan gazetecilerimiz yıpranma hakkından, fiili hizmet müddeti artırımından faydalanabilmeli. Tüm gazetecilerimizin toplumsal haklarına kesinlikle sahip çıkacağız.
MAHALLÎ BASINA KREDİ TAKVİYESİ VERİLMELİ: Krizde olan iktisada pandemi de eklenince mahallî basının ilan ve reklam gelirleri neredeyse durma noktasına geldi. Lokal basınımıza da faizsiz kredi takviyelerinin verilmesini, taksitlerinin en az bir sene geri ödemesiz yapılandırılmasını öneriyoruz. Birikmiş SGK ve vergi borçlarının faizsiz olarak ötelenmesini öneriyoruz. Mahallî kanallarımızdan alınan uydu bedellerinde indirim yapılmasını ve mahallî kanallarımızdan alınan RTÜK hisselerinin bir mühlet alınmamasını öneriyoruz.
Gazete Duvar
