Cihan Başakçıoğlu

İZMİR – Aliağa’da 2019 lokal seçimleri öncesi CHP İzmir Vilayet Delegesi Ertekin Gültekin’e yönelik gerçekleştirilen planlı silahlı atağın davası Karşıyaka Ağır Ceza Mahkemesi’nde yine görülmeye başlandı. Üç yıldır tek bir kişinin tutuklanmadığı davada Gültekin ve avukatının azmettirici olarak işaret ettiği Aliağa Belediye Lideri Serkan Acar’ın ise tabirine bile başvurulmadı.

2019 Lokal seçimleri öncesinde İzmir’in Aliağa ilçesinde yaşayan bilgisayar mühendisi ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Vilayet Delegesi Ertekin Gültekin’e yönelik silahlı taarruz düzenlendi. 16 Ocak 2019 tarihinde gece geç saatlerde meskeninin önünde düzenlenen silahlı akında Gültekin yaralanırken, saldırganlar olay yerinden araçla uzaklaştı. Hücumun akabinde başlatılan soruşturma kapsamında ele geçirilen bilgiler ise olayın bir “suikast girişimi” olduğunu açığa çıkardı.

Gültekin’in hücumdan evvel bir hafta boyunca takip edildiği, girip çıktığı yerlerin gözlendiği öğrenildi. Soruşturma sonucunda Gültekin’in atak günü konuta yürüyerek gitmesi için arabasının lastiklerinin kesilerek patlatıldığı ortaya çıkarken, tekrar hücumun gerçekleştirildiği dakikalarda bir kişinin gözcülük yaptığı, bir kişinin de araçta beklediği belirtildi.

GÜLTEKİN: AKINDAN EVVEL LİDER SERKAN ACAR TARAFINDAN TEHDİT EDİLDİM

Atağın çabucak akabinde tedavi gördüğü hastanede tabirine başvurulan Gültekin, olaydan bir müddet evvel MHP’li Aliağa Belediye Lideri Serkan Acar tarafından makamına çağrıldığını ve tehdit edildiğini öne sürdü. Görüşmede Acar’ın kendisine Aliağa Ekspres Gazetesi’nde çalışan ve muhalif yazıları nedeniyle darp edilen gazeteci Bülent Pınarbaşı’yı örnek olarak işaret ettiğini söyleyen Gültekin, “Aleyhimize toplumsal medyada paylaşımların var. Gazeteci Bülent Pınarbaşı’nın başına neler geldi biliyorsun. Senin de başına neler geleceğine ben garanti veremem” biçiminde tehdit edildiğini tez etti. Gültekin, belediye liderinin yanı sıra onun Bilgi Süreç Müdürü Fahrettin Akış’tan şüphelendiğini de tabir etti.

TEK BİR TUTUKLU SANIK YOK

Soruşturmanın tamamlanmasının akabinde ise Aliağa 2’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde “Silahla yaralama” cürmünden yargılama başladı. Açılan davada tetiği çeken kişinin daha evvel de farklı cürümlerden sabıkası bulunan Olcay Acar olduğu anlaşılırken, davada Belediye Lideri Acar’ın makam sürücüsü Mete Vural ve Bilgi Süreç Müdürü Fahrettin Akış da sanık olarak yer aldı. Lakin Lider Serkan Acar’ın ismi yargılamada da hiçbir halde yer almadı.

Davada taarruza uğrayan Gültekin’in avukatı Çiğdem Armutlu, cürmün “Silahla yaralama” değil, “Adam öldürmeye teşebbüs” hatası olduğunu belirterek, sanıkların bu hatadan yargılanmalarını talep etti. Davanın ikinci celsesinde bu talebi kabul eden mahkeme, misyonsuzluk kararı vererek, davayı Karşıyaka 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi. Ayrıyeten dava kapsamında hiçbir sanık tutuklu yargılanmazken, birinci celsede sanıklar hakkında verilen isimli denetim kararı da daha sonra kaldırıldı.

Çiğdem Armutlu

SES KAYITLARI KİRLİ PAZARLIKLARI ORTAYA DÖKTÜ

Yargılama sürecinde Avukat Armutlu’nun aracının camına bir zarf bırakıldı. Kimin tarafından bırakıldığı belirli olmayan zarfı açan Armutlu, içerisindeki flash belleği incelediğinde davanın seyrini değiştirebilecek bir ses kaydı ile karşılaştı. Kayıttaki seslerden biri olayın faillerinden Olcay Acar’a aitken, başka sesin ise Aliağa Belediye Lideri Serkan Acar’ın sürücüsü Metin Vural’a ilişkin olduğu anlaşıldı.

Kayıtlarda Olcay Acar’ın, “Dediniz ki o bizim liderimizi rahatsız ediyor, susturduk. Lideri satan var m? Seni satan var mı? Birini satan var mı? Fahrettin’i Kürşat’ı hepsi işin içinde. Hepsi benim yapacağımı, yapmadan evvel bu işi bilen beşerler. Kendimi mahvederim satmam” halinde konuşmaları dikkat çekti. Tekrar kayıtlarda Metin Vural’a ilişkin olduğu belirtilen sesin, Acar’a vaatlerde bulunduğu yer aldı.

‘SALDIRI SERKAN ACAR VE FAHRETTİN AKIŞ’IN BUYRUĞU İLE GERÇEKLEŞTİ’

Karşıyaka 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ne devredilen yargılamanın birinci duruşması ise bu hafta görüldü. Tutuklu tek bir sanığın bulunmadığı davada, birinci duruşmaya olayın faili olduğu tabir edilen Olcay Acar katılmadı. Duruşmada sanık sözlerine başvurulurken, müşteki Gültekin de tabir verdi.

Sanıklarla rastgele bir hasımlığının bulunmadığını belirten Gültekin, “Ben beni vuran kişiyi görmedim, karanlıktı. Sanıklarla rastgele bir uyuşmazlığım hasımlığım bulunmamaktadır. Belediye Lideri Serkan Acar ile Özel Kalem Müdürü Fahrettin Akış’ın buyruğu ile olayın gerçekleştiğini düşünüyorum. Şikayetçiyim, davaya katılmak istiyorum” dedi. Serkan Acar’ın misyona geldikten sonra 104 kişiyi işten çıkarması ve ‘yaptığı yolsuzluklar’ ile ilgili toplumsal medyada paylaşımlar yaptığını ve lokal gazetelerde yazılar kaleme aldığını belirten Gültekin, bu nedenle amaç olduğunu ve kendisine hasımlık beslendiğini de savundu.

Tabirlerin akabinde mahkeme heyeti, davayı 24 Haziran tarihine erteledi fakat yeniden tutuklama kararı çıkmadı.

‘SES KAYITLARINDA MAKAM SÜRÜCÜSÜ MUHAKKAK LİDER İSMİNE KONUŞUYOR’

Yaklaşık üç yıldır tek bir kişi tutuklanmadan süren “suikast girişimi” yargılamasını avukat Çiğdem Armutlu Gazete Duvar’a kıymetlendirdi. Ağır ceza mahkemesinde yapılan birinci duruşmaya değinen Armutlu, kelam konusu ses kayıtlarının tekrar gündeme geldiğini belirtti. Armutlu, “Ses kaydında konuşmaları geçen iki kişi var. Biri makam sürücüsü Mete Vural, oburu de tetikçilik yapan Olcay Acar. Olcay Acar kendini garantiye alabilmek için bu türlü bir konuşmayı kaydetmiş olabilir diye varsayım ediyoruz. Ortalarında çok yakışıksız ve kirli pazarlıklar olduğu konuşmalardan anlaşılıyor. Mete Vural, ‘Biraz sabret seçimler yakın. Lider şu an çok rahatsız. Seçimlerden sonra sana iş ayarlayacağız’ üzere bir sürü vaatler var. Ses kayıtlarında sıradan bir makam sürücüsünün kendi gücü ve imkanlarıyla gerçekleştiremeyeceği vaatler kelam konusu. Orada mutlaka lider ismine konuşuyor” dedi.

Ses kaydının hukuka ters bir kanıt olduğu gerekçesiyle evraktan çıkarılmasının talep edildiğini fakat mahkemenin bununla ilgili bir karar vermediğini belirten Armutlu, “Bu kaydı biz almadık, zorla da ele geçirmedik. Bu nedenle hukuka uygun bir kanıt olduğunu düşünüyoruz. Lakin bununla ilgili kıymetlendirme ve karar verme yetkisi tabi ki mahkemenindir” dedi.

‘DEVLET MEMURU AĞIR CEZADA YARGILANIYOR HAKKINDA SORUŞTURMA YOK’

Evraktaki kanıt durumuna nazaran yargılanan sanıkların hak ettikleri cezaları almalarını umut ettiklerini söyleyen Armutlu, “Asıl tetikçi duruşmaya da gelmedi. Muhtemelen firari durumda. Fahrettin Akış da duruşmaya gelmedi. Akış devlet memuru olduğu halde ve bununla ilgili kaymakamlığa yazı ve müracaatlar bulunmasına karşın hakkında hiçbir formda idari soruşturma açılmadı. Disiplin soruşturması da açılmadı. Bu hukuka karşıt bir durumdur. Bununla ilgili de ayrıyeten hata duyurusunda bulunacağız. Ağır ceza mahkemesinde yargılanıyor fakat hakkında açılan hiçbir soruşturma yok” diye belirtti.

‘BELEDİYE LİDERİ DA AZMETTİRİCİ OLARAK YARGILANMALI’

Savcılık kademesinde soruşturmanın eksik yapıldığını söyleyen Armutlu, Lider Acar’ın da tabirine başvurulması gerektiğinin altını çizdi. Armutlu, “Hukuksuzluklarla örülü bir belge. Elimizden geleni yapıyoruz. Yapmaya da devam edeceğiz. Lider ısrarla bu belgeye dahil edilmedi. Biz liderin azmettirici olarak yargılanması konusunda taleplerde bulunduk. Lakin taleplerimiz görmezden gelindi. Müvekkilimizin bu noktada beyanları bulunmasına karşın hiçbir halde sözüne başvurulmadı. Sıradan bir vatandaşın başına bu türlü bir olay gelse ve birinden şüphelendiği istikametinde tabir verse o kişi birebir gün gözaltına alınır. Fakat Belediye Lideri olunca hiçbir formda süreç dahi yapılmadı” diye konuştu.

24 Mart tarihi itibariyle Serkan Acar hakkında da müstakil olarak Aliağa Cumhuriyet Başsavcılığı’na cürüm duyurusunda bulunduklarını da söyleyen Armutlu, bu olayın açıklığa kavuşması, azmettireninden, gözcülük ve sürücülük yapanına, aracın lastiğini kesenine kadar iştirak eden ne kadar sanık varsa hepsinin ceza alması için tüzel çabayı sürdüreceklerini vurguladı.

Gazete Duvar