Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Genel Lideri Selçuk Kozağaçlı’nın tutuklu olarak yargılandığı 22 sanıklı davanın duruşması İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Silivri Kapalı Cezaevi Yerleşkesinde görüldü. Selçuk Kozağaçlı ve Barkın Timtik’in tutukluluğun devamına karar verildi. Duruşma 5-6-7 Ocak 2021 tarihine ertelendi.
Duruşmada mütalaaya karşı beyanda bulunan Selçuk Kozağaçlı, iddianamedeki dokümanları hazırlayanların ya içerde ya da yurt dışına kaçmış olduğuna vurgu yaptı.
‘BU RUH HALİNİ KOPYALAYABİLİR Mİ SAVCILIK’
“Mahkeme talepler için kime yazacak?” diye soran Kozağaçlı, “Tübitak Lideri da cemaatçiydi Tübitak’a yazmayı düşünüyorsanız. İsimli Tıp’a yazmayı düşünüyorsanız Haluk da cemaatçiydi yeni tahliye oldu, uzmana yazacaksanız uzman de cemaatçiydi, polis cemaatçiydi… Adem Özcan kendisine Allahtan diğer kimsenin dokunamayacağı inancıyla yazdı benim hakkımda onları. Bu ruh halini kopyalayabilir mi savcılık? Bu ruh halini kopyalayamıyorsanız, metni kopyalamak işe yaramaz” diye konuştu.
‘İDDİA OLAN DOKÜMANLARI ALANLAR YA İÇERİDE YA DA KAÇMIŞ’
Kozağaçlı kelamlarını şöyle sürdürdü: “Mütalaanıza temel aldığınız evrakların aslında olmadığını söylüyoruz, kovuşturmanın genişletilmesini istiyoruz, kanıt uyduruyorsunuz, ‘Suç işliyorsunuz’ diyoruz; siz ‘Dosyanın temeline tesir etmez’ diyorsunuz. Cürüm işliyorsunuz. Belçika dokümanları diye bir şey yok. İsimli istinabe diye bir kurum yok. Adem talep etmiş, Adem’in yanında yatan diğer bir hakim kabul etmiş. Sav olan dokümanları alanlar ya içerde ya da kaçmış. Hollanda/ Belçika evraklarını almaya giden polisler harcırahı yeyip dönmüşler benim anladığım. Tutanakta imzası olan polis, 15 Temmuz’da kamuflajlı kıyafeti ile Emniyetin önünde ZPT’nin içinden gözaltında alındı. Adam Emniyeti teslim almak üzere gitmiş.”
‘SAVUNMA MESLEĞİ SANIK SANDALYESİNE OTURTULDU’
Duruşmada kelam alan eski Cumhuriyet Başsavcısı ve eski CHP Milletvekili İlhan Cihaner, “Bu davanın en değerli tarafı, sanıklar kadar savunma mesleğinin de sanık sandalyesine oturtulmuş olması. İddianamede sanıkların hangi hukuk ofisine bağlı, kaç avukat tarafından savunulduğu bile iddianamede kelam konusu ediliyor, mütalaada değiniliyor. Bu davada kelam konusu edilen ‘susma hakkı’nın bile ‘örgütsel bir tavır’ olarak kelam konusu edilmesi kabul edilemez” diye konuştu.
‘KUMPAS DAVALARININ TÜM DEFOLARI BU DAVADA’
“Burada yargılanan sanıklar, kamuoyu gözünde de Fethullahçı savcılar devrinde olduğu üzere, hatalı olarak algılatılmaya çalışılıyor” diyen Cihaner, “Anayasal hak olan toplantı ve şov yürüyüşü insani bir hal olan cenaze iştirakleri bile cürüm olarak öne sürülüyor. Ben de bir ‘terör örgütü’ mensubu olarak yargılandım bir devir. Fethullahçı terör örgütünün ‘gizli tanıklığı’ nasıl kullandığını, dijital bilgilerin nasıl ürettiğini gördük. Kumpas davalarının tüm defoları bu davada kelam konusu. Meğer AHİM, saklı şahitlerin dinlenmesine çok sıkı koşulara bağlıyor. Sonuç olarak, savcılığın temel hakkındaki mütalaası geri çekilmeyecekse, mütalaaya karşı temel hakkında savunma için mühlet talep ediyoruz” dedi.
SAVCILIK MÜTALAASINI VERMİŞTİ
Evvelki gün mütalaasını açıklayan Cumhuriyet Savcısı, Selçuk Kozağaçlı hakkında 30 yıla; Barkın Timtik hakkında ise 53,5 yıla kadar mahpus cezası istedi. Tutuksuz yargılanan Avukat Taylan Tanay için de yakalama kararı çıkarılması ve Taylan’ın 56 yıla kadar cezalandırılması talep edildi.
Mütalaada, alınan şahit beyanlarından ve haklarında soruşturma yürütülen ve faal pişmanlık kararlarından yararlananların verdikleri tabirlerden; sanıkların silahlı terör örgütü DHKP/C’nin üst idaresinin talimatları ile kurulan ve faaliyet yürüten ve örgüt içerisinde “sporcular” olarak anılan Halkın Hukuk Ofisi’nde faaliyette bulundukları öne sürüldü. (HABER MERKEZİ)
Gazete Duvar
