DUVAR – Kendisine sistematik şiddet uygulayan eşi Hasan Karabulut’u öldüren ve mahallî mahkeme tarafından 15 yıl mahpus cezası verilen Sıkıntım Doğan’ın belgesine ait duruşma Yargıtay 1 No’lu Ceza Dairesi’nde görüldü.
Tutuksuz olan, 15 yıl mahpus cezasına karşı “meşru müdafaa” talebi ile temyiz müracaatında bulunan Zahmetim Doğan duruşmaya katılmazken, çok sayıda avukat duruşmada hazır bulundu.
‘SALDIRILARDAN ÖTÜRÜ ÇİLEM’İN KAYGI YAŞAMASI DOĞAL’
Çok sayıda bayan avukatın dayanak verdiği Doğan’ın Yargıtay’daki duruşması sırasında, “Yetki belgesi” krizi yaşandı. Mahkeme heyeti, Doğan’ın asıl vekili dışında yetki dokümanı verilen avukatların duruşmaya katılamayacağını belirtti. Avukatlar, yöntemde yeri olmayan uygulamaya itiraz etti.
Duruşmada birinci kelam avukat İsa Ayanoğlu’na verildi. Ayanoğlu, legal müdafaa kapsamında Türk Ceza Kanunu’nun 27’inci hususunun uygulanmasını talep etti.
Duruşmada Avukat Ayşe Zilan, Yargıtay 1’inci Ceza Dairesinin legal müdafaa kararlarını uyguladığı birtakım kararlardan örnekler vererek Sıkıntım Doğan’ın durumunun da bunlara benzediğini tabir etti.
Avukat Bahar Melek Dizdar ise, “Tüm kabahatler bir heyecan psikolojisi altında işlenir. Olay anında halihazırda bir taarruzun olup olmaması legal müdafaa uygulanması noktasında tek şart değildir. Daha evvelki ataklardan ötürü Çilem’in can korkusu yaşaması doğaldır” sözlerini kullandı.
‘ÇİLEM YALNIZCA KENDİNİ VE ÇOCUĞUNU KORUMAK İÇİN HAREKET ETTİ’
Kendi hayatını savunmak zorunda kalan bir bayanın 15 yıl ceza almasına itiraz ettiklerini belirten Avukat Büşra Özbiçer ise, “Çilem hayatını savunmasaydı, bugün burada Hasan Çilem’i öldürmekten yargılanıyor olacaktı. Failler erkek olduğunda lehe kararlar çok kolay uygulanabiliyor. Bayan olduğunda ise tereddüt ediliyor” diye konuştu.
Zahmetim Doğan’ın kocasının pek çok cürümden sabıkalı olduğunu, polisi dahi yaraladığını belirten Avukat Ümit Büyükdağ, “Çilem 2 yıl boyunca daima şiddet görmüş. Zahmetim o tarihlerde Emniyet ile işbirliği halinde olup kocasının tutuklanmasını sağlamaya çalışmış ve onun bunu öğreneceğinden çok korkuyor. Olay günü Hasan Çilem’i fuhuş yapması için Antalya’ya götüreceğini söylüyor, Zahmetim itiraz ettiğinde onu dövüyor” dedi.
Hasan Karabulut’un Sıkıntım Doğan’ı öldürmek isterken olayın yaşandığını belirten Avukat Candan Dumrul ise, “Maktul Çilem’i öldürmek isterken Sıkıntım silahı ele geçirdi ve nasıl olduğunu bile hatırlayamadığı bir halde Hasan’ı öldürdü ve fakat bu biçimde hayatta kalabildi. Dehşet en güçlü histir. Bütün hislerden evvel o hissedilir. Öfke bile ondan sonra gelir. Zahmetim yalnızca kaygı ile kendini ve çocuğunu korumak için hareket etmiş” tabirlerini kaydetti.
DURUŞMA 4 KASIM’A ERTELENDİ
Mahkeme heyetinin sık sık avukatların beyanlarına müdahale ettiği duruşma kasım ayına ertelendi. Kendisine sistematik şiddet uygulayan ve fuhuşa sürüklemek isteyen Hasan Karabulut’u öldüren Zahmetim Doğan’ın Yargıtay 1’nci Ceza Dairesi’nde görülen evrakının ikinci duruşması 4 Kasım 2021 tarihinde görülecek.
‘BEKLENTİMİZ 4 KASIM’DAKİ KARARLA ÇİLEM’İN BERAAT ETMESİ’
Yargıtay’da görülen duruşmanın akabinde açıklama yapan Doğan’ın avukatları, “Burada yargılanan erkek şiddeti olması gerekirken yargılanan Zahmetim olduğu için onunla dayanışmaya geldik. Zahmetim devlet müdafaasında olmasına karşın kendi hayatını savunmak zorunda kalmıştır. Kendisini korumayan devlet mevcut ve kendisini savunmak zorunda kalmıştır. Lokal mahkeme tarafından cezalandırılmıştır ve cezalandırılması gereken Sıkıntım değildir. Çilem’in legal müdafaa kararlarından yararlanması için savunmalarımızı ilettik. Bu doğrultuda beklentimiz 4 Kasım’da açıklanacak kararla birlikte müvekkilimizin beraat etmesidir” dedi.
NE OLMUŞTU?
Sıkıntım Doğan, 8 Temmuz 2015 tarihinde Adana’da kendisine şiddet uygulayan ve seks personelliği yapmaya zorlayan kocası Hasan Karabulut’u öldürdüğü için ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezası istemiyle Adana 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmıştı. “Tahrik ve iyi hal indirimi” ile 15 yıl mahpus cezası alan Doğan, avukatlarının isimli denetimle tahliye edilmesi tarafında talepte bulunması üzerine 20 Haziran 2016’da 50 bin TL kefalet kaidesiyle tahliye edilmişti. Karar belgesinin Yargıtay’a taşınmasının akabinde birinci dava bugün (21 Ekim) Yargıtay 1’inci Ceza Dairesi’nde görüldü.
Gazete Duvar
