Gelecek Partisi Genel Lideri Davutoğlu, Van’daki programının üçüncü gününde, kent merkezindeki bir otelde düzenlenen ‘Van’da Demokratik geleceğin inşası Kürt meselesi’ toplantısına katıldı. Bölgedeki sivil toplum kuruluşu (STK) temsilcileri, akademisyen, gazeteci- müellifin katıldığı basına açık kısımdaki toplantıda konuşan Davutoğlu, partisinin temel programında insan hak ve özgürlüklerin yer aldığını söyledi.
Bölgedeki birçok vilayet ve ilçeyi gezerek vatandaşların sorun ve taleplerini dinlediğini anlatan Davutoğlu şöyle konuştu:
“Bu kapsamda Van’ın 6 ilçesini gezdim. Bizim alternatif paradigmamız insan hak ve özgürlüklere dayalı kapsayıcı ve özgürlükçü bir demokrasiyi inşa etmek. Onun için ‘Demokratik geleceğimizin inşası’ toplantıları yapıyoruz. Bugün iktidarın yaptığı üzere çöken paradigmalara geri mi döneceğiz, yoksa yeni bir geleceği mi inşa edeceğiz? Evet AK Parti’den ayrılırken değerli ihtilaf noktalarımızdan biri de özgürlükler ve yolsuzluklar alanındaki farklı yaklaşımlarımızdı. Ben KCK üzerinden seçilmiş belediye liderlerini direktörün gerçek olmadığını ve buna müsaade verilmemesi gerektiğine o vakit da söylüyordum. Zira bu demokrasiyi yok eder. Bir belediye liderini seçeceksiniz ancak yanında Kandil’den atanan birisi onu yönetecek. Buna karşı olmak seçilmiş belediye liderlerini hukuksal bir süreç tamamlanmadan vazifeden alınıp, yerine kayyum atamak da gerçek değildir. Ona da karşı çıktım. Benim demokrasi anlayışımda bu ikisinin de yeri olmaz.”
Kürt sıkıntısını, kendi parti programında açık ve net bir biçimde tabir ettiklerini söyleyen Davutoğlu şöyle dedi:
“Ankara’da Kürt sorunu bitmiştir demek, Ankara’da oturup hayat pahalılığı yoktur, herkes memnun demek’ diyen birisinin anlayışı ne kadar gerçek. Ankara’da oturup bölgeye gelmeden problemlerini bittiğini argüman etmek mümkün değil. Bu sorun geniş halk kitleleri ‘benim meselem çözüldü’ dediği andan itibaren biter. Dikte edilerek bu sorun çözülemez. Biz, üç boyutlu olarak Kürt problemine bakıyoruz. Ben son Diyarbakır ziyaretimde söylediğimde Sayın Bahçeli bana çok ağır sözlerle saldırdı. En büyük Kürt kenti İstanbul demem üzerine, Sayın Bahçeli sert sözlerle saldırdı. Evet şu an nüfus bağlamında Kürtlerin en ağır yaşadığı kent İstanbul’dur. Diyarbakır’da değil, Erbil’de değil, Van da değil. Türkiye’deki Kürt sorunu Irak’tan farklıdır. Irak’ı yakından biliyorum. Bağdat’da çok az Kürt vardır. Lakin Türkiye’nin her yerinde Kürtler vardır.” Toplantı daha sonra basına kapalı olarak devam etti. (DHA)
Gazete Duvar
