HDP’nin tutuklu eski Eş Genel Lideri Selahattin Demirtaş, CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun helalleşme davetini bir niyet beyanı ve birinci adım olarak kıymetli bulduğunu söyledi. Demirtaş, iktidar ve yakın etrafından, Kılıçdaroğlu’nun davetine yönelik açıklamaları provokatif bulduğunu ve dikkate alınmaması gerektiğini belirtti.
Artı TV’nin sorularını yanıtlayan Demirtaş, Türkiye’ye mahsus bir yüzleşme sürecinin hayata geçirilebileceğini belirterek, “Eş Genel Liderimiz Mithat Sancar bu bahsin uzmanlarındandır. Elbette ki, yüzleşmenin bir boyutu da Kürtleri kapsayacaktır. Lakin yaralı toplumlar yalnızca Kürtlerden ibaret de değildir” dedi.
‘MAĞDURUN HÜKÜMRANA ÖZÜR BORCU YOKTUR, OLAMAZ’
Bahisle ilgili, “Helalleşme” isimli yazısında kullandığı “Biz de helalleşeceğiz” tabirinin çarpıtıldığını, kendisinin Kürtler ismine birilerinden özür dilediğinin zannedildiğini söyledi ve reaksiyon gösterdi. “Kürt halkının devlete özür borcu yoktur” diyen Demirtaş, “Bununla birlikte, Kürtlerin siyasi temsilcilerinin kendi eksiklikleri ve yanılgıları nedeniyle hem Kürtlere hem de öbür bölümlere bir özür borcu vardır. Benim de yazımda açıkça belirttiğim buydu. Yoksa mağdurun hükümrana özür borcu yoktur, olamaz” diye konuştu.
‘ERDOĞAN REJİMİ ÇÖZÜLDÜ, DAĞILDI, BİTTİ’
Selahattin Demirtaş, “Muhalefet temsilcileri Erdoğan’ın gidici olduğunu her fırsatta lisana getiriyor. Sizce Erdoğan gidici mi?” sorusuna verdiği karşılıkta, Erdoğan rejiminin çöktüğünü, devlet içindeki güç odaklarının artık Erdoğan’a takviye vermeyeceğini ve suça ortak olmayacağını söyledi: “Erdoğan rejimi çözüldü, dağıldı, bitti. Yalnızca uzatmaları oynuyor ve bu müddet içinde de tahribat yaratmaya devam ediyor. Bence devlet içindeki hiçbir güç odağı artık Erdoğan’ın gerisinde durarak ona takviye olmayacak ve suça ortak olmaktan kaçınacaktır.”
Demirtaş, Erdoğan sonrası ve yeni sistem inşasında Kürtler ile HDP’nin konumunu ise şöyle tanım etti:
“Partimiz mevcut ittifakların dışında konumlandığını aslında ilan etmişti. Ne seçim sürecinde ne de seçim sonrasında HDP ve Kürtler olup biteni tribünden izlemeyecektir. Tersine, siyasetin yapan ögesi olarak sürecin merkezinde olacaktır. Yüz yıl evvelki üzere, cumhuriyet adeta yeninden inşa edilirken bir kere daha Kürtlerin ve öbür kısımların dışlanmasına, yok sayılmasına fırsat verilmemelidir. Aksi takdirde demokrasi de gelişmez, meseleler da çözülmez.”
‘MUHALEFETİN YÜZDE 50+1 ÜZERE BİR GÜNDEMİ OLMAMALI’
İktidar içindeki 50+1 tartışmasını pahalandıran Demirtaş, “Sorun cumhurbaşkanının seçilme oranı değil bir bütün olarak sistemin tamamıdır. AKP dağılıp çöktüğü için ‘iktidarımı nasıl kurtarırım?’ telaşıyla tartışmaya açıyor bu mevzuyu. Bizim işimiz AKP iktidarının nasıl kurtulacağı değil, sandığa nasıl gömüleceğini tartışmak ve bunu yapmaktır. Muhalefetin yüzde 50+1 üzere bir gündemi olmamalı.”
HDP’nin cumhurbaşkanlığı seçiminde aday çıkarıp çıkarmayacağına, kimi destekleyeceğine tabanıyla birlikte HDP idaresinin karar vereceğini belirten Demirtaş, “Günü geldiğinde bizlerin de görüşünü alarak, partimiz tutumunu netleştirecektir. Şimdi verilmiş bir karar bulunmuyor. Ben yalnızca AKP-MHP’nin yürüttüğü HDP’yi kriminalize etme planının ne kadar işe yaramaz ve aptalca olduğunu anlatmaya çalıştım” dedi.
‘TÜM MUHALEFETİN SEÇİM PERİYODUNDA İŞ BİRLİĞİ YERİ YAKALAYACAĞINA İNANIYORUM’
Demirtaş, Millet İttifakı’nın “HDP ile yan yana olmaktan kaçındığı” yorumuyla ilgili ise, “Kimse HDP ile yan yana oturmaya mecbur değil. HDP kimseye dayatmada bulunmuyor, kimseye şantaj yapmıyor yahut yalvarmıyor. HDP’yi yok sayan, HDP ile konuşmayan, diyalog kurmayan hiç kimse, kim olursa olsun HDP’nin takviyesini alamaz. HDP’nin kapıları diyaloğa sonuna kadar açık iken bunu değerlendirmemek büyük yanılgı olur. Ancak ben sağduyunun devreye gireceğine ve tüm muhalefetin seçim periyodunda güçlü bir diyalog ve iş birliği tabanı yakalayacağına inanıyorum” tabirlerini kullandı.
Demirtaş, “HDP’nin başına tekrar geçmeyi düşünüyor musunuz?” sorusunu “Tabii ki siyasetten ve uğraştan hiçbir vakit kopmadım, kopmayacağım. Benim için siyaset koltuk yahut yetki demek değildir. Partimin ve halkımın vereceği her türlü vazifesi yürütmekten onur duyarım sadece” diye cevaplarken. Özlediklerini ve dışarı çıkması durumunda birinci yapmak istedikleri ile ilgili “Dışarıda olan her şeyi özledim doğal olarak. Süratle dışarıdaki olağan hayatıma adapte olmaya çalışırım herhalde” dedi.
“Boş bir duvara yazı yazma talihiniz olsaydı ne yazardınız?” diye sorulan Demirtaş, soruyu “Lütfen bu duvara yazı yazmayın” diyerek yanıtladı. (HABER MERKEZİ)
Gazete Duvar
