DİYARBAKIR – Son periyotta OHAL KHK’leri nedeniyle ihraç edilen sendika üyeleriyle ilgili Tüm Belediye ve Mahallî İdare Hizmetleri İşçileri Sendikası (TÜM BEL-SEN) Genel Lideri Erdal Bozkurt ve Kamu İşçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, basın açıklaması düzenledi. TÜM BEL-SEN Diyarbakır Şubesi’nde düzenlenen açıklamada konuşan Bozkurt, “OHAL KHK’leri ile gerçekleştirilen ihraç süreciyle 4 bin 312’si KESK’e bağlı sendikaların üyesi yüz binin üzerinde kamu işçisinin anayasa ile garanti altına alınan başta çalışma hakkı olmak üzere temel haklar yok sayılmıştır. Ülkemiz sendikal haklar alanında dünyada en baskıcı, en makûs sabıkaya sahip ülkelerden biri haline getirilmiştir” dedi.
‘TEMEL HAKLAR TEHDİT ALTINDA’
Ülkenin her geçen gün daha da derinleşen ekonomik ve siyasal krizin yarattığı ağır sıkıntılarla adeta uçuruma hakikat sürüklenildiğini savunan Bozkurt, şöyle konuştu:
“Siyasetçilerden gazetecilere, avukatlara, meslek kuruluşlarından Anayasa Mahkemesi’ne, kıdem tazminatı ve kamusal emekliliğin ortadan kaldırılmasından bayan gayretinin kazanımı İstanbul Mukavelesi’nin tartışmaya açılmasına, pandemiye karşı en başından beri canı kıymetine uğraş eden tabiplerin meslek örgütü Türk Tabipleri Birliği’nin kapatılmakla tehdit edilmesine kadar uzanan baskılara her gün bir yenisini ekliyorlar. Bu sürecin biz işçilere faturası ise tüm toplum üzere demokrasi, adalet ve özgürlüklerden her geçen gün daha da uzaklaşan bir endişe imparatorluğunda yaşamanın yanında; yandaş konfederasyonla imzalanan kelamda toplu kontratla dayatılan sefalet fiyatları ve daha da değerlisi Anayasa ile teminata alınan çalışma hakkımız başta olmak üzere en temel haklarımızın artık neredeyse iktidarın iki dudağının ortasına sıkışmış hale getirilmesidir.”
İHRAÇLAR HATIRLATILDI
Belediyelere kayyım atamalarının yapılmasının akabinde artan ihraçlara dikkat çeken Bozkurt, şu tabirleri kullandı:
“Özellikle kayyım atanan belediyelerde ağırlaşan bu hukuksuz ihraçlar OHAL devri sonrası KHK’ların yasal hale getirilmesiyle de bugün de sürdürülmeye devam etmektedir. Bu kapsamda 31 Temmuz 2018 tarihinde resmi gazetede yayınlanan 7145 sayılı yasanın 26. Unsuru ile 375 sayılı KHK’ya süreksiz 35. Husus eklenerek mahalli yönetimlerde çalışan işçilerin, valinin başkanlığında toplanan ve vali tarafından belirlenen heyetin teklifi üzerine İçişleri Bakanı’nın onayıyla kamu vazifesinden çıkarılmasına yasal destek oluşturulmuştur. İhraç edilen 36 üyemizin 26’ü Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nde çalışmaktaydı. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin birinci kayyımı Cumali Atilla tarafından açığa alınan ve 31 Mart 2019’te seçilen HDP’li belediye lideri tarafından haklarında rastgele bir yargı kararı olmadığı için tekrardan vazifelerine iade edilen 37’si kamu vazifelisi, 18’i emekçi toplam 55 mahallî idare işçisi 19 Ağustos 2019’da belediyeye kayyum atanan Hasan Basri Güzeloğlu tarafından tekrar açığa alınmıştı.”
‘HUKUKU DIŞLAYAN, YOK SAYAN BİR İŞLEM’
Açıklamada konuşan KESK Genel Lideri Mehmet Bozgeyik ise ihraçlara dair şu cümleleri kullandı:
“Arkadaşlarımıza, kelam konusu KHK’da yer alan ‘Terör örgütlerine yahut Ulusal Güvenlik Kurulunca Devletin ulusal güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum yahut kümelere üyeliği, mensubiyeti yahut iltisakı veyahut bunlarla irtibatı’ olmak biçimindeki epeyce genel bir suçlama dışında, tam olarak hangi somut kanıta dayanılarak, ne ile suçlandıkları dahi bildirilmemiştir. Münasebetiyle arkadaşlarımızın büsbütün keyfi bir kıymetlendirme sonucunda kamu misyonundan çıkarılmaları Anayasada sözünü bulan ‘Hukuk Devleti’ ve bunun ayrılmaz bir modülü olan ‘Kazanılmış Haklara Saygı’ unsurlarına ters olduğu üzere hukuku dışlayan, yok sayan bir süreçtir.’’ (DUVAR)
Gazete Duvar
