ANKARA– Dünya genelinde yeni tip korona virüsü (Covid–19) nedeniyle 1 milyonun üzerinde kişi hayatını kaybederken, salgınında hadise sayısı 63 milyonu aştı. Türkiye’de ise kış aylarıyla birlikte olay sayıları ve vefat oranları tekrar artışa geçti.

ÇİN AŞISI 11 ARALIK’TA FAHRETTİN KOCA OLACAK

Covid-19’u ortadan kaldırmak için birçok ülkede tıpkı anda yürütülen aşı çalışmalarında sona gelinirken, Sıhhat Bakanı Fahrettin Koca, korona virüsü aşısıyla ilgili birinci mutabakatların yapıldığını duyurdu. Türkiye’de faz3 çalışmalarına devam edilen Çin şirketi Sinovac’ın aşısından 50 milyon doz sipariş verildiğini tabir eden Koca, bu aşının büsbütün fiyatsız uygulanacağını açıkladı. Kelam konusu aşı aralık ayından başlayarak mart başına kadar 25 milyon 500 bin şahsa iki doz halinde yapılacak. Birinci aşı 11 Aralık’ta Sıhhat Bakanı Fahrettin Koca’ya yapılacak.

‘TÜRKİYE’DE HİÇBİR KORONA VİRÜSÜ AŞISI FİYATLI OLMAMALI’

Çin aşısı dışında alternatif üreticilerle de görüşmelerinin devam ettiğini söz eden Koca, vatandaşlardan gelen talep doğrultusunda öbür aşıların muhakkak bir fiyat karşılığında eczanelerden satın alınabileceğini söylemişti. Sıhhat çalışanları ve riskli kümelerden başlanarak birinci aşılamaların bu ay içerisinde yapılacağı açıklanırken, Türk Eczacıları Birliği (TEB) Genel Lideri Erdoğan Çolak, korona virüsü aşısının dağıtımına ait duruşlarının toplumun tüm kısımlarının fiyatsız aşılanması tarafında olduğunu söyledi.

Türk Eczacıları Birliği Genel Lideri Erdoğan Çolak

Korona virüsünün bir salgın hastalık olduğuna dikkat çekerek Türkiye’de aşı dağıtımının adaletli ve şeffaf bir halde yapılması gerektiği ikazında bulunan Çolak şunları söyledi:
“Bu ülkede milyonlarca insan açlık hududunda ve taban fiyat karşılığında çalışıyor. Bütün bunlar göz önüne alındığında kamunun korona virüsüne yönelik geliştirilen aşıları fiyatsız bir biçimde vatandaşa sunma zaruriliği bulunuyor. Salgınla faal bir gayret ismine toplumun en az yüzde 60’ının aşılanması gerekiyor. Devletin bu manada elini taşın altına koyması gerekir. Örneğin, gelişmiş ülkelerde vatandaşa gelen kısıtlamalar karşılığında devletler ekonomik olarak vatandaşı destekliyor. Aşı da bu desteklemenin bir kesimi olduğu için Türkiye’de hiçbir korona virüsü aşısı fiyatlı olmamalıdır.”

AŞI FİYATLARI NASIL BELİRLENECEK?

Korona virüsüne karşı fiyatsız yapılacağı açıklanan Çin aşısı haricindeki öbür aşıların Türkiye’de nasıl bir fiyatlandırma ile satılacağı şimdi bilinmiyor. Aşının dağıtımı, satışı konusunda resmi kanallardan kendilerine şimdi bilgilendirme yapılmadığını belirten Erdoğan Çolak, Türkiye ile ülkeler ortasında yapılacak aşı mutabakatının kıymetine dikkat çekti. Çolak kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Aşıların Türkiye fiyatlandırması, İlaç Fiyat Kararnamesi doğrultusunda belirlenir. Bu kararnameye nazaran ilaç fiyatlandırması yapılırken euro kurunun yıllık ortalamasının yüzde 60’ı alınır. Örneğin euro yıl boyunca hareketli bir seyir izledi, bunun yıllık ortalaması alınıyor. İlaçta en son karar, euro kuru olan 3,8155 TL ile çarpılarak ilacın fiyatı belirleniyor. Korona virüsüne karşı geliştirilen aşıların Türkiye’ye nasıl bir mutabakat dahilinde geleceği muhakkak olmadığı için Türkiye fiyatını varsayım etmek güç. Ancak zati değerli olan aşının fiyatı değil, aşının fiyat siyasetinden bağımsız bir formda teminidir.”

‘BİONTECH & PFIZER AŞISI UYGULANABİLİR GÖRÜNMÜYOR’

Bakan Koca, bu ay içerisinde ruhsat alması beklenen Amerikan Pfizer ile Alman BioNTech aşısından birinci etapta 1 milyon, gelecek yıl içerisinde ise 25 milyon doz alınması tarafında görüşmelerin devam ettiğini kaydetti. Erdoğan Çolak, bu aşının Türkiye’ye getirilmesinde, en değerli sorunun depolama alanı olduğunu söyledi. BioNTech ile Pfizer’in geliştirdiği korona virüsü aşısının yalnızca eksi 70 derecelik dolaplarda saklanabileceğine dikkat çeken Çolak, meydana gelecek sorunu şöyle açıkladı:

“Öncelikle Alman aşısının eksi 70 derecede saklanması gerektiği düşünüldüğünde bu aşılara özel bir depolama alanı gerekiyor. Birçok alanda bu türlü depoların olması lazım ki aşı geldiğinde korunup inançlı bir halde vatandaşa ulaştırılabilsin. Büyük depolama alanlarına gereksinim var ve sevkiyatlar sırasında nakliye araçlarının bu aşının korunmasına özel dizayn edilmesi gerekiyor. Bunun maliyeti de epey yüksek. Münasebetiyle eczacıların bu maliyeti karşılayabilmesi imkansız.”

‘VATANDAŞ ‘GRİP AŞISINI ALAMADIK, COVID–19 AŞISINA NASIL ULAŞACAĞIZ’ DİYE SORUYOR’

Ankara Eczacılar Odası Lideri Taner Ercanlı ise Türkiye nüfusuna yetecek kadar aşının getirilmesi gerektiği görüşünde. Çin ile yapılan 50 milyon doz aşının 25 milyon şahsa uygulanabileceğini tabir eden Ercanlı, “Aşıların iki doz uygulanması nedeniyle Çin’den gelecek aşı 25 milyon bireye uygulanabilecek. Öteki firmalar ile kaç doz muahede yapıldığı bir an evvel açıklanmalı ve halkın başındaki soru işaretleri kaldırılmalı. Bugün Türkiye’de grip aşısının uygulanmasında dahi meseleler yaşanıyor. Eczaneye gelen hastalar bize her gün biz daha grip aşısını alamadık, korona virüsü aşısına nasıl ulaşacağız” diye soruyor. Vatandaş şunu net olarak bilmeli: Korona virüsü aşısı Türkiye nüfusuna kâfi ölçüde temin edilecek ve fiyatsız olacak” dedi.

Eczacıların tedarik zincirinin bir kesimi olması gerektiğini belirten Ercanlı, “Aşıların eczanelere süratle dağıtılarak vatandaşlara ulaştırılması sağlanabilir. Grip aşısında olduğu üzere bir metot uygulanabilir. Bu halde hastanelerdeki yoğunluğu da azaltmış olursunuz. Lakin Alman aşısında olduğu üzere eksi 70 derece saklanması gereken özel aşıların özel sıhhat merkezlerinde yapılması sağlanmalı” tabirlerine yer verdi.

Gazete Duvar