Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti’nin küme toplantısında konuştu. Türkiye’nin Yeşil İklim Fonu’ndan 3 milyar 157 milyon dolar kaynak alması için muahede sağlandığını açıklayan Erdoğan, 10 büyükelçi ile ilgili tartışmada CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştirerek, “Sergilediğimiz prensipli ve onurlu duruş Kılıçdaroğlu’nu rahatsız etmiş” dedi.
Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
İHRACATIMIZ REKOR ÜSTÜNE REKOR KIRIYOR: Gelişmiş ve gelişmekte olan iktisatların istisnalar haricinde neredeyse tamamının küçüldüğü geçtiğimiz yılı Türkiye olarak büyüme ile kapatarak bu doğrultuda birinci işaretleri verdik. Bu yılın birinci iki çeyreğinde de hayli güçlü bir büyüme sergiledik. İhracatımız rekor üstüne rekor kırıyor. İstihdamda salgın öncesinin üzerinde bir yere geldik.
YEŞİL İKLİM FONU’NDAN 3 MİLYAR 157 MİLYON DOLARLIK KAYNAK: Ulusal teknoloji atılımı bizi savunma sanayi başta olmak üzere bizi değerli bir yere taşıdı, yeşil kalkınma ihtilali ile de başarıyı her alanda yakalamaya kararlıyız. Ülkemize, yeşil iklim fonundan 3 milyar 157 milyon dolar kaynak sağlanmasıyla ilgili mutabakat zaptının imzalandığının muştusunu paylaşmak istiyorum. Bu mutabakatın imzalanmasıyla kamu ve özel dalın iklim değişikliği ile ilgili projelerine finans dayanağı sağlanabilecektir.
AK PARTİ’NİN 20 YILLIK İKTİDARINI HALA KABULLENEMEYENLER VAR: İktidarımızın birinci gününden itibaren daima rejim tartışmaları yürütüldü, ortadan 20 yıl geçti hala tıpkı tartışmaların ekmeğini yemeye çalışanlar olduğunu görüyoruz. AK Parti’nin 20 yılı geride bırakan iktidarını hala kabullenemeyenler var. Ülkemize kazandırdığımız eser ve hizmetlerle refah düzeyi yükselen hayat kalitesi artan milletimiz geleceğine inançla bakmaya başlamıştır, buna karşın kendi siyasi ve şahsi ikbalini çalışmak yerine ülkenin ve milletin felaketine bağlayanların çırpınışları hiç durmamıştır. Türkiye’ye hasımlık besleyenler yahut besleyen çevreler, terör örgütleriyle birlikte çalışmaktan çekinmeyecek kadar gözü dönen eşi gibisi görülmemiş bir grupla karşı karşıyayız. Bunlar daima olarak ülke çöktü edebiyatı yapmaktadır, kalbinin ve başının pusulası kendi ülkesini ve milletini değil de öbür yerleri gösterenler ile bu toprakların asil evlatları ortasındaki gayret hiç bitmedi, bitmeyecek. Biz düşmanı fiziki olarak bu topraklardan attık, ancak geride bıraktığı zihniyet kirinden hala kurtulamadık.
HDP, CHP’Yİ AÇIKÇA TEHDİT ETTİ: Dün Meclis’te bir tezkere oylandı. Esasen bu tezkere ülkemize yönelik terör tehditlerine karşı uzun yıllardır devam eden rutin bir uygulamadır. Son 71 yılda 76 başka tezkere görüşülüp kabul edilmiştir. Tehdit PKK/YPG yanında DEAŞ üzere terör tehditlerinden de kaynaklanmaktadır. HDP yöneticileri, CHP’ye davet yaptı. Siyasi ittifakın devamı CHP’nin tezkereye takviye olmaması koşuluna bağlanıyordu, CHP açıkça tehdit ediliyordu. Onurlu bir önderin çıkıp ‘Siz kim oluyorsunuz da bizi tehdit ediyorsunuz’ deyip HDP’lilere ağızlarının hissesini vermesi beklenir. Lakin karşımızda bu türlü bir CHP mevcut değildir. CHP oylamaya saatler kala tezkereye hayır diyeceklerini ilan etti. Biz kimin kılıcını çaldığınızı biliyoruz da siz kendinizi bu kadar muhakkak etmeyin. CHP’nin terör örgütünün oyuncağı HDP’ye boyun eğmiştir. Yazıktır. Ne kadar dokunaklı bir tablo.
SERGİLEDİĞİMİZ PRENSİPLİ VE ONURLU DURUŞ KILIÇDAROĞLU’NU RAHATSIZ ETMİŞ: Geçtiğimiz günlerde bir küme büyükelçinin ülkemize hala yürüyen bir davaya dair yaptığı hadsiz açıklama konusunda sergilediğimiz unsurlu ve onurlu duruş da Kılıçdaroğlu’nu rahatsız etmiş. Büyükelçilerin ülkemize ve yargı kurumlarımıza yönelik ağır bir hakaret olarak gördüğümüz açıklamasını, bilhassa bunun akabinde kimin nerede durduğunu takip ettik.
KILIÇDAROĞLU TEK PARTİ FAŞİZMİNİ GERİ GETİRME ÇABASI İÇİNDE: Öteki yandan Kılıçdaroğlu’nun evvelden beri alışkanlık edindiği kamu görevlilerine yönelik kelamlı taarruzlarını son devirde oldukça artırdığını görüyoruz. Ülkenin askerinden polisine, emeklisinden çiftçisine herkesi gaye alan Kılıçdaroğlu tek parti faşizmini geri getirme uğraşı içindedir. Bu ülkenin her memuru, her kamu vazifelisi, her bireyi devletinin müdafaası ve teminatı altındadır. Kılıçdaroğlu’nun hezeyanları kendini rezil etmenin ötesinde bir manaya sahip değildir. Kendisi partisini yönetmekten aciz bir genel liderin ülkenin yönetimi konusunda atıp tutması konusunda daha komik ne olabilir? (HABER MERKEZİ)
Gazete Duvar
