HDP Küme Başkanvekilleri Meral Danış Beştaş ve Saruhan Oluç, Radyo ve Televizyon Üst Konseyi (RTÜK) tarafından ceza verilen kanallarla ilgili TBMM Başkanlığı’na araştırma önergesi verdi.
Önergede, RTÜK’ün tarafsızlık unsuruna bağlı kalması ve demokratik bir işleyişe sahip olması gerektiğine dikkat çekilerek, tersine iktidara muhalif olan medya üzerinde bir tehdit ögesi haline geldiği belirtildi.
RTÜK’ün muhalif medyada cezalar verdiği hatırlatılan önergede, “iktidara yakın olan kanallarda ise nefret söylemi, topluluğu kutuplaştıran söylemler ve silahlanma çağrılarına” kayıtsız kalındığı tabir edildi.
‘TOPLUMDAKİ PANİĞİ HABERLEŞTİRMEYE BİLE CEZA VERİLDİ’
Araştırma önergesinin münasebetinde şu örneklere mahal verildi:
“RTÜK üyesi İlhan Taşçı’nın hazırladığı rapora nazaran, Ocak 2019 ile 15 Mayıs 2020 tarihleri arasında, Halk TV, Tele 1, KRT ve Fox TV üzere iktidar partisine muhalif kanallara yekunda 36 ceza kesilmiştir. Pandemi devrinde, gece ilan edilen sokağa çıkma yasağının toplulukta yarattığı paniği haberleştirdiği için bile televizyonlara ceza yağdırılmıştır. 1 Temmuz 2020 tarihinde açıklanan RTÜK kararına nazaran ise Halk TV ve Tele 1 TV’ye heyetin belirleyeceği tarihler arasında uygulanmak üzere 5 gün yayın durdurma cezası verilmiştir.” denildi.
Münasebette, “İktidara yandaş kanallarda üretilen nefret, karalama, velev Sevda Noyan örneğinde görüldüğü üzere silahlanma davetleri ya yaptırımsız bırakılmakta ya da kamuoyunda yükselen reaksiyonlar nedeniyle alt huduttan cezalandırılmaktadır” denildi.
‘ŞAHİN’İN BUYRUK ALACAĞINI SÖYLEMESİ HEYETIN VARLIK GAYESINI ALANLA BİR ETTİ’
RTÜK Yöneticisi Ebubekir Şahin’in Halkbank Idare Kurulu’na atanması ve üst şurada çalışırken gayrı bir kurumdan da maaş alıyor olmasının RTÜK’e ait tartışmaları üst seviyelere taşıdığına işaret edilen önergede, şu tespitler yapıldı:
“Talimatlarla karar alınmadığını argüman eden Ebubekir Şahin, ‘Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından talimat ve telkin olmadı lakin olursa talimat ve telkinlerini buyruk telakki ederiz’ halinde sözler kullanmıştır. Cumhurbaşkanının iktidar partisinin umum lideri olduğu düşünülünce, RTÜK üzere anayasal bir kurumun yöneticisinin bir bireyden gelen talimatları buyruk olarak kabul edeceğini beyan etmesi üst heyetin varlık emelini bölgeyle bir etmektedir. Anayasal bir kurum olarak RTÜK’ün, yandaş kanallarda üretilen nefret lisanına, kutuplaştırıcı üsluplara ve velev silahlanma davetlerine bile kayıtsız kalırken, muhalif medyanın üzerinde bir tehdit ögesi haline gelmesinin araştırılması, demokratik işlerliğinin sağlanması gayesiyle bir Meclis araştırma encümeni kurulmalıdır.” (ANKA)
Gazete Duvar
