Eren Dağıstanlı

ARTVİN – Karadeniz Sahil Yolu nedeniyle sahili doldurulmuş olan ve mevcut dolgu üzerinde şenlik yeri, kafeler, parklar ve yürüş ortamı bulunan Artvin’in Hopa sahili, Etraf ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanan planla yine doldurulmak isteniyor.

Sahilin, Muhit ve Şehircilik Bakanlığı’nın askıya çıkarttığı “Artvin İli Hopa Kazası Kıyı ve Sahil Düzenlemesi Gayeli 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı” ve “Artvin İli Hopa Kazası Kıyı ve Sahil Düzenlemesi Maksatlı 1/1000 ölçekli Pratik İmar Planı” kapsamında yine doldurulması planlanıyor.

ŞENLIK VE FUAR YERI YAPILIYOR

Plana nazaran Hopa’ya bağlı Sugören mahallesinden, Hopa Limanı’na kadar 3,5 kilometre aralıkta, mevcut kıyıdan 100 metre açıkta ve 7 metre derinlikte dolgu yapılması hedefleniyor. İmar planlarının raporunda 34.4 hektar meydanın (344.000 m2) “fuar, panayır ve şenlik alanı” yaratmak emeliyle doldurulacağı belirtildi.

Planların askıya çıkması sonrası Hoplalılar; partiler, kitle örgütü ve dernek temsilcilerinden oluşan bir heyet oluşturarak dolgu girişimine karşı harekete geçti. Oluşturulan heyet girişimin tabiata ve ömür ortamlarına zararları hakkında konuşmak üzere Hopa Belediye Lideri Taner Ekmekçi ile görüştü.

VAKIT ALIR DİYE REVİZE İSTENMEDİ

Heyet içerisinde nokta yerler, Hopa Belediye Lideri ile yapılan görüşmede konuşulanları şöyle aktardı: “Dolgu girişimi sorununun zararlarını konuşmak ve belediyenin bu husustaki bakışını anlamak için bir görüşme gerçekleştirdik. Girişimin AKP periyodundan kalma olduğunu söyleyen belediye yöneticisi bizlere, planın onaylanması sonucu mevcut sahil dolgusu üzerinde bulunan tesislerin kendilerine devredilmesini amaçladıklarını aktardı. Bizler ise askıdaki planın buna nazaran revize edilmesini, yani yine dolgunun plandan çıkarılmasını talep ettik. Plan revizesinin çok hengam alacağını söyleyerek reddettiler. Belediyenin bütün dolguyu değil belirli sahaları kısmi olarak yapacağını lisana getirdiler. Bu girişim onaylanırsa, dolgu girişiminin tamamının diğer belediye periyodunda yahut bir halde tefviz edilerek yapılabileceğini de kendilerine ilettik.”

‘DENİZİ GÖRMEK İÇİN TAKSİ Mİ TUTACAĞIZ?’

Dolgu girişimine karşı oluşturulan heyet içerisinde konum alan Hopa Halkevi temsilcisi Kamil Ustabaş, Hopa sahilinin dolguyla, köylerinin de taş ocaklarıyla yok edileceğini belirterek, şunları söyledi: “Seçim devrinde halkçı, demokratik ve tabiata hassas olacağımızın kelamını daima birlikte verdik. Lakin belediyenin bu kelamları unutup girişimin onaylanmasını istemesini sorgulamak gerekli. Tabiatın ne kadar değerli olduğunu bu pandemi sürecinde bir kere daha anladık. Bu yüzden dolgu girişimi üzere tabiat talan girişimlerinin onaylanması Hopa halkının hayat hakkının gasp edilmesidir. Sahil yolu sonrası tekrar oluşmaya başlayan sahilin yine doldurulmak istenmesi, köylerimizi de dolgu gereci için taş ocaklarıyla kaplayacaktır. Hopa halkı ne yapacak yine dolgu olduktan sonra, denizi görmek için taksi mi tutacak?” diye sordu.

PLANIN ÇED RAPORU YOK

Hazırlanan planın fizibilite ve etüt çalışmasının yapılmadığından, kanun, yönetmelik ve genelgelere hilâf olduğundan bahseden, kendisi de Hopalı olan TMMOB Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası (HKMO) Ankara Bürosu geçmiş devir idare konseyi üyesi Volkan Alım ise askıya çıkartılan girişimin ÇED onayının olmadığını söyledi. Alım “Hukuken gereken kaidesi daha baştan sağlamıyor bu plan. Plandaki halihazır harita haberleri yeni değil, açıklama raporu yanlışlı ve birçok eksiklikler mevcut. Kıyı kanununa, kıyı kanununun uygulanmasına dair yönetmeliğe, Etraf ve Şehircilik Bakanlığı’nın kıyı yapı ve tesislerinde planlama ve pratik sürecine ait bildirimine, üst ölçekli planlara, Sayıştay raporlarına hilâf bir ucube resmi önümüze plan diye koymuşlar” dedi.

67500 KAMYON HOPA SOKAKLARINDA GEZECEK

Planda bulunan, Sundura deresi ile Sugören mahallesi arasının bir kısmı ve Sundura deresi ile iskele arasının esasen hukuksuzca doldurulduğunu belirten Alım, şu ikazlarda bulundu: “Yeni olarak, liman ile iskele arasının ve Sugören mahallesi önünün de doldurulacağı planlanmış. Bu alan 250.000 metrekare yani yaklaşık 30 futbol alanı kadar sahanın doldurulması demek. Bu ne demek biliyor musunuz? Yaklaşık 67 bin 500 kamyonun Hopa sokaklarında gezmesi demek. Köylerde yeni taş ocaklarının açılması demek. Karadeniz Sahil Yolu girişimiyle birlikte deniz ile olan bağı kısmen kopartılmış olan Hopa’nın, artık bir sahil kenti özelliğinin kalmayacak olması demek.”

SELLERDEN DERS ALINMIYOR

Hopalı Muhit Mühendisi ve TMMOB İstanbul Vilayet Uyum Şurası Sekreteri Cevahir Efe Akçelik ise Karadeniz Sahil Yolu sebebiyle yaşanan sel felaketlerini hatırlatarak, şunları söyledi: “Plan incelendiği devir, planlama teknik ve esaslarına muhalif birçok durum ile karşılaşılmaktadır. Bilindiği üzere Şark Karadeniz kıyıları Hopa başta olmak üzere her yıl tesirli yağışların ve takiben sellerin görüldüğü bir ortamdır. Şiddetli yağışların oluşturduğu taşkınların nedenlerinden biri de tabiat istikrarı gözetilmeden yapılan Karadeniz Sahil Yolu’dur. Yol nedeniyle esasen yapay bir afet ortamı haline dönüşen dolgu sahasına, mahsusen de fuar, panayır, üzere yüksek nüfus çekecek tasarrufların tanımlanması, planlama prensip ve esaslarına terstir. Yapılan sahil yoluyla derelere çekilen set büyütülmek isteniyor. Sellerden ders alınmamışa benziyor. Ayrıyeten planda tanımlanan fuar sahası kıyı kanunu tatbik yönetmeliğine karşıt. Kelam konusu plan eliyle meydanda yapılaşmanın gerçekleşeceği, binaenaleyh Kıyı Kanunu’na da uymaz bir formda kıyının ‘toplum yararlanmasına açık, kamu yararına kullanma esası’ prensibinin ihlal edileceği görülmektedir. Burada bir tehlike de dolgu gereci tedarik etmek için nahiyede açılacak yeni taş ocaklarıdır. Ortamda açılacak yeni taş ocaklarıyla birlikte hem taş tedarik edilen alan hem de deniz için geri dönüşü mümkün olmayan bir ekolojik tahribat meydana gelecek. Hopa’nın yakın köylerinde onlarca taş ocağı açılması gerekecek.”

Gazete Duvar