Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Lideri Hüseyin Baş, partisinin Ankara vilayet kongresinde konuştu. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın zekat davetini hatırlatan Baş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve hükümet üyelerini zekatlarını açıklamaya davet etti. Baş, “Bunların zekatıyla taban fiyatı ben 10 bin TL yaparım” dedi.
Kongrede BTP Ankara Vilayet Başkanlığı’na tekrar Murat Özilhan’ın seçilirken Baş da iktidarı eleştirdi. Baş’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
HER İFTARI KAMERA ÖNÜNDE YAPIYORLAR: Gelirken yolda bir billboard’a rastladım. Billboard’da Diyanet’in bir ilanı var. Diyanet, bütün vatandaşlarımıza bir duyuruda bulunmuş, ‘Zekatlarınızı verin, kardeşliğimiz artsın’ diyor. Sonra aklıma geldi. Dedim ki bu mevcut hükümet, her namaz çıkışı demeç veriyor. Hacca gitmez bunlar, umreye gitse her umrede kameralar artlarında. Ramazan’da oruç tutsalar, her iftarı kamera önünde yapıyorlar. ‘Bunlar zekatlarını niçin hiç sergilemiyorlar?’ dedim. Ben buradan Sayın Cumhurbaşkanı’mıza da sayın hükümete de sesleniyorum. O dini yaşamayı ve yaşatmayı tırnak içinde ‘kendine şiar edinmiş’ olanlara sesleniyorum. Lütfen, derhal zekatlarınızı açıklayın. Biz kırkla çarpar, neyiniz var neyiniz yok öğreniriz. O denli oturduğun yerden devletin parasız billboard’ına girip, ‘Zekatlarınızı verin, kardeşliğimiz pekişsin’ yok. O denli kardeşlik olmaz. ‘Asgari fiyat BTP iktidarında 10 bin TL olacak’ diyorum. Artık hiç kimseye de bunu nasıl vereceğimi açıklamama kararı alıyorum. Yalnızca şunu söyleyeceğim; bunların zekatıyla taban fiyatı ben 10 bin TL yaparım.
DEVLETSİN SEN, NASIL PARAN OLMAZ?: Ben gözümü açtım, başımızda tek başına bir iktidar. Tüp kuyrukları, yağ kuyrukları, şu kuyrukları, bu kuyrukları, koalisyonlardan çok çektik. Ben bunların hiçbirini görmedim. Geçen akaryakıt kuyruğu gördük. 2021’de akaryakıt kuyrukları… ‘ÖTV’yi kaldıracağız’ dedik peşimize takıldılar, her biri ÖTV kaldırmaya başlıyor artık. Lakin ben hakikaten kaldıracağım. Herkese konut vereceğiz, bunlar vaat değil. Bir konutun maliyeti bugünün koşullarında 150-160 bin TL. Devletin kocaman toprakları var. Devlet binaları dikse, vatandaşa da ‘20 yıl faizsiz geri ödemeyle birlikte seni konut sahibi yapıyorum’ dese bu devlete ne olur? Hiçbir şey olmaz. Diyorlar ki ‘Paramız yok.’ Devletsin sen, nasıl paran olmaz? Bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının en değerli görevi nedir? Türkiye Cumhuriyeti’ne yarar sağlamaktır. Pekala Türkiye Cumhuriyeti’nin en büyük yararı nedir, en büyük kaynağı nedir? Bu gençlerdir. Bu genci yetiştiren baba, 45’ine 50’sine geldi mi emekli olacak. Daha çalışacak, üretecek hiçbir şeye gerek yok. Pekala niçin biz bunu 60’ına, 70’ine kadar çalıştırmaya uğraş ediyoruz?
YILBAŞINDAN SONRA 500 LİRA, 1.000 LİRA BANKNOTLAR GELİYOR: İktisadın özeti şu; 500 lira ve 1.000 lira banknotları basmak zorundalar artık. Zira paranın alım gücü bitti. Cebine bir tomar 200 lirayı koyup markete gidiyorsun, haftalık alışveriş yapıyorsun. Durum bu. Türk lirasına bu kadar büyük bir suikast, Türk tarihinin hiçbir devrinde yapılmadı. Son araştırmalarım sonucunda geldiğim kanaat, yılbaşından sonra 500 lira, 1.000 lira banknotlar da geliyor. ‘Başkan demişti’ dersiniz. Bunların diğer yapacağı da hiçbir şey yok.
PRESTİJ SARAYLARLA OLMAZ: Bunlar cimri; vermez, veremez. O denli bir dünyaları yok. Bizim kaygımız size vermek. Vatandaş güçlensin. ‘İtibardan tasarruf olmaz’ diyorlar. Neydi prestij? Prestij, vatandaşın alım gücüydü. Vatandaşın, yurt dışına gittiğinde başka ülke milletlerine kendi alım güçlerini gösterebilme gücüydü. Evet, prestijden tasarruf olmaz lakin prestij saraylarla olmaz. Prestij, buradaki vatandaşla olur.(ANKA)
Gazete Duvar
