Cihan Başakçıoğlu/Osman Çaklı
İZMİR – 12 Ekim’den bu yana Soma’da tazminat hakları için direnişlerini sürdüren ve Ankara’ya yürümek isteyen Uyar Madencilik personelleri, yaşanan sorunun tahliline dair İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Manisa Valisi Yaşar Karadeniz ile görüştü. Görüşmenin akabinde bugün madenciler, Soma Cengiz Topel Meydanı’nda basın açıklaması gerçekleştirdi. “Direne direne direnişle zafere” yazılı pankart taşınan açıklamada, madenciler baretleri ile bulunurken, yurttaşlar ve madenci yakınları da açıklamaya katıldı.
‘MÜZAKARELER’ SÜRECİ…
Sendika üyeleri ve madenciler tarafından yapılan açıklamada, Soma içinde gerçekleştirdikleri hareketlerin ve basın açıklamalarının akabinde son deva olarak hakları için 12 Ekim’de Ankara yoluna çıktıkları belirtilerek, “Uyar maden personelleriyle birebir yoksulluk içinde haksızlığa uğramış, açlık, geleceksizlik, belirsizlikler içinde kıvranan işçi halkımıza sıkıntımızı anlatmak, korkan elleri korkusuz kılmak, susan lisanları konuşturmak, görmeyen gözleri görür yapmak dışında yolumuz yok dedik. Esasen yaşamıyoruz ki mevtten korkalım diyen bir madenci birliğiyle yollara düştük” sözleri kullanıldı. Birinci adımdan itibaren Soma’da Salihli’de tekraren kolluk kuvvetlerinin mahzurları ile karşılaştıklarını belirten madenciler, birinci müzakere daveti sonucu oluşturdukları heyetin TKİ Genel Müdürü ile Ankara’da görüşme yaptıklarını lakin bir sonuç çıkmadığını aktardı. İkinci müzakerenin ise AK Parti Küme Lider Vekili, Cumhurbaşkanı Danışmanı Avukat Hasret Zengin’le yapıldığını belirten madenciler, Güçlü’nün beş on gün mühlet istediğini ve kesinlikle bir tahlil yolu bulacağını söylediğini hatırlattı. Verilen kelamdan bir sonuç çıkmamasının akabinde Ankara’ya yanlışsız yine yola çıktıklarını ve gözaltıların yaşandığını kaydeden madenciler, Uşak yolundayken Gölmarmara’da Manisa Valisi’nden görüşme daveti geldiğini, heyetin evvel valiyle sonraki gün ise Ankara’da İçişleri ve Güç Bakan yardımcılarıyla görüşme gerçekleştirdiğini vurguladı.
SOYLU KELAM VERDİ: 15 OCAK’TA ÇÖZÜLECEK!
Son olarak sorunun tahlili için İçişleri, Güç ve Çalışma bakanlıklarının bürokratlardan oluşan bir kurul kurulduğunu, kurulun vazifesini tamamlayıp bakanlıklara görüş bildirmesinin akabinde dün İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile görüşme gerçekleştirdiklerini tabir eden madenciler, görüşmeyi şu biçimde anlattı:
“Üç somut tahlil teklifimizi tekrarladık. Süleyman Soylu ‘Yarından başlamak üzere en kısa müddette bu sorunu çözeceğim. Bana ocak ayının 15’ine kadar müddet verin. Ben söylüyorum. Bu müddete varmadan kesinlikle bir tahlil üreteceğiz’ dedi. Heyetimizle görüşme esnasında, Ermenek maden emekçilerinin sorunun çözülmesiyle ilgili Karaman valisini arayarak konuştu. Sendikanın talepleri doğrultusunda Ermenek personellerinin sıkıntısının iki gün içinde tahlile kavuşturulmasını söyledi. Bugün Ermenek’te heyetimiz Karaman valisiyle kesin tahlil doğrultusunda toplantı yapacak. Heyetimiz İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya ocak ayının 15’ine kadar etkin bir takip süreci yürüteceğimizi, şayet kelam verilen müddet içinde tahlil gerçekleşmez ise 16 Ocak’ta Ankara Yürüyüşü’ne başlayacağımızı iletti. Geçen yılki zaferimizin deneyimiyle diyoruz ki; Yaşasın Uyar Maden çalışanlarının onurlu uğraşı ve zaferi. Bu uğraşa emek etmiş, sorumluluk almış, dayanışma göstermiş, iyi dilekler dilemiş, dua etmiş herkese fakat herkese çok teşekkür ediyoruz.”
‘SON DEVA BİZİZ, BİZLERİZ’
Yırtıcı sermaye nizamının insan hayatını yağmaladığı belirtilen açıklamada ülkenin dört bir yanında tüm işçilerin yalnız olmadığı vurgulanarak şunlar söylendi;
“İki milyona yakın fiyatsız izine mahkûm edilmiş emekçi kardeşlerimize, milyonlarca işsiz kardeşlerimize, pandemi şartlarında aralıksız çalışmaya mahkum edilmiş personel kardeşimize, sendika hakları için ya da bizler üzere tazminat hakları için yurdun dört bir yanında direnen Uzel Makine, Atlasjet, Bimeks, Tüvtürk, Özer Elektirk, FZK, Real Market, Cargill, Samsun Çorum Nakliyat Ambarı, Milas Çınartaş, Küme Dokumacılık, SystemairHSK işyerlerinden emekçi kardeşlerimize, KHK’lara karşı direnen kamu işçisi kardeşlerimize, ömrünü yoksullukla, pandemi dehşetiyle sürdüren emekli annelerimize, babalarımıza diyoruz ki yalnız değiliz, birbirimizi görüyoruz. İşverenlerin dümeninde durdurduğu kokuşmuş sendikal tertip de, bu ilkel, yabanî sermaye tertibi de insan eliyle insan hayatını yağmalıyor, meslek hastalığı, iş cinayeti, uzuv kayıplarıyla kan emerek kâr ediyorlar, ve bizler şuna inanıyoruz, uğraşımızda umut örnekleri yaratmaya çaba ediyoruz. Diyoruz ki sıradan, emekleriyle yaşayabilen beşerler olarak cesaretlerimizle yakacağımız korkusuzluk fenerleriyle bu kula kulluk tertibini değiştirebiliriz. İnsanca, eşit, özgür, onurlu, adil bir ömür sürebileceğimiz bir ülke ortamını yaratabiliriz, yaratacağız da. Zira Son Deva Biziz, bizleriz.”
Gazete Duvar
