İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Lideri Ekrem İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “İsteseniz de istemesiniz de biz bu projeyi yapacağız. Hatta yazın ihaleye çıkıyoruz” kelamlarıyla ilgili “Talihsiz açıklamalara devam ediliyor” tabirini kullandı. Kanal İstanbul ile ilgili askıya çıkan planlara itiraz edeceklerini bildiren İmamoğlu, “Vatandaşlarımızı itiraz etmeye davet ediyoruz. Hukukun işlemesini istiyoruz. Esasen geçmişte de itirazlarımız var. Hukukun bu bahiste ‘lay lay lom’ yapmasına asla tahammülümüz yok” dedi. İmamoğlu, bugün Kanal İstanbul projesi ihalesinin peşinden koşanların gelecekte “af dileyerek kurtulamayacaklarını” söyledi.
İBB Lideri Ekrem İmamoğlu, Kemerburgaz’daki İSTAÇ Odayeri Katık Merkezi’ndeki Fide Üretim Merkezi’nin açılışına katıldı. Program sonrası gazetecilerin gündeme dair sorularını yanıtladı.
‘BÜYÜK BİR İHANET PROJESİYLE ALAKALI ISRARA DEVAM EDİLİYOR’
İmamoğlu, bir gazetecinin, “Cumhurbaşkanı Kanal İstanbul ile ilgili olarak, ‘İsteseniz de istemesiniz de biz bu projeyi yapacağız. Hatta yazın ihaleye çıkıyoruz’ dedi. Sizin ‘2023’te bu ülkeyi Millet İttifakı yönetecek, bu projeyi iptal edecek’ açıklamanızı da tehdit olarak niteledi. Bu açıklamaları nasıl değerlendiriyorsunuz?” halindeki sorusuna şu karşılığı verdi:
“Talihsiz açıklamalara devam ediliyor. Biz, aslında memleketimizin her kuruşunun yanlışsız değerlendirilmesini istiyoruz. Aslında şu anda tam da bu türlü üreten, yerli, ulusal projenin ne manaya geldiğini konuşmalı. Bunu küçümsüyor kimi beşerler lakin bu, toplumun birlikteliğinin, üreterek katma bedelinin vatandaşa yansımasının en kutsal anıdır topraktaki üretim. Lakin İstanbul’da ne yazık ki büyük bir ihanet projesiyle alakalı ısrara devam ediliyor. Gayri ulusal bir projedir. Bir beton kanalıdır. Diğer hiçbir şey söz etmemektedir.
‘PSİKOLOJİK OLARAK SORGULANMALIDIR’
Gayri ulusal projenin yapılmaması için sonuna kadar uğraş edeceğiz. Bir de bizi bir öteki üzen şey, ‘Yarın kazma vuracağız, bu yaz başlayacağız. Bu yaz sonu başlayacağız, isteseniz de istemeseniz de yapacağız, inadına yapacağız’ denmesi. 2,5-3 yıldır bunu duyuyoruz. Net söz edeyim, bu beyan biçimi ruhsal olarak sorgulanmalıdır. Hiç beğenilen bir psikoloji değil. Bu halde ısrar, bu halde tutum, vatandaşı yok sayan, vatandaşın parasını yok sayan bir anlayışı anlamak mümkün değil. Ruhsal olarak sorgulanmalıdır. Ve bu kadar açıklamaya gerek yok. O vakit gelin, bu hafta sonu çabucak kazmayı vurun başlayın yani. Latife üzere. Milletimizin öbür kederleri var. Bakın, madem paramız var, madem paramız bütçede, Merkez Bankası’nda her yerleri doldurdu, taşan bir paramız varsa o vakit neden 31 Mart’ta kısa çalışma ödeneği iptal edildi. Müddeti bitirildi. Vatandaş, mukadderatıyla baş başa bırakıldı. Vatandaşımız şu anda ne yapacağını bilmiyor. İşletmeler ne yapacağını bilmiyor. Milyonlarca insanımız işsiz kalacak. Madem bu kadar paramız var, 65 milyar dolarlık bir yatırımı gözün kesiyor. Evvel gidin vatandaşın sıkıntısını çözün. Tavsiyem, bir an evvel o kısa çalışma ödeneğini başlatın; madem paranız var, vatandaşımız bir kendini inanç içinde hissetsin. Bakın, hastalıkla uğraş ediyoruz, düşüncelerle çaba ediyoruz. O bakımdan hani bu beton kanal sürecine dair, bu ısrarı anlamak mümkün değil. Söylediğim kelamın sonuna kadar ardındayım. ‘Efendim, vatandaşımız bizi affetsin. Eyvah ihanet ettik. Eyvah ihanet ettik, aldatıldık’ üzere cümleler geçmişte oldu. Bu kelamların gelecekte de bizim için hiçbir değeri yoktur. İnşallah birkaç sene sonra bu ülkenin idaresi aklı başında derli toplu liyakat temelli bir sürece kavuşacaktır.
KANAL İSTANBUL PROJESİNİ ALMAYA ÇALIŞANLARA İHTAR
Kanal İstanbul projesinin bugünlerde peşinde koşanlar, gelecekte af dileme ile kurtulamayacaklar. Hukukun önünde hesabını verirler. Bugün bu işe para vermenin peşinde koşanlar ya da ‘ihaleydi, ne yapalım biz de almaya çalıştık’ diyenler de kolay bir halde süreçten sıyrılamazlar. Vatandaşın bu kadar karşı çıktığı bir probleme hukukun önünde; lakin ulusal, lakin milletlerarası seviyede dallara ben uyarımı yapıyorum. Bu uyarımı da İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri olarak değil; vatandaş Ekrem İmamoğlu olarak yapıyorum. Vatandaş olarak buna hakkım var. Bu milletin milyarlarca dolarlık kaynağının heba edilmesini istemediğim üzere, İstanbul’un kaynağının hiç heba edilmesini istemiyorum. O bakımdan artık kimse İstanbul’a artık ihanet edemez. Etmemesi için de vatandaş bizleri seçti 2019’da. Bunu anlamayıp ısrarlı cümleler kuranların da ruhsal olarak incelenmesi gerekiyor.”
‘BIRAKIN ŞU KANAL SEVDASINI’
Bir gazetecinin, “Planlar askıya çıktı, bir itiraz süreciniz olacak mı?” sorusu üzerine İmamoğlu kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Tabii ki itiraz ediyoruz. Kurumsal, ferdi vatandaşlarımızı itiraz etmeye davet ediyoruz. Zati bilgilendirmeyi teknik arkadaşlarım yaptı ve ben de yapacağım. Hukukun işlemesini istiyoruz. Geçmişte de itirazlarımız var. Hukukun bu mevzuda ‘lay lay lom’ yapmasına asla tahammülümüz yok. Eksper raporlarında yapılan müdahaleleri de biliyoruz, hiç beğenilen değil. Neresinden tutsanız elinize geliyor. Orada tarım yeri alıp, artık konut yapmayı planlayanlara sesleniyorum. Tarım yeri diye aldıkları yerleri yeniden tarım toprağı olarak sattıkları takdirde İBB olarak, tıpkı paradan almaya hazırız. Milletin malıdır, tarım toprağıdır. 135 milyon metrekarelik alandan bahsediyorum. Bir sınır çizmişler, ‘buraya 1 milyonluk kent yapacağız’ diyorlar. İstanbul’un ne vakit bir çizgiyle belirlendiğini görmüşsünüz. Bu, o denli bir taşar sarfiyat ki… Tüm Trakya’yı tehdit eden bir çalışmadan bahsediyorum. O güzelim Çatalca, Silivri, Arnavutköy. Arnavutköy’ün gerilerine bakın. Orada aslında yerleşime açılmış. Beşerler perişan, fakirlik içerisinde. Basına sesleniyorum, gidin gezin. Bırakın şu kanal sevdasını. Bu çılgınlık. Bu olağan bir psikoloji değil. O bakımdan tüm toplumun bu sürece, akıl ve bilimle bakmasını tavsiye ediyorum.”
‘BUYURUN, ÇAĞRIN GELELİM, ÇAĞIRAN YOK’
Ekrem İmamoğlu, proje ile ilgili olarak çalıştay yapan tek kurumun İBB olduğunu hatırlatarak, “Türkiye Cumhuriyeti’nde 2011’de bu saçma sapan ‘Beton Kanal’ açıklandığından bugüne kadar, tek çalıştay yapan; yüzlerce bilim insanını davet eden, binlerce vatandaşın katıldığı birçok rapor ve bir kitabın yayınlandığı çalışmalar yapan tek kurum biziz. Madem bu kadar iddialısınız, neden bizi bir yere çağırmıyorsunuz? ‘Ey İstanbul halkı, ey İstanbul halkını temsil eden belediyemiz, belediye liderimiz buyurun’, çağrın gelelim. Çağıran yok. Neden; zira anlatacak bir şeyleri yok. Ben karşı olanları davet ettim. Kanalın yapılmasına taraf olanları, İBB’nin çalıştayına tek tek davet edin, dedim. Hiçbiri gelmeye yürek edemedi. Gelsin anlatsınlar. Övecekleri bir şey varsa övsünler; lakin temel bütünün sorusunun yanıtı ne biliyor musun? Neden? Bu sevda, bu rant neden? İstanbul’un buna gereksinimi yok” değerlendirmesini yaptı
‘SON BEŞ YIL TARİFSİZ İHMALLERLE DOLU’
İBB Lideri İmamoğlu, kapatılan Mahmutbey-Mecidiyeköy Metrosu’nun, Mecidiyeköy istasyonundaki sorunun ne vakit çözüleceği tarafındaki soruyu da yanıtladı. İmamoğlu, “Ne yazık ki, dedim ya ben, ‘İstanbul’un 5+5 yılı sorgulanmalı’ diye. Son beş yılı o denli tarifsiz ihmallerle dolu ki… Bakın bahsi geçen metro sınırı. Ya bir metro sınırı iki ihaleyle verilir mi? Efendim yapsın diğeri. Tekniğini mekaniğini de oburu yapacak… Bu türlü bir şey olmaz, bu işler bütüncül işlerdir. Bir konsorsiyum olabilir; lakin bütüncül, ahenk ve entegre biçimde olmalıdır. Bir sürü teknik sorun var. Yalnızca o hatta değil. Hala uğraştığımız sınırlar var. Ümraniye-Üsküdar sınırında bu usul izolasyon problemlerini gidermek için o kadar uğraş verdik ki? Uzmanlarımız iki gündür inceliyor. Rapor çıktıktan sonra, sizlerle paylaşacağız. Ne yazık ki makus bir iş yapılmıştır. En somut örneği vereyim size; Eminönü-Alibeyköy çizgisi. 2.3 km’sini raylarını, betonlarını tekrar söktük, 60-70 metre derinliğinde yüzlerce kazık çaktık, tekrar yaptık. Geçmişte yapılanlarla ilgili daha çok ne yazık ki su ve drenaj, izolasyonla ilgili bir sorun taşıdığını düşünüyoruz. Lakin şu anda hukukî müracaat yapıldı. Uzmanlar orada çalışmalarını yapıyor. Sorun ortaya çıktıktan sonra paylaşırız” açıklamasını yaptı.
‘PARTİM GEREKLİ AÇIKLAMALARI YAPTI’
104 amiralin bildirisi ile ilgili de görüşleri sorulan İmamoğlu, şöyle konuştu: “Ülkemizin derin sıkıntıları var. Bilhassa, yoksulluk ve pandemi çok can yakıyor. Bilhassa bu gündemleri şu anda çözmesi lazım. Teknik manada birçok mevzuyla ilgili esasen fikrimiz biliniyor. O gün ortaya konan tutum ve süreçle ilgili, Cumhuriyet Halk Partisi ve partim, kurumum gereken açıklamayı yaptı. O beyanlar bizim de beyanımızımdır.” (HABER MERKEZİ)
Gazete Duvar
