IŞİD’in Dokumacılar kümesinin önderi ve Ankara Tren Garı katliamının firari sanığı Mustafa Dokumacı’nın eşi Ulkar Mammadova’nın, 9 Ekim tarihinde Suriye’den hududu geçerek teslim olduğu ortaya çıktı. İtirafçı olan ve 60 IŞİD mensubunu teşhis ettiği belirtilen Mammadova, Gar katliamını ve sondan giriş çıkışlarda nasıl yardım aldıklarını anlattı.
‘ASKERLER ÇANTALARIMIZI TAŞIDI’ TEZİ
DW Türkçe’den Alican Uladağ‘ın haberine nazaran; birinci sefer 2014 yılı Şubat ayında Suriye’ye gittiklerini anlatan Mammadova, Suriye’ye hangi yollarla geçtiği sorusuna ise şu cevabı verdi: “Eşim, 2014 Ocak ayında Suriye’ye gitti. Bir ay sonra tekrar Adıyaman’a geldi. Eşim geldikten sonra orayla ilgili bir şey anlatmadı. Eşyalarımızı hazırladık. Mustafa Dokumacı beni, Serpil Dere’yi ve çocuklarımızı markasını, modelini, rengini ve plakasını hatırlamadığım bir araçla aldı. Adıyaman’dan Hatay’a gittik. Hatay’da Suriye sonuna yaklaştığımızda aracı bir yere park ettik ve yürüyerek Suriye hududunu geçtik. Suriye hududunu geçerken Türk askeri bizi gördü, ancak bizim Suriye ülkesine geçmemize pürüz olmadı. Hatta bu asker bizim çantalarımızı taşımamıza yardım bile etti.”
Bir ay sonra yine Türkiye’ye dönerken sonda jandarma tarafından yakalandıklarını öne süren Mammadova, para cezası kesilmesinin akabinde hür bırakıldıklarını tez etti.
Mammadova’nın, gar katliamını yapan Yunus Emre Alagöz’e dair ise “Ankara vilayetinde olan canlı bomba patlamasını gerçekleştiren şahısla hiç görüşmedim, tanımıyorum” sözleri kayda geçti. Dokumacı’ya dair ise şunları sav etti: “Ankara patlamasını gerçekleştiren şahıs Adıyamanlı idi. Bu patlamadan sonra eşim bana patlamayı gerçekleştiren şahsın İslami açıdan çok parlak bir geleceği olduğunu, bu sebeple onun ismine çok üzüldüğünü söyledi.”
Gazete Duvar