Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Avrupa Birliği’nin (AB) en üst yargı organı olan Avrupa Adalet Divanı’nın birtakım durumlarda iş yerinde başörtüsünün yasaklanabileceğine yönelik kararına ait, “Müslüman bayanların haklarına bir öteki darbedir ve Avrupa’da İslam’a karşı savaş çığırtkanlığı yapanların işine yarayacaktır” değerlendirmesini yaptı. Kalın, Twitter hesabından yaptığı paylaşımla Adalet Divanının açıklamasına reaksiyon gösterdi.

Kalın, paylaşımında “Avrupa Adalet Divanının iş yerinde başörtüsüyle ilgili kararı Müslüman bayanların haklarına bir öbür darbedir ve Avrupa’da İslam’a karşı savaş çığırtkanlığı yapanların işine yarayacaktır. Din özgürlüğü kavramı artık Müslümanları kapsamıyor mu?” tabirlerini kullandı.

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI’NIN REAKSİYONU

Daha evvel Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada da, başörtüsü kısıtlamasıyla ilgili aldığı kararın din özgürlüğünü ihlal ettiği belirtilmişti. Açıklamada, şu tabirlere yer verildi: “Karar, İslam aksiliğinin ve Müslümanlara yönelik tahammülsüzlüğün Avrupa’da kurumsal ve tüzel bir kimliğe kavuşturulma eforlarının yeni bir örneğini oluşturmaktadır. Müslümanların hoşgörüsüzlük, nefret söylemi ve hatta şiddete maruz kaldıkları, yaygın biçimde damgalandıkları ve sosyo-ekonomik alanlarda dışlandıkları, bilhassa Müslüman bayanların bu durumdan daha da olumsuz etkilendikleri bir vakıadır. Hal böyleyken, Avrupa’yı rehin alan İslam düşmanlığının, ırkçılığın ve nefret zehrinin giderek yükseldiği bir periyotta, ABAD kararı, din özgürlüğünü yok saydığı üzere, ayrımcılığa da taban ve tüzel kılıf kazandıracak bir nitelik taşımaktadır. Hukuken ve vicdanen yanlış, körükleyeceği İslam düşmanlığı bakımından tehlikeli kelam konusu kararı kınıyoruz.”

Avrupa Adalet Divanı, AB’de şirketlerin makul şartlar altında çalışanlarının başörtüsü takmasını yasaklayabileceğine hükmetmişti. Adalet Divanı, Almanya’da başörtüsü takmaya başladıktan sonra işlerinden uzaklaştırılan bayanların açtığı iki dava, 15 Temmuz’da sonuçlanmıştı.

Mahkemeden yapılan açıklamada ise “İş yerinde siyasi, felsefi yahut dini inançlara ilişkin görünür rastgele bir sembolün takılmasının yasaklanması, patronun müşterilere karşı tarafsız bir imaj sunma yahut toplumsal uyuşmazlıkları tedbire muhtaçlığıyla haklı görülebilir.” tabirleri kullanılmıştı. Açıklamada, kelam konusu münasebetin patron açısından gerçek bir gereksinime karşılık gelmesi gerektiği de belirtilmişti. (AA)

Gazete Duvar