DİYARBAKIR – Kayyım idaresindeki Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi (DBB), yetkili Tüm Lokal İdare Hizmetleri İşçileri Sendikası (TÜM BEL-SEN) ortasında imzalanan Toplu İş Sözleşmesi’nde belirlenen yemek fiyatı 3 aydır çalışanlara ödenmiyor. DBB ve belediye bağlı Su ve Kanalizasyon İdaresi’ndeki (DİSKİ) 880 çalışan 3 aydır toplu TİS ile garantiye alınan yemek fiyatını alamıyor.
TÜM BEL-SEN Genel Sekreteri Yılmaz Yıldırımcı, yemek kesintilerinin belediye işçilerine yönelik bir baskı aracı olarak kullanıldığını belirtti.
Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın çıkartmış olduğu genelgede, belediyelerin çalışanlara yemeklerini vermekle yükümlü olduğunu hatırlatan Yıldırımcı, Hazine’den çalışanlara ayrılan yemek paralarının ödenmesi gerektiği vurguladı. Türkiye’deki tüm belediyelerde bu durumun geçerli olduğunu kaydeden Yıldırımcı, “Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan işçilere ödenen 640 TL civarında para, yeniden itfaiye işçilerine 7/24 temeline nazaran verilen 930 TL yasal hak olan yemek fiyatları, ne yazık ki 3 aydır ödenmiyor” dedi.
‘BASKI ARACI OLARAK KULLANILIYOR’
Yemek fiyatlarının yasal teminat altına alınan bir hak olduğunu söz eden Yıldırım, “Neden verilmiyor diye soruyoruz, yemekhanemiz yok, bütçemiz açık verdi vb. münasebetler öne sürülüyor. Arkadaşlar bunun verilmesi gerektiğini, tüzel boyutuyla ilgili belgeyi kendilerine verdiler ancak ne yazık ki bu durum, bir baskı aracı olarak kullanıyor. Sendikalar açısından 15 Mayıs yetki süreci geliyor. O yetki süreci gelmeden belediye çalışanlarını, bizden istifa ettirerek yandaş sendikaya üye yapmaya çalışıyorlar ve yeniden yandaş sendikayı, yetkili sendika haline getirmeye çalışıyorlar. Biz bunu kabul etmiyoruz ve buna karşı hem hukuksal hem de demokratik gayretimizi sürdüreceğiz. Bu hakkımızı bizden gasp edenlere sesleniyorum, yarın öbür gün hukuk önünde bunun hesabını vereceklerini bilsinler. Buradan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi işçilerine de sesleniyorum, hakkınızı, hukukunuzu, ekonomik ve demokratik haklarınızı yalnızca TÜM BEL-SEN savunabilir. Yandaş sendikalar savunamaz, bunları bilsinler. Yandaş sendikanın yöneticileri belediye içerinde bürokrattırlar. Onlar kayyımın karşısına çıkıp işçilerin hakkını savunamaz” diye konuştu.
‘AMAÇ YETKİDEN DÜŞÜRMEK’
TÜM BEL-SEN Diyarbakır Şube Eşbaşkanı Mehmet Candar ise, daha evvelki kayyım devrinde yemek fiyatlarında 7 aylık bir kesinti yaşandığını, daha sonra kesintinin giderildiğini tabir etti. Belediye içerisinde üyelerine yönelik baskılara dikkat çeken Candar, “Yandaş sendikalar üyelerimize, ‘Eğer sizler bizim sendikamıza geçerseniz, Vali bu yemeği verecek’ diyorlar. Bu türlü yaparak üyelerimiz üzerinde mobbing baskı uygulanıyor. ‘Eğer yetkili sendika TÜM BEL-SEN olursa kayyım onlarla masaya oturmaz’ diyorlar. Emelleri TÜM BEL-SEN’i yetkiden düşürmek. Daha evvelki kayyım periyodunda arkadaşlarımıza ‘Sendikanızdan ayrılmazsanız, elimizde liste var, bir hafta içerisinde ya ihraç ya da açığa alınırsınız’ denilmişti. Bunu bir baskı aracı olarak kullandılar ve yaptılar da. Artık ise ihraç etmekten çok, toplumsal ve ekonomik olarak baskı uyguluyorlar ki arkadaşlarımız sendika değiştirsinler” tabirlerini kullandı.
‘BÜTÇE TABİ Kİ AŞILIR’
Büyükşehir Belediyesi’nin yemek dağıtım konusunda elverişli araçlara sahip olmadığını söyleyen Candar, “Ancak toplumsal etik kontratına uygun olarak yemek kartları tekrar verilmelidir. Lakin bunların hiçbirine yanaşmıyorlar. Bizlere söylenen işçi bütçesi yüzde otuz, bunu aştıklarını söylediler ve bu yüzden zorlandıklarını söylüyorlar. Tabi şöyle bir gerçek de var: Bürokratlar dört beş yerden maaş aldıklarında işçi bütçesi tabi ki aşılır. Olağanda belediyelerde meclis üyeleri olur lakin kayyım atandığı için şuan belediye meclis üyeliğini oradaki bürokratlar yürütüyor” biçiminde konuştu.
Sendika olarak tüm türel süreci takip edeceklerinin altını çizen Candar, “Bu sorun çözülene kadar bu işin peşini bırakmayacağız. Zira bu yıllardır alınan ve kazanılmış bir haktır” diye ekledi. (MA)
Gazete Duvar
