Cihan Başakçıoğlu

İZMİR – İzmir’in Alsancak ilçesinde 15 Aralık 2019 günü yüzlerce bayanın iştiraki ile gerçekleştirilen Las Tesis performansından bir gün sonra İzmir Emniyet Müdürlüğü tarafından 24 bayan hakkında yakalama kararı çıkarılmış ve bayanlar meskenlerinde gözaltına alınmıştı. Bayanlar, “TCK 301 ve 2911 sayılı kanunlara muhalefet” suçlamasıyla soruşturma kapsamında tabir verirken, haklarında İzmir 7’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Birinci duruşması pandemi sürecine denk gelen davanın ertelenen duruşması 10 Kasım’da görülecek.

KELAMLARI VE ATILAN SLOGANLAR HATA SAYILDI

İzmir Cumhuriyet Savcılığı tarafından hazırlanan iddianamede 2911 sayılı kanuna muhalefet edildiği ve “Kanuna alışılmamış toplantı ve şov yürüyüşü düzenleme ve yönetme” cürmünün işlendiği tez edilirken, Las Tesis performansında geçen “tecavüzcü sensin, öldüren sensin, polisler, yargıçlar, devlet ve başkan” kelamları de kabahat ögesi olarak nitelendirildi. Ayrıyeten performansın akabinde atılan “Yaşasın bayan dayanışması”, “Gelsin baba, gelsin koca, gelsin devlet gelsin cop inadına isyan inadına özgürlük” “Kadınlara değil katillere barikat” sloganları da cürüm kapsamına alındı.

İÇİŞLERİ BAKANI SOYLU ‘ANAYASAYA KARŞIN EN GENİŞ HAKKIMI KULLANACAĞIM’ DEMİŞTİ

Öte yandan tıpkı devirde İçişleri Bakanlığı bütçesinin görüşmelerinde CHP İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil’in “Kadın milletvekilleri olarak şiddet gören öldürülen tüm bayanlar ismine size iki çift lafımız var” diyerek Las Tesis’in, Türkçe’ye uyarlanan kelamlarını söylemeye başlaması üzerine İçişleri Bakanı Süleyman Soylu reaksiyon göstermişti. Bayan milletvekillerinin Las Tesis protestosuna İçişleri Bakanı Soylu, “Eğer bu Meclis, ‘Bunları söylemeye devam etsinler’ derse ben İçişleri Bakanı’yım, kanuna karşın, Anayasa’ya karşın en geniş hakkımı kullanacağım”

Emine Akbaba

‘AYNI SLOGANLAR 25 KASIM VE 8 MARTLARDA DA ATILIYORDU’

10 Kasım tarihinde görülecek dava öncesi hakkında soruşturma açılarak gözaltına alınan ve iddianamede sanık olan Bayan Savunma Ağı’ndan Emine Akbaba, Şilili bayanların, 25 Kasım Santiago’da ve Cinsiyet Eşitliği Bakanlığı’nın önünde erkek-devlet şiddetine karşı yaptıkları performansın ülke ülke, sokak sokak dolaştığını belirtti. Kenya, Ürdün, Beyrut, İspanya, Los Angeles, Meksika, İstanbul, Ankara, İzmir üzere yerlerin meydanların da bayanların “Suç bizde değil, hatalı sensin” diye haykırdığını söyledi.

Bakan Soylu’nun Meclis’teki kelamlarına dikkat çeken Akbaba, sözlerle tüm bayanların açıkça tehdit edildiğini söz ederek, “Dünyanın dört bir yanında bayanların sesleri Şilili bayanların sesleri ile karışıp ayakları gri kaldırımlarda ritim tuttu.  15 Aralık Pazar günü Alsancak’ta toplanan yüzlerce bayan İzmir’den Las Tesis’e ses verdi. Polisin tacizine karşın erkek şiddetine hiçbir vakit gerçeği işaret etmekten çekinmeyen parmaklarımız ile “Tecavüzcü sensin, öldüren sensin, polisler, yargıçlar, devlet ve başkan” diyerek haykırdık. Performansın bitmesinin akabinde polis, ‘Yaşasın bayan dayanışması’, ‘Kadınlar birlikte güçlü’, ‘Gelsin baba-gelsin koca- gelsin cop inadına isyan inadına özgürlük’ sloganları atan bayanlara ‘provokatif sloganlar’ atmayın diyerek tacizini sürdürdü. Polisin ‘provokatif’ dediği sloganlar bayanların yıllardır uğraş ve talepleriyle şekillenen  25 Kasım’da, 8 Mart’ta söylediğimiz sloganlarımızdır. Biz bayanlar, Bakan Soylu’nun ve emniyetin ‘provokatif’ diyerek maksat göstermesinin akabinde İzmir’de savcılık talimatıyla çıkarılan yakalama kararı ile meskenlerinden gözaltına alındık” dedi.

İzmir’deki Las Tesis hareketinden bir kare.

 ‘SUÇ BİZDE DEĞİL HEPİNİZ SUÇLUSUNUZ’

Kendisi hakkında da yakalama kararı olması nedeniyle polis olduğunu söyleyen bir kişi tarafından arandığını ve söze çağırıldığını söyleyen Akbaba, “Birçok bayan ya bu biçimiyle arandı ya da direk konutundan gözaltına alındı. İktidarın yayın organı olduğu herkes tarafından bilinen Sabah Gazetesi ise gözaltıların akabinde 25 bayanı polisin hukuk dışı olarak servis ettiği fotoğraf ve bilgiler ile maksat gösterdi. İzmir Bayan Platformu’nun daveti ile 19 Aralık günü gözaltıları protesto etmek için bir ortaya gelen bayanların karşısında yükseldi bu kere polis kalkanları. Bayanların öfkesi sardı bu sefer polis kalkanlarını ve tüm engelleme teşebbüslerine karşı bayanlar gaye göstermelere cürümlünün kim olduğunu anlattı” dedi.

Kelamlarına, bilhassa pandemi devrinde yaşananları hatırlatarak devam eden Akbaba, “Evlilik yoluyla çocuk istismarını aklayan, istismar faillerine ve bayan katillerine af getiren ve yüzlerce bayan ve çocuğu meskende kaygı ile yaşamaya mahkum eden, HSK’nın 30 Mart kararı ile aslında uygulanmasında sorun olan 6284 sayılı yasa ve İstanbul Mukavelesi’ni rafa kaldıran, sonra kutsal aile, toplum ahlakı direk bayanlar için yaşamsal olan İstanbul Mukavelesi’ni kaldırmaya çalışan iktidarınız, erkek şiddetiyle katledilen bayanların ne giydiği, ne içtiği ve nerede olduğunu ile ilgilenen, iyi hal ve tahrik indirimi ile bayan katillerini ödüllendiren erkek adaletiniz, bayanları faille uzlaştırmaya çalışan ve tekraren muhafaza kararı talep etmesine karşın korumadığınız, AKP milletvekili Sevimli Ünal’ın konutunda meyyit bulunan Nadira’yı belgesi kapatıp cinayeti örtbas eden katledilen bayanların sorumlusu yargınız, katilleri engellemek için değil bayanları engellemek için karşısına dikilen, Gülistan Doku’nu baş zannısı olan Zeynal’ın babası polis olduğu için onu koruyan polisiniz,biz öldürüldükten sonra üzülmenin ötesine geçmeyen bakanlarınız ve tüm bunları legalleştirmek için kullandığınız medya organlarınız hepimiz suçlusunuz” diye konuştu.

Las Tesis aksiyonundan bir kare.

Akbaba, bayanların çabalarına her şartta sürdüreceklerini vurguladı ve son olarak, “Direnen bayanlar dünyada her yerde, erkek-devlet şiddetine karşı, sokakları danslarıyla özgürleştirmeye, şiddetsiz, eşit ve özgür bir dünya için çaba etmeye devam edecek. 10 Kasım’da Las Tesis’den gözaltına alınan bayanların 7.Asliye Ceza Mahkesi’nde görülecek davalarına tüm bayanları dayanışmaya çağırıyoruz. Birlikte hatalıyı işaret eden parmaklarımızla bir kere daha anlatalım, feminist isyanı dalga dalga yayalım. Emine Bulut’un yaşamak istiyorum çığlığına karışsın sesimiz. Biz bayanlar biliyoruz ki, cürüm bizde değil, hatalı sizsiniz” dedi.

Gazete Duvar