ÂLÂ Parti Genel Lideri Meral Akşener partisinin küme toplantısında yaptığı konuşmada iktidarın iktisat idaresini eleştirerek “Gece yarısı yapılan gizemli atamalarla koskoca Türkiye’nin prestiji ayaklar altına alınıyor. Bu kendini bilmezliğin iktisatta yarattığı tahribatın hesabını kim verecek?” dedi.
Akşener’in bildirileri şöyle:
DAMAT GERİ Mİ DÖNÜYOR?: Erdoğan’ın attığı her fikirsiz adım milletimizin aleyhine çalışıyor. Bu ortalar yediden yetmişe herkeste bir tedirginlik var eyvah yoksa damat geri mi dönüyor sorusu her mecrada dillendirilmeye başlandı. 2,5 yılın sonunda nihayet bu yanlıştan dönüldü. O denli başarısız bir 2,5 yıl geçti ki Bugün biri damat bakan ile iktisat kavramını birebir cümle içinde kullansa dolar fırlıyor Kendisinin iktisat idaresi mesleğinde hazinenin 128 milyar dolarlık rezervi erişim, Türk lirası pula dönmüş enflasyon artmışken bu işi beceremediğini tekraren kanıtlamış bir insanın tekrar bu bahislerle anılmasını bile son derece saçma ve sakıncalı buluyorum. Lakin maalesef Sayın Erdoğan saçmalama konusunda çıtayı uzaya çıkardığından kesin konuşamıyorum.
YAZIKLAR OLSUN HEPİNİZE: Türkiye, AK parti içindeki çekişmelere, siyasi hesaplaşmalara kurban ediliyor. Bu hoş memleket bu hoyrat ve şuursuz anlayışa kurban ediliyor. Gece yarısı yapılan gizemli atamalarla koskoca Türkiye’nin prestiji ayaklar altına alınıyor. Bu kendini bilmezliğin iktisatta yarattığı tahribatın hesabını kim verecek? Yalnızca kur artışından ötürü kamunun borcu 225 milyar lira, özel dalında 251 milyar lira arttı. Cehaletin Türk iktisadına son 10 gündeki maliyeti 500 milyar lirayı buldu. Lisana kolay ayıptır, günahtır. Hiç mi utanmıyorsunuz? Yazıklar olsun hepinize. Bu maliyeti saray zenginleri değil bu maliyeti üç beş yerden maaş alan kayınçolar, danışmanlar ödemeyecek, bu maliyeti çiftçilerimiz, esnaflarımız, sanayicilerimiz, emeklilerimiz, memurlarımız, çalışanlarımız ödeyecek! Bu maliyeti gençlerimiz, bayanlarımız, hepimiz ödeyeceğiz. Bir tek onlar ödemeyecek. Zira bu maliyet bu ucube sistemin ve onun ardındaki bu çarpık sistemin sonucudur. Biz Âlâ Parti olarak MB’nın bağımsızlığını önemsiyoruz.
AHMED ARİF ŞİİRİ OKUDU
Uyuşturucu kullanırken görüntülenen AK Parti çalışanı Mehmet Ayvatoğlu’nun AK Parti’nin yarattığı tertibin bir sonucu olduğunu söyleyen Meral Akşener, Şair Ahmed Arif’in ‘Adiloş Bebenin Ninnisi’ şiirinden bir kısım okudu:
Bunlar,
Engerekler ve çıyanlardır,
Bunlar,
Aşımıza, ekmeğimize
Göz koyanlardır,
Teşhis bunları,
Teşhis da büyü…
Bu, namustur
Künyemize kazınmış,
Bu da sabır,
Ağulardan süzülmüş.
Sarıl bunlara
Sarıl da büyü…
KOLTUKLARINI SIKINTI EDİNİYORLAR
ŞÜPHESİZ LİNÇ EDECEK DEĞİLİM: Bu iktidarın Türkiye’ye verecek hiçbir şeyi kalmamıştır zira milleti değil koltuklarını sıkıntı ediniyorlar. Zira Türkiye’nin değil iktidarlarının geleceğini düşünüyorlar. Ahlak, fazilet ve doğruluk AK parti genel merkezinin ve sarayın kapısından içeri giremiyor. Peygamber efendimizin yolundan saptıklarından beri iktidarları dikiş tutmuyor, takımları iflah olmuyor. Son üç ayda arabasın da 100 kilo eroin ile yakalanan eski büyükelçilik basın müşaviri, Samsun Büyükşehir Belediyesi’nde yolsuzluktan tutuklanıp konutunda 10 milyon bulunan daire lideri derken her geçen gün asımın jenerasyonunu yaratacağız diyerek iktidara gelenlerin düştükleri dokunaklı durumun yeni örneklerine şahit oluyoruz. Ahlaksızlığı büyüklerinden öğrenmiş bir genci, elbette linç edecek değilim. Benim problemim kendini bu çarpık zihniyete teslim etmiş bu gencimiz değil. G ençler nefislerine yenik düşebilir benim sıkıntım o gencimiz de dahil tüm gençlerimizi bu zihniyetin yarattığı ahlak erozyonundan koruyup kollamaktır.
NE VİCDANSIZ ADAMLARSINIZ: Doğal olarak bu olağanüstü hassas arkadaşlara sormak istiyorum sizin lebalep kongrelerinizdeki keyfiniz Allah’ın sofrasından daha mı değerliydi? Kongrelerinize yasak getirecek bir durum yoktu da mübarek sofralarda mı aklınız başınıza geldi? Genel merkezimize gelen bir lokanta işletmecisi diyor ki her açılıp her kapanma 35 bin lira yazıyor. Aldığımız yiyecekleri ya dağıtmak ya vermek ya da çürürse atmak zorunda kalıyoruz. Ya siz ne vicdansız ne izansız adamlarsınız. Lokantalarda üç beş kişi bir ortaya geline salgın yayılıyor da binlerce kişiyi getirdiğiniz kongrelerinizde virüs tatile mi çıkıyordu? Yazıklar olsun size yazıklar solsun, bu vicdansızlığınıza yazıklar olsun. Salgının başından beri kurallara uymakta hassasiyet gösteren milletimizin sıhhatini göz nazaran göre tehlikeye atmaktan çekinmediniz, sonra binlerce korona elçisi ülkemizin dört bir yanına dağıldı ve sonuç ortada. Bu aymazlığız cezasını kim kesecek? Allah nasip edecek ve iktidara geleceğiz, biz keseceğiz.
SIHHAT BAKANI UTANCINDAN GELEMEDİ: İçişleri bakanı kongreler lebalep dolu olduğundan beri ortada yok. Sıhhat Bakanı utancından salona bile gelemedi. Hatta en son çıkıp kongreleri konuşmanın kimseye bir yararı yok. Çevirisi şu; lütfen bu bahsi kapatalım verecek yanıtım yok çok utanıyorum diyor. İdare zafiyetine bakar mısınız! Bakanlar utanıyor sayın Erdoğan utanmıyor. İşte Erdoğan’ın milletin gerçeklerini umursamaz tutumu.
İSTANBUL MUKAVELESİ YANSISI: Buradan çok net vurgulamak istiyorum kim ne derse desin şunu herkes bildin ki o kontrat hâlâ geçerlidir. Yol de açıklanan karar da hem hukuken hem siyaseten geçersizdir. Sayın Erdoğan burası Muz cumhuriyeti değil sayın burası benzetmeye çalıştığın üçüncü dünya ülkesi de değil .Burası Büyük Türkiye Cumhuriyeti aklını başına devşir bu türlü şımarıklık olmaz bu türlü devlet yönetilmez. Sonrası bir de çıkış cuma namazı sonrasında bayanlarımızı tehdit eder üzere diyor ki ‘O iş bitti önünü ardını kurcalamayın’ Şu hale bakar mısınız… Buyruğun olur ağam! Bu tehditler bayanlara sökmez sayın Erdoğan. Elinden geleni gerisine koyma. Tecavüze, dayağa, iftiraya boyun eğmemiş o bayanlar senin tehitlerine hiç boyun eğmez. Attığın o imzadan sonra ne oldu biliyor musun? 5 aylık gebe Sezen bıçaklanarak katledildi. Söyle bakalım o iş bitmiş mi sayın Erdoğan. İsimli tıp raporunu önüne koysunlar, iste ve ona bak. O bebeğe kaç bıçak darbesi düşüyormuş bir bak bakalım.
KOKUŞMUŞ ZİHNİYETİNİZ BİTENE KADAR BİTMEZ: 15 yaşında evlendirilmiş, 16 yaşında gebe kalmış 17 yaşında evlendirilmiş bu çocuğun canına nasıl vicdansızca kıymışlar bir gör. Gör de söyle o iş bitmiş mi sayın Erdoğan? Bursa’daki 32 yaşındaki Necla 5 yaşındaki kızının önünde silahla vurularak öldürüldü. Söyle bakalım o iş bitmiş mi Sayın Erdoğan. Sen o iş bitti dediğinden beri 7 bayanın canın akıydılar. Sen söyleyemezsin ben söyleyeyim o iş bayanlar bitti demeden bitmez Sayın Erdoğan. O iş bayanlara musallat olan bu ahlaksızlık bitmeden bitmez. O iş bayanlar sokakta korkmadan yürümeden bitmez. O iş kız ve erkek çocuklarımıza göz koyan sapıklar bitmeden bitmez. O iş o kokuşmuş zihniyetiniz bitene kadar bitmez.” (HABER MERKEZİ)
Gazete Duvar
