Kudüs’te Filistinlilerle İsrail polisi ortasında yaşanan çatışmalar ikinci gecesinde de devam ederken, onlarca kişinin yaralandığı açıklandı. Protestocular, Kudüs’ün Eski Kent kısmında bulunan Şam Kapısı’nda düzenledikleri aksiyonlarda son günlerdeki şiddete reaksiyon olarak polise taş atarken, güvenlik güçleri de eylemcilere ses bombası, plastik mermi ve tazyikli su ile karşılık verdi.
Filistinli sıhhat vazifelileri, İsrail polisinin dün geceki taarruzlarında 90 Filistinlinin yaralandığını açıkladı. İsrail polisi de en az bir polis memurunun yaralandığını duyurdu. Cuma günü tekrar Eski Kent içerisinde bulunan Harem-üş Şerif’te yaşanan olaylarda, 200’den fazla Filistinlinin ve en az 17 İsrail polisinin yaralandığı açıklanmıştı.
‘ÇOĞU KİŞİ YÜZ, GÖZ VE GÖĞÜS BÖLGESİNDEN YARALANDI’
Filistin Kızılayı, yaralananların birçoklarının plastik mermiyle yüz, göz ve göğüs bölgesinden yaralandığını belirterek, hastanelerde doluluk yaşanması nedeniyle bölgede sahra hastanesi kurulduğunu aktardı.
Doğu Kudüs’teki gerginlik, nisan ayının son haftasında Filistinlilerin Ramazan geleneği olan, oruçlarını eski kentin Şam Kapısı’nın merdivenlerinde açmalarının engellenmesiyle başlamıştı. Ayrıyeten Filistinliler, Pir Cerrah Mahallesi’nde 30’dan fazla ailenin meskenlerinden tahliye edilmesi planına reaksiyon gösteriyor.
Mescid-i Aksa Vakfı Müdürü Pir Ömer Kisvani, Harem-üş Şerif’te yaşanan olayların durdurulması için İsrail polisinden avlulardan çekilme daveti yaptı. İsrail polisi ise “düzeni sağlamak üzere güç kullandıklarını” ileri sürerek, Filistinlilerin ibadet sonrası “eylem yaptığını” savunuyor.
FİLİSTİN İDARESİ’NDEN BM’YE DAVET
Filistin Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulu (BMGK) ile UNESCO’ya, Mescid-i Aksa’da yaşananlar konusunda üzerine düşen sorumluluğu yerine getirme daveti yapıldı. Birleşmiş Milletler (BM) Ortadoğu Barış Süreci Özel Koordinatörü Tor Vennesland, Kudüs’te tırmanan tansiyon ve şiddetten duyduğu kaygıyı belirterek, tüm tarafları sorumlu davranmaya çağırdı.
ERDOĞAN’DAN ‘TERÖR DEVLETİ’ ÇIKIŞI
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanlığı da, İsrail’i kınayan açıklamalar yaptı. Erdoğan, “zalim ve terör devleti” olarak nitelendirdiği İsrail’e karşı tüm dünyanın “harekete geçmesi” gerektiğini söyledi. Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada da, “İsrail güvenlik güçlerinin Mescid-i Aksa’da ibadet eden Filistinlilere yönelik gerçekleştirdiği ve çok sayıda Filistinli sivilin yaralanmasına sebep olan hücumları şiddetle kınıyoruz” sözleri kullanıldı.
AB, TAHLİYELERİ ‘YASADIŞI’ DİYE NİTELEDİ
Avrupa Birliği (AB) de Mescid-i Aksa etrafındaki olaylarla ilgili bir açıklama yaparak, tarafları tansiyonu düşürmek için ivedilikle adım atmaya çağırdı. AB’den yapılan açıklamada, Pir Cerrah’ta yaşayan Filistinli ailelerin tahliye edilmesinin “yasadışı” olduğu da kaydedilerek, İsrail’in bu adımının gerginliği tırmandırdığı da belirtiliyor.
HAREM-ÜŞ ŞERİF’İN DEĞERİ
Harem-üş Şerif, hem Müslümanlar hem de Museviler tarafından kutsal sayılıyor. Museviler için bölge Museviliğin en kutsal noktası ve Tevrat’ta ismi geçen iki mabedin de geçmişte bulunduğu yer. Mescid-i Aksa ise İslam’ın üçüncü en kutsal ibadet yeri olarak kabul ediliyor. Bu bölgenin içinde olduğu Doğu Kudüs, 1967’deki Altı Gün Savaşı olarak da bilinen Arap-İsrail savaşından bu yana İsrail devletinin işgali altında bulunuyor.
Harem-üş-Şerif’in dini değeri göz önünde bulundurarak bölgenin idaresi için bir dizi hassas düzenleme yapılmış durumda. Bu düzenlemeler, bölgeye giriş-çıkışların yönetim edilmesinden, karar alım sürecine kadar bir dizi alanı kapsıyor ve 50 yıldır uygulanıyor. (BBC Türkçe)
Gazete Duvar
