Gazeteci Murat Uzman, YetkinReport’ta yayınladığı son yazısında İstanbul Mukavelesi’nin 10. yılı aktifliklerine dair yazdı. Yarın, Berlin’de Avrupa Kurulu’nun bayana şiddete karşı İstanbul Sözleşmesi’nin imzalanmasının 10’uncu yılı münasebetiyle memleketler arası bir toplantı düzenleyeceğini aktaran Uzman, mesken sahibinin Avrupa Kurulu Devir Lideri sıfatıyla Almanya’nın Aile, Büyük Vatandaşlar, Bayan ve Gençlik Bakanı Franziska Giffey olduğunu belirtti.
Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çıkmakla bir de dış siyaset golü yediğini söz eden Ehil, Türkiye’nin bu aktiflikte olsaydı itibar kazanacağını vurguladı. Ehil “Hayaller muasır medeniyet, gerçekler başka” derken, yeni Aile Bakanı Derya Yanık’ın vaktinde Bayan ve Demokrasi (KADEM) derneğinin yöneticisi olarak İstanbul Mukavelesinden çıkılması kararına takviye vermiş olduğunu hatırlattı. “İstanbul Kontratından çıkış, Türkiye’de bayanların can güvenliği, haklar ve toplumsal cinsiyet eşitliği çabasında önemli bir gerileme olmakla kalmamış, AK Parti hükümetlerinin dış siyasette “yumuşak güç” olma argümanına da ağır bir darbe vurmuştur” diyen Yetkin’in yazısından bir kısım şöyle:
“Yarın Almanya’nın konut sahipliğinde -video konferans yöntemiyle- yapılacak toplantıya Türk hükümetini temsilen hiç kimsenin çağrılmamış olması yüzümüze tutulan bir ayna üzeredir.
Ancak o aynada görülen öteki gerçekler de var.
Örneğin Türk hükümetini temsilen kimse davetli olmasa da Türkiye’den değerli isimler var. Örneğin Kontratın uygulanmasını izleyip raporlamak hedefiyle oluşturulan GREVIO’nun -yine AK Parti devrinde bu misyona getirilmiş- Türkiye temsilcisi Prof. Dr. Feride Acar, açılışın çabucak akabinde düzenlenen birinci paneldeki iki konuşmacıdan birisi. Müellif Elif Şafak da kapanış panelinden evvelki konuşmacı. Verilen ileti açık: Türk hükümetinin kendi isteğiyle bayana şiddete karşı İstanbul Mukavelesinden çıkmış olması, Avrupa Kurulunun Türkiye’ye yer vermesine mahzur olmamış, yalnızca hükümete yer verilmemiş.
Türkiye’deki durumu da anlatmak üzere davetli. Avrupa Kurulu, Feride Acar’dan sonra GREVIO’ya hükümetin teklifiyle atanan Prof. Dr. Aşkın Asan’ı da konferansa davet etmiş ancak konuşmacı değil, dinleyici olarak. Aşkın Asan’ın İstanbul Mukavelesinden çıkılmaması için etkin uğraş verdiği ve bu yüzden AK Parti içindeki muhafazakâr kısmın oklarına maksat olduğu da biliniyor. Türkiye Kontrattan çıktığı için resmen davetli değil, lakin örneğin Asan’ın tavrı farklı olduğu için hâlâ topluluğun içinde sayılıyor.
Yani hükümetin propagandası ne tarafta olursa olsun, Türkiye’yle ilgilenenler neyin ne olduğunu, kimin kim olduğunu pek iyi izliyor ve görüyorlar. Mukaveleden çıkmanın bayan haklarını geriletmediği, şiddeti artırmadığı ve öbür propaganda telaffuzunun papağan üzere tekrarlanması durumu değiştirmiyor. İçeride de dışarıda da görmek isteyen Türkiye’nin gerçeğini, Türkiye’nin yalnızca Erdoğan hükümetinin iradesiyle hudutlu olmadığını görüyor.
Sanki, “iktidar olduğumuzda Kanal İstanbul’a katkı verenlere ödeme yapmayacağız” diyen CHP önderi Kemal Kılıçdaroğlu ve müttefiki YETERLİ Parti başkanı Meral Akşener, “iktidar olduğumuzda İstanbul Mukavelesine yine başvuracağız” demeyi de düşünür mü?”
YAZININ TAMAMI
Gazete Duvar
