Nişantaşı Üniversitesi’ndeki araştırma vazifelileri ayın yarısında çalıştırılıyor, yarısında fiyatsız müsaadeye çıkarılıyor. Öte yandan çabucak her kısımdan bir öğretim elemanı, ders programından çıkarılarak fiyatsız müsaadeye gönderiliyor.

Fiyatsız izindeyken de çalıştırıldığını söyleyen bir araştırma vazifelisi içinde bulunduğu durumu şöyle anlatıyor: “15 günlük fiyatsız müsaade müddetinde de çalışmaya devam ediyoruz. Hem hocalar hem de öğrenciler, aramaya devam ediyor. Fiziken orada olmasak da mail üzerinden ve telefonlara karşılık vermek suretiyle çalışmaya devam ediyoruz. Bunun yanı sıra fiyatsız izinde olduğunuz vakitleri de türlü sistemlerle denetim etmeye çalışıyorlar. Yani hiçbir halde tam olarak müsaadeli olamıyorsunuz.”

Nişantaşı Üniversitesi’nde fiyatsız müsaade birinci olarak geçtiğimiz yılın ağustos ayında telefonla tanıtım yapmaya karşı çıkan 16 araştırma görevlisine uygulandı. Akademisyenlerin verdiği bilgiye nazaran araştırma vazifelilerinin, okulun tanıtım günleri kapsamında her yıl bir ofiste toplanması ve potansiyel öğrencileri arayarak okulun tanıtımını yapması isteniyor. Yaklaşık iki hafta boyunca sırf öğlen yemeği ortası vererek çalıştırıldıklarını söyleyen araştırma vazifelisi, “Ücretsiz müsaadesi, bu duruma karşı çıkanlara sopa olarak kullandılar” diye konuşuyor.

“Bakın insan kaynaklarıyla görüşürsünüz, fiyatsız müsaadeye ayrılırsınız’ üzere bir durum vardı. Sonra bu durum bir teamüle dönüştü. Bu ne kadar uzatılırsa idare de bunu bir cezalandırma sistemi olarak o kadar kullanacak.”

‘VAKIF ÜNİVERSİTELERİ FİYATLARIN EŞİTLENMESİNİ HAZMEDEMEDİ’

17 Nisan 2020’de Yükseköğretim Kanunu’nda değişiklik yapıldı. Yeni düzenlemede “Vakıf yükseköğretim kurumlarında çalışan öğretim elemanlarına, unvanlarına nazaran devlet yükseköğretim kurumlarında ödenen fiyat fiyatından az fiyat verilemez” kararı yer aldı. Fakat karar kağıt üzerinde kaldı. Her üniversitede farklı bir fiyat uygulaması kelam konusu olan vakıf üniversitelerinin büyük bir kısmında fiyat eşitlemesi yapılmadı. Gazete Duvar’a konuşan araştırma vazifelisi, fiyatsız müsaadenin bir nedeninin de bu karar olduğu görüşünde.

“Vakıf üniversiteleri fiyatların eşitlenmesini hazmedemedi. Şu anda da bunu vermek istemiyorlar ve türlü eforlara girişiyorlar. Ek mukavele imzalatıyorlar mesela, almanız gereken fiyattan feragat edip daha az almaya zorluyorlar. Bu türlü bir uygulama şu anda bizim okulda yok. Ancak bizim okul da fiyatsız müsaade kullandırarak yarım maaş veriyor.”

‘İDARİ İŞÇİ ÜZERE ÇALIŞIYORUZ, DERSLERİMİZE GİREMİYORUZ’

Evvel iki gün olan sonrasında ise bir güne indirilen akademik izinin büsbütün kaldırıldığı Nişantaşı Üniversitesi’nde, araştırma vazifelileri kendi derslerini takip edemiyor. İdari işçi üzere çalıştırıldıklarını belirten araştırma vazifelisi şu tabirleri kullanıyor:

“Çok fazla iş yükü, az sayıda çalışan. Mesela fakültelerin kısım sekreterleri genelde yok. Tüm idari işleri göğüsleyen kişi oluyorsunuz. Zati Nişantaşı Üniversitesi idari işçi sayısı açısından vakıf üniversiteleri ortasında sonuncu sırada. Ben derslere giremezsem yahut akademik gerekliliklerimi yerine getiremezsem burada çalışamam. Hem bağlı olduğum akademik programdan hem de çalıştığım üniversiteden atılırım, işsiz kalırım.”

DERS PROGRAMDAN ÇIKARILAN ÖĞRETİM ELEMANLARI FİYATSIZ MÜSAADEYE GÖNDERİLİYOR

Nişantaşı Üniversitesi’nde tam vakitli çalışan öğretim elemanlarından kimileri da fiyatsız müsaadeye çıkarıldı. Bir öğretim elemanının verdiği bilgiye nazaran, çabucak her kısımda tam vakitli çalışan hocalardan birine hiç ders yazılmayacak biçimde ders programı yapıldı. Ders yazılmayan hocalara okul tarafından maaş ödemesi yapılmayarak sadece kısa çalışma ödeneği verildi. Sonrasında ise kimi hocalar fiyatsız müsaadeye gönderildi.

“Okul, öğretim elemanlarını yaşadığı maddi kayıp sebebiyle mi fiyatsız müsaadeye gönderiyor?” diye sorduğumuz öğretim elemanı, bunun pek muhtemel olmadığı görüşünde.

“Nişantaşı Üniversitesi’nde tıp fakültesi ve diş hekimliği kısımları açılması planlanıyor, duyduğumuz kadarıyla. Bunlar, kurulması son derece maliyetli fakülteler. Ekim ayında öğrenci kayıtlarının da zati hayli iyi olduğu söylenmişti. Hasebiyle üniversitenin maddi manada bir ziyanı yok. Ayrıyeten üniversitenin binası için kira da ödenmiyor. Zira bina, okula ilişkin. Dahası okulun içerisinde kafe, restoran üzere işletmelerden kira geliri elde ediliyor. Lakin temel motivasyon azamî kar elde etmek. Bu sebeple vakıf üniversitelerindeki işçiler, birer maliyet kalemi olarak görülüyor.”

Pandemi periyodunda iş yükünün azalmadığını bilakis arttığını söyleyen öğretim elemanı, en bariz artışın uzaktan eğitimin yürütüldüğü sistem sebebiyle oluştuğunu belirterek şöyle devam ediyor: “Kimi vakit hocalar kaydettikleri dersleri, sistemdeki aksaklıklar nedeniyle tekrar tekrar çekmek durumunda kaldılar. Ek mesai ödemesi ise hiçbir vakit kelam konusu olmadı.”

‘BU EŞİĞİ AŞMAK LAZIM’

Kesintisiz yahut dönüşümlü olarak fiyatsız müsaadeye çıkarılan çalışanların işlerini kaybetme dehşetiyle anlaşılır bir biçimde ses çıkarmaya çekindiklerini söyleyen öğretim elemanı, şöyle devam ediyor: “Ancak bu eşiği aşmak lazım. Fiyatsız müsaadeye derhal son verilmesi için sesimizi yükseltmeliyiz. Teminatsız şartlarda çalışan vakıf üniversitesi işçileri olarak meselelerimize ferdi ve süreksiz tahliller aramak yerine yalnız olmadığımızı bilerek, örgütlü bir biçimde ve dayanışmayla çabamızı büyütmeliyiz. Artık sıra bizde!”

Gazete Duvar