AK Parti Genel Lider Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Merkez Yürütme Şurası (MYK) toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu.
Denizli’de Şebnem Tatlı’nın katledildiğini hatırlatan Ömer Çelik, “bu cins cinayetleri işleyen canilerin, içinde bulundukları kültürel ortam, onları teşvik eden çeşitli kodlar ve eğitimden sivil toplum çalışmalarına kadar birçok alanda güçlü bir çaba verilmesinin gerektiğini bir defa daha gösterdiğini” söyledi.
Çelik, “Bu, çok boyutlu bir gayret. Bayana dönük şiddetin insanlığa dönük şiddet olduğunun anlatılması, bunun yeni jenerasyonlarda bir bilince dönüşmesi çok boyutlu çalışmayı daima bir arada ortaya koyulacak bir iradeyi gerektiriyor. Parti olarak, bu hususta çalışan bileşenlerle çok yakın temas içerisindeyiz. Gerek yasal düzenlemeler gerek önlemler konusunda çok kıymetli adımlar attık. Bu hususta parti olarak yeni çalışmalar yapmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
Irak ve Suriye’ye askeri harekat yapılmasına müsaade veren tezkerenin TBMM’de kabul edilmesine değinen Çelik, “Bu tezkerelerle yapılan operasyonlar kelam konusu olmasaydı bugün Türkiye’nin Suriye ve Irak sonlarının yakınında birtakım ‘terör devletçikleri’ dediğimiz fiili oluşumlar kurulmuş olacaktı. Bu ibretlik bir durumdur, daha evvel tezkereye oy verirken, ‘askerimizi orada savunmasız bırakamayız, o yüzden tezkereye evet diyeceğiz’ diyorlardı. Bu sefer tezkereye hayır oyu vermek gibisinden maalesef bir savrulmayı yaşamışlardır. Silahlı kuvvetlerin bölgede var olması elzem” dedi.
‘GEÇMİŞTE CHP, ULUSAL GÜVENLİK KONUSUNDA YÜKSEK HASSASİYET ÜRETİRDİ’
Tezkereye hayır oyu veren CHP’yi eleştiren Ömer Çelik şunları söyledi:
“Türkiye’nin terörle gayretini bir savaş olarak niteleyip, Türkiye ile terör örgütlerini eşit tutan bir zihniyet ve bu zihniyeti temsil eden parti ile CHP tıpkı hizaya gelmiştir. Teröre dayanak verenler, PKK’yı terör örgütü saymayanlar CHP ve içinde bulundukları ittifak bir yerlerine ileti göndererek ‘bu tezkere hayır oyu verin’ dedikten bir süre sonra CHP’den hayır oyu gelmiştir. Doğrusunu söylemek gerekirse geçmişte CHP ile birçok bahiste uyuşmazlığımız olsa bile CHP, Türkiye’nin hudut güvenliği ve ulusal güvenliği konusunda çok yüksek hassasiyet üretirdi, terörle gayrete takviye verirlerdi. Ortaya çıkan tablo CHP’nin tarihi açısından bir kırılmadır. CHP kendi tarihindeki müspet duruşu terk etmiş görünüyor. Yüksek sesle hayır oyu vereceklerini söylediler ve hayır oyu verdiler. Bu kayıtlara geçmiştir, milletimiz bunu değerlendirecektir.”
’23. VE 24. FASILLAR AÇILMALIDIR’
Avrupa Birliği’nin (AB) gündemini de yakından takip ettiklerini, bu kapsamda en çok konuşulan hususların başında yargı ve temel hakların geldiğini belirten Çelik, yargı, temel haklar, adalet, özgürlük ve güvenlik bahislerinin taraflarca konuşulması için 23. ve 24. fasılların açılmasını beklediklerini lisana getirdi.
“AB bir yandan tenkit getiriyor, bir yandan da fasılları açmıyor. Fasıl açmak için bir ön kaide olmaz. Müzakereye yanaşmıyorsunuz, o vakit yaptığınız şey kıymetlendirme ve tenkit olmuyor. Yalnızca bu bahislerde Türkiye’ye karşı bir negatif koz üzere kullandığınız ortaya çıkıyor” diyen Çelik, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Türkiye’de yargı ve temel haklar, adalet, özgürlük ve güvenlik mevzularını hakikaten konuşmak istiyorlarsa ve bu hususta samimilerse o vakit fasılları açmalılar. Şayet Türkiye tarafı sizi tatmin edecek bir perspektif ortaya koymazsa o vakit faslı kapatmazsınız. Masaya oturmaya bile yanaşmıyorsunuz. Ondan sonra da söylediğiniz tenkidin ciddiye alınmasını bekliyorsunuz. Münasebetiyle burada yapılan şeyin, samimi bir biçimde ilerleme raporu hususu üzere görülmesi mümkün değil. 18 Mart mutabakatının bütün boyutlarıyla uygulanması gerekirken buna da uymuyorlar. Mutabakatı yalnızca göç unsuruna indiriyorlar. Gümrük Birliği’nin güncellenmesi üzere bahisler hiç gündeme alınmıyor. Bu, aslında AB’nin altına imza attığı mutabakatından çekildiğini ve imzaya sadık kalmadığını gösteriyor.” (ANKARA/AA)
Gazete Duvar
