Halkların Demokratik Partisi (HDP) Demokratik Lokal İdareler Şurası tarafından düzenlenen Lokal İdareler Bayan Konferansı, TMMOB Teoman Öztürk Öğrenci Konutu ve Toplumsal Tesisleri Konferans Salonu’nda başladı. Salona HDP Bayan Meclisi tarafından “Eşbaşkanlık Mor Çizgimizdir”, “Jin, Jiyan Azadi”, “Kadın Özgürlükçü Lokal İdareleri Savunma, Kayyım Rejimini Yıkma” pankartları Arapça, Kürtçe ve Türkçe asıldı.
KIŞANAK’IN MEKTUBU: BAYANLAR HER YERDE DİRENİYOR
Konferansa Diyarbakır eski Büyükşehir Belediye Eş Lideri Gültan Kışanak, tutuklu bulunduğu Kandıra Kapalı Cezaevi’nde seçilmiş tüm bayan tutuklular ismine ileti gönderdi.
Kışanak’ın bildirisinde şu tabirler yer aldı: “Kayyım rejimi cinsiyetçi, otoriter sömürgeci bir darbedir. Demokratik Kürt siyasetin ve Kürt bayan hareketinin yerelden demokratik topluma dayalı ve cinsiyet eşitliğini hedefleyen bir idare oluşturma eforuna yönelik ağır bir siyasi darbedir. Kayyumların öncelikle amacı lokal idarelerdeki bütün bayan eforlarını durdurmak kentlerimizdeki kültürel, kimlik özelliklerimizi yansıtan tüm çalışmaları bertaraf etmek, erkek egemenliğine dayalı bir soygun bir tertibi kurmaktır. Kayyım lokal demokrasiye toplumsal cinsiyet eşitliğine Kürt meselesinin topluma dayalı lokal siyasi tahliline yönelik bir taarruzdur. Bir yıkım, talan projesidir. Biz bayanlar içerde, dışarda bulunduğumuz her yerde bu hücuma karşı güçlü bir direniş örgütleyecek ve topluma dayalı lokal demokrasiyi yine inşa edeceğiz. Buna yürekten inanıyorum. Sizleri tüm bayanları, çaba eden direnen halkımızı hürmetle selamlıyorum.”
Kışanak’ın iletisinin okunması akabinde HDP Eş Genel Lideri Pervin Buldan kelam aldı. Bayanın hayatın her alanına ve siyasete tam iştirakini temel aldıklarını lisana getiren Buldan’ın konuşması şu biçimde:
EŞBAŞKANLIK PAHALI BİR KAZANIMDIR: Partimizin bütün karar alma düzeneklerinde bayanın eşit temsiliyetini hayata geçirdik. Bayanın eşit seviyede aday olmasını ve eşit seviyede seçilmesini münasebetiyle siyasette eşit seviyede kelam almasını hedefledik ve bunu daima birlikte gerçekleştirdik. Bu nedenle eş başkanlık dedik. Eş başkanlık sistemimiz ile kendi örgütlü yapımızdan, mahallî idarelere ve merkezi siyasete kadar siyasetin tüm kademelerinde eşit temsiliyeti kurumsallaştırdık. Bu modelimiz gerek ülkemiz gerek Ortadoğu gerekse dünya bayanlarının eşit temsiliyeti açısından bedelli bir kazanımdır. Bayan kimliğinin ve statüsünün baskılandığı bütün dünya bayanları için değerli bir modeldir, model olmaya devam ediyor. Bu; bayanlar ismine yüzyılın bir başarısıdır.”
TOPLUMSAL DÖNÜŞÜM İÇİN KRİTİK: Bedelli bayanlar; demokratik lokal idareler gerçek bir demokrasinin birinci ve en değerli etabıdır. Eşit bayan temsiliyetinin olmadığı bir lokal idare sisteminde demokratik bir işleyişin, demokratik iştirakin olması imkansızdır. Lokal idarelerde bayanların eşit halde yer alması yalnızca bayan siyasetlerinin üretilmesine değil tıpkı vakitte toplumsal ve siyasal alanda değişime öncülük etmesi açısından kritik bir değer taşımaktadır.
EŞBAŞKANLIKLA SEÇİM KAZANDIK: Bir yerde temsil edilen bayanlar var olduğu sürece temsilcilerin de bir o kadar bayan olması gerekir. Bu bir tercih değil demokratik bir zorunluluktur. Bizler işte bu gerçeklerden hareketle demokratik lokal idareler programımız çerçevesinde eşbaşkanlık uygulamamızla seçimlere girdik ve demokratik bayan belediyeciliğini önümüze maksat olarak koyduk. Kendimizi de kentlerimizi de bizler yöneteceğiz dedik. Bu amaçla belediyeleri kazandık ve eş başkanlık sistemi ile ülke tarihinde birinci kez kentlerimizi, ilçe ve beldelerimizi yönetmeye başladık. Eş başkanlık sistemiyle yönettiğimiz belediyelerimizde; bayana hassas bütçelemeye gittik. Bayan emeği ve üretimine dayalı kooperatifler kurduk. Bayanlara yönelik olarak ekonomik ve toplumsal siyasetler ürettik. Bayana yönelik şiddetle çaba sistemleri oluşturduk bu maksatla hizmet veren bayan kurumları açtık.
KAYYIM KÜRT HALKINA DARBEDİR: Bütün bunlara rağmen bayanları güçlendirecek her türlü siyaset ve projenin karşısında durmayı misyon bilen tekçi erkek iktidar sistemi demokratik yerde seçimlerle elde edemediği belediyelerimize kayyım darbesi yaparak çabamızı geriletmeye, kazanımlarımızı yok etmeye çalıştı, hala da buna devam ediyor. Bayanları siyasetin, lokal idarelerin, iktisadın, kamusal hayatın dışına itmeyi hedefleyen bir zihniyetle karşı karşıyayız. Daima söyledik, tekrar söylüyoruz: Kayyım rejimi; demokrasiye karşı yöneltilmiş bir darbe teşebbüsüdür, Kürt halkının iradesine yönelik bir darbedir. Eş başkanlık sistemine karşı bir darbe teşebbüsüdür. 12 Eylül’ün darbe ruhunu kayyım rejimiyle ayakta tutma ve sürdürme uğraşıdır.
İSTANBUL MUKAVELESİ: Darbeci kayyım rejimiyle bütün ülkeyi kuşatanlar hukuku askıya almanın yolunu açtılar. Toplumsal cinsiyet eşitliğini ve eş başkanlık sistemini cürüm sayarak, demokratik siyaseti tasfiye etmeyi amaçlarına koydular. Bayan seçilmişleri vazifeden uzaklaştırıp tutuklayan, bayan kurumlarımızı kapatan, bayan uğraşını her türlü hukuk dışı baskıyla engellemeye çalışan zihniyetin gayesi bu ülkede faşizm şartlarını kalıcı hale getirmek, erkek iktidar nizamının devamını sağlamaktır.
Bu sürecin devamı olarak İstanbul Mukavelesi’ni feshettiler ve bayanları güvencesizlik, şiddet ve mevtin kıskacına aldılar. Bayanların bin bir emek ve gayretle elde ettiği demokratik kazanımları tartışma konusu haline getirip, bu mevcut maddeleri dahi uygulamama yoluna gittiler.
TÜM BAYANLARA KARŞI İŞLENMİŞ KABAHAT: Türkiye’nin bugün karşı karşıya olduğu krizlerin, çöküşün, çürümenin, yozlaşmanın nedeni; tekçi, merkeziyetçi, rantçı, talancı, soyguncu idare zihniyetinin politikalarıdır. Yolsuzluğun, çeteleşmenin, hukuk dışılığın nedeni; bayanın değişim gücünü engellemeye ve bastırmaya yönelik iktidar politikalarıdır. İşte tam da tabir ettiğim bu sebeplerle açıkça söylüyoruz ki kayyım darbesi tüm bayanlara karşı işlenmiş bir hatadır. Siyasal şiddettir birebir zamanda! Ve bu suça karşı biz tüm ülke bayanları ve hatta dünya bayanları olarak kelamımızı, gücümüzü, uğraşımızı birleştirerek karşı duruyoruz ve durmaya da devam edeceğiz.
Demokrasiyi, toplumsal cinsiyet eşitliğini, hukukun üstünlüğünü fakat ve lakin bu formda bütüncül bir uğraş ile sağlayabiliriz. Biz bayanlar bayanlara karşı yöneltilen her türlü hücuma karşı fakat ve fakat birlik içerisinde ortaya koyduğumuz sağlam bir duruşla karşı koyabiliriz. Bayana yönelik şiddet, bayana yönelik sömürü, bayana yönelik baskı, bayana yönelik yoksulluk ve adaletsizlik lakin ve fakat ortak karşı koyuşla aşılabilir.
ERKEK HÜKÜMRAN SİSTEMİN HER SALDIRISI TÜM BAYANLARA: Bu nedenle bu konferans aracılığı ile bütün bayanlara çağrımı buradan bir defa daha yinelemek istiyorum. Bayana yönelik baskıların göreceliği, hududu, kimliği ve lisanı yoktur. Hangi bayan kazanımına karşı gerçekleştirilmiş olursa olsun erkek hükümran sistemin her saldırısı bütün bayanlara yönelik bir tehdittir. Bütün bayanlar bu gerçeğin fakında olmalıdır. Ve bu gerçeğe nazaran hareket etmelidir.
GELİN MEYDAN OKUYALIM: O nedenle gelin diyorum sevgili kadınlar! Gelin; değil yalnızca bu ülkede, tüm dünyada, dünyanın en büyük sorunu olan toplumsal cinsiyet eşitsizliğine, erkek hâkim sisteme karşı demokratik, eşitlikçi unsurlarımızla, eşit temsiliyet modeliyle meydan okuyalım. Umut kadındadır, emek kadındadır, güç kadındadır! Bu devran değiştirecekse, bu zifiri karanlık aydınlanacaksa bu lakin bayanlarla başarılacak. Bayanların inancı, bayanların direnci başaracak. Buna yürekten inanıyorum. Bunu hissediyorum eminim sizler de hissediyorsunuz.
Evet kıymetli arkadaşlar; Bayanın toplumsal ve siyasal hayatın dışına itildiği ortam yolsuzluktur, soygundur, yozlaşmadır, çürümedir! İşte kayyımların belediyelerimizde ortaya koyduğu pratikler bu gerçekliği net bir formda gözler önüne sermektedir. Eşitlikçi, şeffaf toplumsal belediyeciliğimize yapılan kayyım darbesi bu unsurlarımızın yerine ırkçı, talancı, soyguncu nizamı kurma maksatlıdır.
KÜRT DÜŞMANLIĞI KAYYIM SİYASETİNİN TEMELİ OLDU: Partimizin kayyım izleme raporu ile ayrıntılarıyla açıkladığımız üzere kayyımların tek faaliyeti tarihin en büyük soygunu olmuştur. Tam bir yolsuzluk, vurgun ve talan tertibi kurduklarını yayınlanan raporlardan görüyoruz. Bunu yalnızca rant emelli da değil, açık tabir ediyorum ırkçı saiklerle de yaptılar. Felaketlerde dahi halkın parasını halktan kaçırdılar, insanları bir başına çaresiz ve umutsuz bıraktılar. Kürt halkının lisanına ve kültürüne yönelik yasaklamalar ile Kürt düşmanlığını kayyım rejiminin temel siyaseti haline getirdiler.
HESAP VERECEKLERİ GÜNLER YAKIN: Ancak halkımız ve bayanlar çok iyi bilsin ki hiçbir hataları bu gaspçı kayyımların yanına kar kalmayacaktır. Bu ırkçı, soyguncu, bayan ve Kürt düşmanı siyasetlerin uygulayıcılarının, demokratik tabanda sandıkta, hukuk tabanında adalet önünde hesap verecekleri günler yakındır. Halkın ne tek bir kuruşunu ne de tek bir hakkını onların insafına bırakmayacağız. Halkın iradesi olmadan geldiler, gaspla geldiler, ancak halkın legal iradesi ve demokratik tercihleri ile de gidecekler, bundan hiç kimsenin kuşkusu ve tasası olmasın!
ÇÖZÜLEN BU İKTİDARIN TALAN ZİHNİYETİ: Kayyım rejimi, Kürt sıkıntısında yürütülen inkâr siyasetinin bir sonucudur. AKP Genel Lideri bütün dünyanın kabul ettiği Kürt sorunu hakkında çıkmış, ‘Böyle bir sorun yok, biz bu işi çoktan çözdük, bitirdik’ diyor. Üniversite öğrencilerinin yurt meselesini dahi çözmekten aciz olan iktidar, Kürt problemini çözdük diyor. Evet, bu aymazlığı bir defa daha gördük buna tanıklık ettik. Ortada çözülen bir şey vardır fakat bu; Kürt sorunu değildir. Çözülen şey, bu iktidardır, bu iktidarın zihniyeti ve talan tertibidir.
HDP, BU ÜLKENİN PROBLEMLERİNİN TEMEL TAHLİL GÜCÜDÜR: Evet, bu ülkede Kürt sıkıntısıyla birlikte birebir vakitte bir de AK Parti zihniyeti sorunu vardır. Doğal ki her ikisi de çözülecektir, demokrasiyle çözülecektir. HDP, Kürt sorunu başta olmak üzere bu ülkenin en temel meselelerinin temel tahlil gücüdür. HDP fikriyatı, demokrasinin, adaletin, barışın, özgürlüklerin, eşit ömrün garantisidir, umudu ve yüreğidir.
İnkâr siyasetinin bugünkü temsilciliğini yürüten AK Parti iktidarı da bilmelidir ki; Kürt sorunu, sizin üzere çok rejimler, idareler gördü. Gelmiş geçmiş iktidarlar daima tıpkı yolu izledi. İnkâr ettiler, yok saydılar. Tahlil üretmediler. Fakat sonunda çözülen kendileri oldu. Bugün hiçbirinin esamesi dahi okunmamaktadır. AK Parti iktidarı da tıpkı yolun yolcusudur. Bayanlar onları gönderecektir.
TECRİDİ AŞACAĞIZ: Toplumsal barış, Kürt meselesinin diyalog ve müzakere yoluyla demokratik tahlili, herkes için adalet, herkes için demokrasi bu ülkenin bugün acil gündemidir. Bu temel sıkıntılara daima birlikte demokratik siyasetle, toplumsal mutabakatla kalıcı, adil tahliller üreteceğiz. Evet, tüm meselelerin tahlil yolu demokratik siyasettir. Tecrit başta olmak üzere bu ülkede yaşanan tüm hukuksuzlukların, yasakların ve baskıların gayesi; demokratik siyaseti tahlil aracı olmaktan çıkarmaya yöneliktir. İşte bu siyasetin karşısında durmanın yolu da; demokratik siyaseti her zamankinden daha fazla ısrarla ve inatla güçlendirmekten, büyütmekten geçmektedir.
BU ÜLKEYE BARIŞI BAYANLAR GETİRECEK: Bu nedenle demokrasiden, ortak gelecekten, barıştan ve adaletten yana olan herkesin, siyasal ve toplumsal muhalefetin barış ve demokrasi içinde bir geleceğin kurulması için daha fazla ortak uğraş içerisinde olması gerekir. Bayanlar, bayan ittifakı bu çabanın en büyük gücüdür. Türkiye’yi krizlerin içerisine sürükleyen erkek iktidar tertibini değiştirecek güç yeniden bayanlardır ve bayanların eşitlik ve demokrasi uğraşıdır. Bu ülkeye barışı da demokrasiyi de adaleti de eşit ömrü da getirecek olan inanın ki biz bayanların uğraşı olacaktır. Yerelden ilmek ilmek örülen demokrasinin öncülüğünü nasıl ki bayanlar yürütüyorsa, işte eş başkanlık ve lokal idarelerimiz bunun en canlı örneğidir, tüm ülkeyi demokratikleştirecek ve özgürleştirecek olan da tekrar bayanlardır; bayanlar olacaktır. Bayanlar, bu ülkenin tahlil gücüdür.
DEMOKRARTİK SİSTEMİ KURACAĞIZ: Ülkeyi krizlerle, palavrayla ve baskıyla yönetmeye çalışan tekçi merkeziyetçi, eril nizama rağmen biz bayanlar demokratik mahallî idareler modelimizle gerçek bir demokratik anlayış ve tavırla gayret etmeye devam edeceğiz. Vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz. Yılmadık, yılmayacağız. Korkmadık, korkmayacağız! Ve inanın ki eşit temsiliyete hassas demokratik bir sistemi bayanlar olarak kesinlikle kuracağız. Buna adım adım yaklaştığımızı, finale hakikat ilerlediğimizi de belirtmek isterim.
Bizler hakları gasp edilmiş bütün bölümlerin ortak gücü olarak, bayan partisi Halkların Demokratik Partisi olarak başta toplumsal cinsiyet eşitsizliği olmak üzere bütün eşitsizliklerin tahliline, eşitliğin, adaletin, onurlu bir barışın ve demokratik idarenin tesis edilmesine talibiz ve bu mevzuda kararlıyız.
SİYASETTE BELİRLEYİCİ POZİSYONDAYIZ: Gereğince birikimimiz, tecrübemiz, motivasyonumuz ve gücümüz var. Ülke siyasetinde temsili ve fiili olarak belirleyici pozisyondayız. O nedenle bizler var olduğumuz sürece umut da var olacak, yürek de var olacak, tahlil ve barış imkânı da var olacak. Geçmişte ve bugünde uğraşımız bayanların emeği ile yükseliyor gelecek de bayanların olacak diyorum. Bu yolda bütün bayanlara, bütün gayret arkadaşlarıma muvaffakiyetler diliyorum. Daima birlikte jin, jiyan, azadî! Hepimize kolay gelsin, muvaffakiyetler diliyorum.”
Buldan’ın konuşmasını tamamlaması sonrasında konferans basına kapalı olarak devam ediyor. (MA)
Gazete Duvar
