Diyarbakır Fotoğraf Sanatı Derneği (DİFAK), Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) ve Diyarbakır Sanayi Mektebi iş birliğinde düzenlenen “Suriçi” fotoğraf standı sanatseverlerle buluştu. Stant, DİFAK’ın 41’nci ve 42’nci periyot temel fotoğraf eğitimi alan iştirakçilerin çektiği fotoğraflardan oluşuyor. Stantta ayrıyeten DİFAK’ta eğitim alan çocukların çektiği Diyarbakır fotoğrafları da yer alıyor.

Diyarbakır’da düzenlediği ya da iştirakçisi olduğu etkinliklerle dikkat çeken DİFAK, fotoğraf çekmeye heves edenlere istekli bir biçimde fotoğraf dersleri veriyor ve gerçekleştirdiği etkinliklerle öğrencilerini destekliyor. DİFAK’ın bu yıl 42’ncisini gerçekleştirdiği eğitim devri ise pandemi şartlarında yapıldı. Kurslar ve fotoğrafla ilgili söyleşiler online olarak düzenlendi.

Stant hakkında konuştuğumuz DİFAK Lideri ve gazeteci Refik Tekin, DİFAK’ın 13 yıldır Diyarbakır’da eğitim vererek fotoğrafçı yetiştirdiğini söyledi. Tekin, her yıl düzenledikleri kursların akabinde kursiyerlerin çektiği fotoğraflardan oluşan bir stant açtıklarını da aktardı.

DİFAK Lideri ve gazeteci Refik Tekin

ÇOCUKLAR DA STANDA KATKIDA BULUNDU

Tekin standa ait, “Bu yıl 41’nci ve 42’nci devir kurs iştirakçilerine açacağımız standın Suriçi bahisli olacağını söyledik. Kursiyerler iki ay boyunca fotoğraflar çekti. Suriçi bahisli fotoğraf standı, aslında bu eğitimin somut bir eserdir. Stant, fotoğrafçılık yapmak isteyen kursiyerler için de büyük moral oluyor” dedi.

Standın bir kısmında, çocukların çektikleri fotoğraflar yer alıyor. Bu fotoğraflar için “serginin en tatlı tarafı” diyen Tekin, “Çocuklara fotoğraf çekmeyi sevdirmek için 5 günlük bir atölye hazırladık ve çocukların çektiği fotoğraflardan bir kısım açtık stantta. Çocukların da katkısıyla, genel prestijiyle ilgi gören bir stant oldu” tabirlerini kullandı.

‘SUR, DİYARBAKIR’IN HAFIZASIDIR’

DİFAK, standın konusu olarak UNESCO Dünya Mirası listesine girmesinin akabinde çatışma ve yıkımlarla gündeme gelen Diyarbakır Suriçi’ni tercih etti. “Serginin teması neden Suriçi oldu?” sorusuna Tekin, “Diyarbakır denince birinci akla gelen Sur ilçesidir” diyerek karşılık verdi ve şöyle devam etti:

“Sur tıpkı vakitte Diyarbakır’ın hafızasıdır. Kültürel ve mimari dokusuyla farklı bir ilçedir. Birebir vakitte Sur’da yaşananlara fotoğraf çekmeye meraklı olanların nasıl yaklaşacağını da merak ediyor ve görmek istiyorduk. Lakin her şeyden evvel Diyarbakır’ın hafızası olan Sur’un belgelenmesini istedik. Fotoğrafın öbür manası belgelemektir, geleceğe bırakmaktır. Zira her şey üzere kentler de değişip dönüşüyor, hafızalar da siliniyor. Genel prestijiyle iyi bir sonuç aldık. Fotoğraf çeken kursiyerlerin Sur’un mimarisine, toplumsal hayatına dokunuşu bizi bir oldukça şaşırttı diyebilirim.”

.

‘SUR’DA FOTOĞRAF ÇEKECEK ALAN DARALDI’

Suriçi’nde 4 mahalle yaşanan çatışmalar nedeniyle yıkıldı ve yerine yeni konutlar yapıldı. Lalebey ve Alipaşa mahallelerinin de kimi kısımları kentsel dönüşümle yıkıldı ve buralara da yeni meskenler inşa edildi. Bu mahalleler hâlâ yasaklı. Hasebiyle ziyaretçiler, “Temel fotoğraf eğitimi alan kursiyerler nereleri çekti?” diye merak ediyor.

Fotoğraf çekimlerinin yaklaşık iki ay üzere kısa bir müddette yapıldığını belirten Tekin “Bunun nedeni gidip görülebilecek, fotoğrafı çekilecek mahalle sayısının azalmış olmasıyla ilgilidir” dedi. Son yıllarda Suriçi’ndeki birçok tarihi konak, konut ve hatta hamam, restoran ya da kafe olarak fonksiyon görüyor. Bu yerlerin bir albenisi olduğu da kesinlikle. İnsan, nedense genç kursiyerlerin daha çok bu yerlerin fotoğrafını çekeceğini düşünüyor. Lakin stantta yer alan fotoğraflar, bu kanıyı boşa çıkaran nitelikte.

“Genç arkadaşlar yeni yerlere pek ilgi göstermediler” diyen Tekin, kelamlarına şöyle devam etti:

“Çünkü bu yerler özünden koparıldı hissiyatı vardı, gençler bu yüzden pek ilgilenmediler sanırım. Savaştan sonra kimi mahallelerin hala yasaklı olması da arkadaşları zorladı. Fotoğraf makinesini eline yeni aldıkları için yasaklı mahalleye ya da iş yerine çevrilmiş bir eski yere gidip fotoğraf çekmekten çekindiler. Zira neyle karşılaşacaklarını bilmiyorlardı. Bu yüzden daha çok surları, surlardan güneşin doğuşunu ve batışını, Hevsel Bahçeleri’ni fotoğrafladılar.”

.

‘YARIN NE OLACAK BİLMİYORUZ’

Önümüzdeki periyot çalışmaları hakkında da bilgi veren Refik Tekin, DİFAK olarak DTSO ile iş birlikleri devam ederse önümüzdeki periyot yine Diyarbakır fotoğrafları çekmek istediklerini belirtti.Fotoğraf çekmenin en kıymetli maksatlarından birinin belgelemek olduğunu belirten Tekin, “Kursiyerlerin çalışmalarının ötesinde, dernek üyesi arkadaşlarımız ile birlikte hafızasını oluşturmak için kentin fotoğraflarını çekmeyi hedefliyoruz. Bugünkü Diyarbakır’ı belgelemeyi, geleceğe taşımayı amaçlıyoruz. Bu bahiste eksiklikler var ve bunu tamamlamak istiyoruz” halinde konuştu.

“Birkaç yıl evvel özgürce gezdiğimiz Sur sokakları yok şu anda. Yarın ne olacağını bilmediğimiz Sur sokaklarını da çekmek istiyoruz” diyen Tekin, kelamlarını, “Aslında bugün tam fotoğraflanacak bir kent var önümüzde. Fiskaya, Bağlar, Benusen mahalleleri riskli alan ilan edildi ve kentsel dönüşümle yıkılacak. Buraları belgeleyip geleceğe taşımak bir fotoğrafçının insanı ve vicdani sorumluluğudur. Fotoğrafın da temel emeli budur esasen. Yaşanılan değişimi, dönüşümü, bu sokaklardan koparılan insanların ömürlerini belgelemektir. Bunları çekmek ve ileride stant haline getirmek istiyoruz” diyerek tamamladı.

Diyarbakır Sanayi Mektebi’nde açılan “Suriçi” fotoğraf standı, Ağustos ayının sonuna kadar açık kalacak.

.

Gazete Duvar