İktidarın yargı eliyle hukuk dışı bir halde muhalif olarak gördüğü kesitleri devre dışı bırakma siyaseti izlediğini belirten CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, başta HDP’li siyasetçiler olmak üzere yüzlerce demokratik kitle örgütü yönetici ve üyesi ile öğrencilerin bu nedenle tutuklandığını söyledi. “Türkiye’de yargı bugünler açısından güvenlik güçlerinin ve hükümetin hukuk dışı yollarla muhalifleri denetim aracı haline geldi. Boğaziçi Üniversitesi protestolarında gözaltına alınan ve haklarında farklı cezalar-tedbirler uygulanan öğrenciler hukuksuz biçimde devlet eliyle cezalandırıyorlar” diyen Tanrıkulu, Türkiye’de çok sayıda hukuk fakültesi ve irtibat fakültesi varken Boğaziçi Üniversitesi’nde de bu fakültelerin açılmak istenmesinin tek nedenini, öğretim üyesi yapısını değiştirmek olduğunu tabir etti.
‘YENİ ANAYASAYI BU TÜRLÜ Mİ YAZACAKSINIZ?’
Tanrıkulu, iktidarın bir sefer daha başlattığı anayasa tartışmasının da muhalefetin dernek, toplantı ve siyaset özgürlüğü ile bütün demokratik teamüllere baskılaması manasına geldiğini vurguladı. Anayasa Mahkemesi’nin Enis Berberoğlu hakkında iki sefer karar verdiğini lakin yargılandığı mahkemenin bu kararla ilgili bir yazı bile yazamadığını belirten Tanrıkulu “Yeni anayasayı bu türlü mi yazacaksınız?” diye sordu. Anayasanın 138. unsuruna nazaran hiçbir kamu merciinin yargıya talimat veremeyeceğine dikkat çeken Tanrıkulu, “Ama Osman Kavala duruşması devam ederken sayın Erdoğan direkt bu duruşmayı maksat gösterdi. Erdoğan’ın kendi düzeyinin de altına düştüğü, Ayşe Buğra hakkında bu türlü nezaketsiz bir söylemi Türkiye hak etmediği üzere hiçbir yurttaşımız da unutmayacak” dedi.
‘BU İKTİDAR DEVRİNDE 6732 BAYAN CİNAYETİ İŞLENDİ’
Türkiye’de azap ve makûs muameleyi koruyan bir hukuk nizamı olduğunu anlatan Tanrıkulu, şu sayıları ve bilgileri verdi:
Bu iktidar devrinde 6 bin 732 bayan cinayeti işlendi. En az 3 bin 500 çocuk, yüzlerce nefret cinayeti işlendi.
İŞ CİNAYETLERİNDE KİM CEZA ALDI?
Katliama varan Davutpaşa, Ostim, İvedik patlamalarından sonra kim ceza aldı? Hangi işveren nasıl korundu? Bu hükümet periyodunda büyük en az 27 bin iş cinayeti işlendi.
Türkiye’deki bütün hukuksuzlukları görüyoruz, biliyoruz ve hafızamıza kaydediyoruz.
GAZETECİLER TEKRAR HAKİM KARŞISINDA
Tabir özgürlüğünün olmadığı bir ortamda bu hafta yeniden birçok gazeteci arkadaşımız hakim karşısına çıkacak.
Bu Cumhuriyet’in yurttaşı olan ve anadili Kürtçe olanlara edilen hakaretler kabul edilemez. Bu açık bir nefret söylemidir. Tekrar hatırlatayım; Berxwedan bi hemu zimanan xweş e!
KAYIPLAR NEREDE?
Herkesten bilhassa bir ricam olacak, Türkiye’de zorla kaybedilmelere ve kayıplara karşı bizim üzere sizin de kamuoyu oluşturmaya devam etmenizi istiyorum. Cezaevlerinde 600’a yakın ağır hasta mahpus var. Bu yurttaşlarımızın durumunu takip etmeye devam ediyoruz.
Kayıpların akıbeti hakkında da hala bir açıklama yok;
-Baş şüphelisinin sorgulanmadığı, münasebetiyle kamu gücünü kullananların tesirli soruşturma yürütmediği Gülistan Doku nerede?
-6 Ağustos 2019’dan beri kayıp olan Sanayi Bakanlığı eski çalışanıYusuf Bilge Tunç nerede? Kendisinin bulunabilmesi için neden tesirli bir soruşturma yürütülmüyor?
-24 Ocak 2020’de oğlunu ziyaret etmek için Batman’dan İstanbul’a gelen Mehmet Bal 381 gündür nerede?
-Eşi Şimoni Diril’in cenazesine 70. günde ulaşılan lakin kendisinin akıbeti hala bilinmeyen Şırnak’ta Keldani halkımızdan Hürmüz iril 394 gündür nerede?
-Diyarbakır’ın Dicle ilçesinde 31 Temmuz 2020’de misafirliğe gittiği meskenin önünde oynarken kaybolan 3 yaşındaki Miraç Çiçek 191 gündür nerede?
-Uluslararası Af Örgütü’nün de kampanyasını başlattığı eski başbakanlık raportörü 150 bin KHK’lıdan birisi Hüseyin Galip Küçüközyiğit’den 29 Aralık 2020 Salı gününden beri haber alınamıyor. Bulunabilmesi için en ufacık bir adım neden atılmıyor?”
‘KHK MAĞDURİYETLERİNİ KESİNLİKLE GİDERECEĞİZ’
KHK ile ihraç edilmiş onbinlerce kişinin ‘sivil mevte mahkum edilme zulmü’nün devam ettiğini de yineleyen Tanrıkulu, “Ancak bu mağduriyetleri kesinlikle lakin kesinlikle gidereceğiz” dedi. (HABER MERKEZİ)
Gazete Duvar
