Taliban’ın idaresi ele geçirdiği Afganistan’da Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) bağlı Afganlar, Türkiye’nin başlattığı tahliye sürecine dahil edilmedi. Tercümanların temsilcileri büyükelçilik ile yaptıkları görüşmede Türk Misyon Kuvveti’ndeki yetkililerin kendilerini “Türkiye Cumhuriyeti’nin tahliye planında yoksunuz” dediğini argüman etti.
Karar’dan Eda Narin’in haberine nazaran, TSK’ye bağlı olan ve mahallî sivil çalışan olarak isimlendirilen yaklaşık 100 tercüman Taliban’ın kendilerini casus olarak gördüğünü ve bu yüzden hayati tehlikeleri olduğunu düşünüyor. Tercümanlar, Türkiye’nin kendilerini Afganistan’dan çıkarmasını istiyor.
Afganistan’da aileleriyle birlikte mahsur kalan tercümanlardan üç kişi temsilci olarak Türkiye Cumhuriyeti Kabil Büyükelçiliği’ne durumu görüşmek için gitti. Gerçekleşen görüşmeyi anlatan tercümanlar, Afganistan Türk Vazife Kuvveti’ndeki (ATGK) yetkililerden birinin temsilcileri karşıladığını ve tercümanların taleplerini dinlediğini söyledi.
İsmini vermek istemeyen bir tercüman, görüşmeye dahil olan bir albaydan bahsederek, kendilerine hakaret etmeye başlandığını söyledi. Tercüman, albayın, “‘Sizin ne işiniz var burada? Sizinle bağlantı kesildi. Türkiye üzerinde hiçbir hakkınız yok. Yalnızca bir aylık maaş hakkınız var. O da bankalar sisteme girer girmez ödenecek sizlere. Sizlerle yaptığımız kontratta ne tazminat ne tahliye ne de öteki bir ülkeye yönlendirme üzere şeyler yok. Türkiye Cumhuriyeti’nin tahliye planında yoksunuz. Protesto yaparsanız kendi zararınıza olur” dediğini argüman etti.
“Bize bu kadar hakaret edilmesini beklemiyorduk” tabirlerini kullanan tercüman, “Biz Afganlar yoksuluz, fakiriz lakin hakaret edilmeyi asla ve asla kabul edemeyiz. ATGK, bize aylardır kelam verdi. ‘Türkiye büyük devlettir, sizi yalnız bırakmaz’ dediler lakin sonunda bize bir veda mektubu bile yazmadan Afganistan’ı terk ettiler. Ve sonunda da askeri bir temsilci tarafından hakarete maruz bırakıldık. Bu hakaret yalnızca üç tercümana değil bütün TSK’nın Afganistan’daki çalışanlarına ve Afganlaradır. Biz tarih boyunca Afganistan ve Türkiye dostluğunun gerçek olduğuna inanlardan olarak bundan sonraki süreçte insani yardım istek uğraşımıza gerek medyalara çıkarak gerek protesto yaparak devam ettireceğiz” diye konuştu.
‘BİZDEN TÜRKİYE’YE YARAR GELİR, ZİYAN GELMEZ’
Büyükelçilikle görüşmeye giden tercümanlardan birisi de içinde bulundukları durumu ise şöyle özetledi, “Benim iki mesajım var. Birinci mesajım Türk kahraman milletine, ikinci mesajım Türk devletine. Türk milletine kendi adıma ve tercümanlar ismine teşekkür ediyorum. 20 sene boyunca memnuniyetle çalıştım tercüman olarak. Bize ekmek kapısı oldu çok vakit.
Bizim Türkiye’ye tahliye edilmemiz hakkında birtakım sebepler var. Türkiye’de çok mülteci var. Ancak bizim onlardan farkımız var. Bizden Türkiye’ye yarar gelir, ziyan gelmez. Türkiye’nin kültürünü, lisanını, dinini bilen, Türkiye’de eğitim gören insanlarız. Biz Afganistan’da Türkiye’nin menfaati ve iki ülkenin dostluk bağları için çalıştık. Yeri geldi canımızı feda ettik, yeri geldi komutanlarımızı mevtten kurtardık, siper olduk. Gece gündüz çalıştık.
Taliban ve DAEŞ bizi makûs olarak görüyor. Biz burada 24 saatte bir yer değiştiriyoruz. Hakikat düzgün dışarı çıkamıyoruz. Saklı alışveriş yapıyoruz. Hayat şu an bizim için çok sıkıntı. Yalnızca Taliban değil DAEŞ tehdidi de var. Bir de işsizlik var ve bu da büyük bir tehdittir. Taliban rejiminde bize iş vermezler. Eğitim sistemi felç oldu Afganistan’da. Çocuklarımız eğitimlerinden alıkonuldu.
İkinci mesajım Türkiye devletine. İnşallah Türkiye 20 sene canı değerine çalışan işçisini ortalıkta bırakıp gitmez. Biz burada sağ kalmak için uğraşıyoruz. Bize ‘Türkiye’ye tahliye edileceksiniz’ dediler. Tazminatımız ve maaşımız da ödenmedi. Resmi olarak ise olumlu ya da olumsuz üst merciilerden dönüş yapılmadı. Biz Türkiye’nin büyüklerinden Afganistan’dan tahliye edilmeyi talep ediyoruz. Çocuklarımızın eğitim hakkı sağlansın istiyoruz.” (Kaynak: Karar)
Gazete Duvar
