Türkiye’de çalışan yabancı asıllı asistan doktorların yaşadığı ve pandemi sürecinde ağırlaşan problemleri, teklif ve talepleri lisana getirmek üzere İstanbul Tabip Odası (İTO) ve Asistan ve Genç Tabip Komitesi tarafından bir basın toplantısı düzenlendi.
İTO Cağaloğlu binasında gerçekleştirilen “Uzmanlık Eğitim İçin Türkiye’ye Gelen Doktorların Emeğine Hürmet Gösterilmelidir” başlıklı basın toplantısına İTO Lideri Prof. Dr. Pınar Saip, İTO Genel Sekreteri Osman Küçükosmanoğlu, İTO Asistan ve Genç Uzman Doktor Kurulu üyeleri Dr. Merve Yıldırım, Dr. Fikret Çalıkoğlu ve hastanelerde çalışan yabancı asıllı asistan tabipler katıldı.
‘SKANDAL TABLONUN DEĞİŞMESİNİ İSTİYORUZ’
Toplantı Dr. Osman Küçükosmanoğlu’nun konuşması ile başladı. Küçükosmanoğlu; “Ülkemizde bulunan binlerce yabacı asıllı tıpta uzmanlık öğrenci, asistan tabibin yaşadıkları meseleleri lisana getirmek için bir ortaya geldik. İstanbul Tabip Odası olarak yabancı asıllı doktorlarımızla birlikte meselelerimizin tahlillerini konuşacağız. Sıhhatte dönüşüm projesi ile birlikte sıhhat kuruluşlarının birer ticarethane üzere çalışması bilhassa eğitim veren kurumların eğitimlerini verememesi, plansız programsız yabancı asıllı doktorların ülkemize davet edilmesi sıkıntılar yaşanmasını beraberinde getiriyor. Sıhhat sigortalarının bulunmaması, sigortalarının kendilerinin ödenmesini istemeleri, fiyatlarla ilgili yaşadığı adaletsizlikler, uzun çalışma saatleri, nöbet sonraki müsaade hakkı, eğitimlerinin aksaması üzere temel meseleleri var” dedi.
Akabinde kelam alan Dr. Saip ise şunları söyledi: “İstanbul Tabip Odası olarak ayrım yapmadan yabancı asıllı tabipler yahut Türkiyeli doktorlar olarak hepimiz doktoruz ve yaşadığımız problemler hepimizi ilgilendiriyor. Ülkemizde çalışmakta ve eğitim almakta olan yabancı asıllı doktorlar de hasta bakmaktadırlar bilhassa bu pandemi sürecinde hasta bakıp kendileri de Covid -19 olmaktadırlar. Yalnız hastalandıkları vakit sigortaları olmadığı için tedavilerini kendileri ödemektedirler. Bu kabul edilebilir bir uygulama değildir. Her çalışan bir günlük bile olsa sigortası yapılmalıdır. Yabancı asıllı asistanların ülkemizde bulunduğu müddette sigortaları yapılmalı ve sıhhat hizmetleri kamu tarafından karşılanmalıdır. Aldıkları fiyatlarda maalesef çok düşük ve aldıkları fiyat ile kira, bakım, yeme- içme, faturalarını karşılamaktan çok uzak. İnsanca yaşabilecekleri fiyat verilmesini talep ediyoruz. İstanbul Tabip Odası ve Asistan ve Genç Uzman Doktor Komitesi olarak her vakit yanındayız ve bu sıkıntıları birlikte tahlil üreteceğiz.”
Toplantıda basın açıklamasını İTO Asistan ve Genç Tabip Komitesi ismine Dr. Fikret Çalıkoğlu okudu.
Yapılan açıklamada şunlar lisana getirildi:
Yabancı asıllı meslektaşlarımız tıpta uzmanlık imtihanında yabancı asıllı tabipler için ayrılmış kontenjanları tercih ederek ülkemizde eğitim alabilmektedir. Uzmanlık eğitimleri mühletince TC asıllı meslektaşları ile birebir iş yükü ve sorumlulukları üstlenmekte, çalıştıkları hastanelerin döner sermayesine birebir katkıyı sağlamakta ve tıpkı eğitimi almaktalar. Ortalarındaki fark ise yabancı asıllı asistan doktorların ek ödeme almamaları, çalıştıkları kurumca sıhhat sigortalarının yapılmamasıdır. Açıktır ki bu bir emek sömürüsüdür. Ülkemizde devletten maaş alıp sıhhat sigortası olmaksızın çalışmaya tek örnek yabancı asistan doktorlardır. Mevcut durumda yabancı asistan doktorlar kendi sıhhat sigortalarını kendileri yaptırmakta, primlerini kendileri ödemektedir. Bu durum meslektaşlarımızı maddi olarak zorlamaktadır. Çıkarları esasen az olduğu için birçok yabancı asistan doktor sıhhat sigortalarını yaptıramamaktadır. Sıhhat sigortası olmaksızın çalışmak zorunda kalan birçok mağdur meslektaşımız vardır. Bu tablo içinde yaşanan en çarpıcı örnekse Covid-19 polikliniğinde çalışırken enfekte olan meslektaşlarımızın tedavi masraflarını ödemesinin istenmesidir. Bu skandal tablonun bir an evvel düzeltilmesini talep ediyoruz.”
‘2 BİN 338 TL MAAŞ İLE ÇALIŞIYORUM’
Açıklamanın akabinde kelam alan Asistan Dr. Orkhan Valiyev ise şöyle konuştu: “Beş yıldır Türkiye’de asistanlık yapmaktayım ve 2 bin 338 TL maaş ile çalışmaktayım. Ek ödeme almadan sıhhat sigortam yapılmadan çalıştırılıyorum. 2019 Ocak ayında bir mahkeme müracaatımız oldu ek ödemelerle ilgili. Mahkemeyi kazanmamıza karşın Danıştay tarafından bu karar bozuldu. Artık ek ödemelerimizde yapılmamakta. Hepatit B hastasına bakarken iğnenin elime batması sonucunda bende iş kazası tutanağı tutulmasını talep ederek tedavimin yapılmasını istedim. Sigortasız çalıştırıldığımızdan kaynaklı iş kazası raporu tutulmadı. Covid sürecinde biz de tüm sıhhat çalışanları üzere özveri ile çalıştık ek ödeme almaksızın. Türkiye’de dört binin üzerinde çalışan yabancı asıllı asistanlar olarak ek ödemelerin yapılması, sıhhat sigortalarımızın yapılması ve öbür asistan arkadaşlarımızla tıpkı şartlarda çalışmak istiyoruz. Taleplerimiz bunlardır.”
‘ÇALIŞTIĞIMIZ HASTANEDEN KAÇMAK ZORUNDA KALIYORUZ’
Son olarak kelam alan Dr.Orkhan Farmanlı ise; şunları söyledi: “Covid devrinde Covid hastalığına yakalanmış bir yabancı asıllı asistan arkadaşımızın meselesini lisana getirmek istiyorum. Arkadaşımız gece nöbetinde rahatsızlanarak acil servise müracaat yapıyor. Sigortası olmadığı için vezneden para ödenmesi talep ediyor. Arkadaşımız çalıştığı hastanede tedavi göremiyor ve acil müdahale edilmiyor. Sonrasında şikayetleri arttığın için tekrar acil servise müracaat yapıyor, sonrasında arkadaşımıza yatış veriliyor. Yedi günlük tedavisinin akabinde taburcu süreçleri için vezneye para yatırılması gerektiği yoksa taburcu olamayacağını belirtiyorlar. Arkadaşımız çalıştığı hastaneden kaçmak zorunda kalıyor parayı ödeyemediği için. Düşün ki çalıştığınız hastanede rehin kalıyorsunuz sigortanız olamadığı için. Yaşadığımız bu sorun yalnızca bir tanesi.” (HABER MERKEZİ)
Gazete Duvar
