İstanbul Başakşehir’de eşiyle birlikte yaşayan 35 yaşındaki Pervin Hamak, 2008 yılının Aralık ayında silahla vurularak öldürüldü. Olayın akabinde Hamak’ın katillerinin kim ya da kimler olduğu tarafında birçok soru işareti oluştu. Hamak belgesi faili meçhul olacakken bir anda her şey değişti ve 3 kişi tutuklandı. Lokal mahkeme, Hamak’ın eski eşi Mehmet Emin Yaba, oğlu Kadir Yaba ve tetikçi olduğu düşünülen Osman Karaçoban’a ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezası verdi. Yargıtay ise bu cezaları bozarak tekrar yargılama tarafında karar verdi. Yargıtay’ın bozma münasebeti ise Hamak’ın evliyken konuttan kaçması ve cinayetin ‘töre saikiyle gerçekleşmediği’ oldu. Hamak cinayetinde 3 kişi ceza alsa bile birçok soru işareti de karşılık bekliyor.

EVVEL ADANA AKABİNDE İSTANBUL

Pervin Hamak, 2004 yılında Şanlıurfa’nın Hilvan ilçesinde eziyet gördüğü için evli olduğu Mehmet Emin Yaba’dan kaçtı. Evvel Adana’ya akabinde İstanbul’a geldi. Hamak burada daha evvel tanıştığı Mahmut Hamak’la evlendi ve bir çocukları dünyayı geldi. Bir mühlet sonra Hamak’ın Mehmet Emin Yaba’dan olma 25 yaşındaki oğlu Kadir Yaba, annesinin İstanbul’daki meskenine gelerek burada yaşamak istediğini söyledi. Anne Hamak, oğlu Kadir Yaba’nın bu talebini kabul etti, Yaba aylarca annesi ve yeni ailesiyle yaşadı. Lakin bir mühlet sonra oğul Kadir Yaba meskenden ayrıldı. Bu ayrılıştan kısa bir müddet sonra Hamak, meskeninde eşi ve konuklarıyla otururken kapı çaldı. Mahmut Hamak’ın açtığı kapıdaki kişinin elinde silah başında siyah bir şapka vardı. Evvel Mahmut Hamak’a, akabinde eşinin yanına koşan Pervin Hamak’a ateş etti. Olayda Mahmut Hamak sağ kurtulurken, 5 çocuk annesi Pervin Hamak kaldırıldığı Bahçeşehir Özel Alman Hastanesi’nde vefat etti.

TELEFON GÖRÜŞMELERİNDEN: KİRALIK KATİL İÇİN DAİRE SATTI

Jandarmanın ekspertiz raporunda atışın uzak uzaklıktan gerçekleştirildiği belirtildi. Fakat uzun bir mühlet başında siyah şapka olan katilin kim olduğu tespit edilmedi, cinayette kimlerin rolü olduğu tarafında net bilgilere ulaşılamadı. Olayla ilgili Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2011 tarihli yetkisizlik kararı ile faillerin yakalanması tarafında cinayet ofis amirliğine yazı yazıldı ve evrak faili meçhul kaldı. Fakat 2014’te ortaya çıkan telefon dinlemeleri her şeyi değiştirdi. Bu kayıtlara nazaran, Mahmut Hamak, Mehmet Emin Yaba’nın kızı Berivan’la yaptığı telefon görüşmesinde, bu olayı Mehmet Emin Yaba ve ağabeyi Kadir Yaba’nın birlikte planladıklarını, Mehmet Emin Yaba’nın kiralık katilin parasını ödemek için Hilvan’daki dairesini sattığını ve Kadir Yaba’nın para karşılığı bir arkadaşını kiraladığını söylüyordu. Bu gelişmenin akabinde haklarında ek kovuşturmaya kararı verilen şüpheliler Mehmet Emin Yaba ve oğlu Kadir Yaba’nın yeni kanıtlar elde edilmesi halinde mahkeme tarafından soruşturmaya dahil edilmelerinin mümkün olduğu kararı verildi. Küçükçekmece 4. Sulh Ceza Mahkemesi de olaydan 5 yıl sonra irtibat tespiti kararı aldı.

EVVEL TEŞHİS ETTİ SONRA VAZGEÇTİ: VİCDANEN RAHAT DEĞİLİM

Bağlantı tespitinin akabinde Kadir Yaba’nın telefon dökümü incelendi. Yaba’nın İstanbul Sarıyer Rumelihisarı Ayazma sokakta telefonunun sinyal verdiği, Osman Karaçoban isimli bir bireyle mesajlaştığı ve görüştükleri tespit edildi. Mahmut Hamak, Büyükçekmece Savcılığı’na verdiği sözde fotoğrafların kendisine gösterilmesi halinde kelam konusu şahısları tespit edeceğini söyledi. Hamak’a Cinayet Ofis Amirliği’nde 6 adet fotoğraf gösterildi. Hamak 5 numaralı fotoğrafın olay gecesi başında siyah şapka bulunan Osman Karaçoban’a ilişkin olduğunu söyledi.

Mahmut Hamak bu tespitten kısa bir müddet sonra Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na bir dilekçe gönderdi. Dilekçede, “Ateş edenin başında şapka vardı. Yüzü açıktı fakat hafifçe sakalları vardı. Daha sonra düşündüğümde bu şahsın Osman olmayabileceğini düşündüm. Vicdanen rahat değilim…” dedi.

Osman Karaçoban ise verdiği sözde cinayeti kendisinin işlemediğini söyleyerek Kadir Yaba’nın daha evvel tekraren kendisine, ‘Annemi öldüreceğim, namusumuzu temizleyeceğim’ dediğini belirtti ve Yaba’yla telefon görüşmesini şöyle anlattı: “Boğaz Köprüsü’nde çalışıyordum. Simit, su, KGS üzere materyal satıyordum. Kadir beni telefonla aradı, yanıma geldi. KGS var mı, Bursa’ya gideceğiz’ dedi. Ben de var dedim ve köprüden geçirene kadar sohbet ettik. Bana, ‘Ben annemi hallettim, bu işi bitirdim…’ dedi.”

Karaçoban’ın İzzet Baysal Devlet Hastanesi’nin kayıtlarında yer alan engelli sıhhat raporu da avukatları tarafından mahkemeye sunuldu. Rapora nazaran Karaçoban’ın sağ el 1’nci ve 2’nci parmağının eklemden ampute olduğu belirtilirken olayı gerçekleştirme ihtimalinin zayıf olduğu söz edildi.

FERDİ MÜSLİM NİÇİN DİNLENMEDİ, HAMAK’IN AVUKATI NEDEN YOK?

Evrakta dikkat çeken diğer bir kısım ise Karaçoban’ın avukatının talebinin reddedilmesi oldu. Kadir Yaba’nın olay günü tekraren Selahattin Müslim ismine kayıtlı bir kişiyi aradığı istikametinde baz kayıtları olduğu, bu telefonu ‘Ferdi Müslim’ isminde birinin kullandığı ve bu kişinin de Yaba’nın arkadaşı olduğu belirtildi. Lakin mahkeme bu kişinin dinlenmesi talebini avukatların ısrarına karşın reddetti. Karaçoban’ın avukatı Gazete Duvar’a yaptığı açıklamada, “Ferdi Müslim kimdir ve niçin mahkeme bu kişiyi dinlemedi? Asıl bu kişinin kim olduğu kuşku uyandırıyor” dedi.

Pervin Hamak’ın evrakındaki bir diğer ayrıntı ise yargılama sürecinde avukatının bulunmaması oldu. Tekraren görülen duruşmada Hamak’ı, Aile, Çalışma ve Toplumsal Siyasetler Bakanlığı’nı ya da Pervin Hamak’ı temsil eden bir avukat bulunmadı.

LOKAL MAHKEME: TÖRE SAİKİYLE CİNAYET İŞLENDİ

Bakırköy 11. Ağır Ceza Mahkemesi, Mahmut Hamak’ın, “Vicdanım rahat değil” dediği dilekçeyi ‘sanıkları cürümden kurtarmaya yönelik’ olarak kıymetlendirdi. Mahkeme ayrıyeten, Pervin Hamak’ın evliyken Hilvan’daki meskenden kaçmasının Mehmet Emin Yaba ve Kadir Yaba istikametinden haksız tahrike neden olmayacağının altını çizdi. Kararda, Pervin Hamak’ın eski eşinden eziyet gördüğü gerekçesiyle konuttan ayrıldığı belirtildi. Ayrıyeten mahkeme, cinayetin töre saikiyle gerçekleştiği istikametinde karar bildirdi, tüm kanıtlarla birlikte Osman Karaçoban, Kadir Yaba ve Mehmet Emin Yaba’ya ‘kasten öldürme’ kabahatinden ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezası verdi.

YARGITAY: TÖRE SAİKİ DEĞİL, EVLİYKEN KAÇTI

Yargıtay 1. Ceza Dairesi ise mahallî mahkemenin verdiği ‘töre saikiyle öldürme’ tarafındaki kararı yanlışsız bulmadı. Daire, Türk Lisan Kurumu’nun Türkçe sözlüğünde yer alan ‘töre’ sözünün manasına işaret ederek, “Bir davranışın töreden kaynakladığını söyleyebilmek için bu davranışın bir toplulukta genel olarak benimsenmiş, yerleşmiş ömür biçimlerinden yahut paha yargılarından kaynaklanmasının gerekli olduğu” biçiminde değerlendirmede bulundu. 1. Ceza Dairesi, cinayetin “töre saikiyle işlenmediğini”, sanıklara taammüden öldürme hatasından mahkumiyet kurulmasını istedi.

Ayrıyeten Yargıtay 1. Ceza Dairesi, Hamak’ın oğlu ve eski eşi için haksız tahrik kararlarının uygulanmasını istedi. Daire, indirim sebebi olarak ise Pervin Hamak’ın evliyken ‘gönül ilişkisi’ kurup Mahmut Hamak’a kaçmasını gösterdi.

Gazete Duvar