ANKARA – Türk Tabipleri Birliği (TTB), 2021 Yılı Merkezi İdare Bütçe Teklifi üzerine görüş ve taleplerine dair basın toplantısı düzenledi. TTB Merkez Kurul Üyesi Deniz Erdoğdu, 18 Kasım’da Meclis’te görüşülecek olan Sıhhat Bakanlığı bütçesine dair, “2020 yılı tüm dünyayı etkileyen salgın nedeniyle bilhassa sıhhat alanında öteki yıllardan çok farklıdır” dedi.
Yerelden iştirakçi bir bütçe hazırlanmadığına dikkati çeken Erdoğdu, “Ülkemizde de düşük gelirli işçi kesitler, sıhhatsiz şartlarda, uzun saatler, yoksulluk ve açlık fiyatı seviyesinde çalışmak zorunda kalmakta, yüksek enflasyon yüzünden inançlı olmayan besin, eksik beslenme, berbat barınma şartlarıyla birlikte daha sık ve kolay hastalanmakta, Kovid-19’u daha ağır geçirmektedir. Toplum sıhhati, Sıhhat Bakanlığı’nın öncelikli misyonudur, bütçeden kâfi kaynak ayırmanın yanında insanların refah seviyesini artırmak da öbür bakanlıkların sorumluluğundadır” diye belirtti.
BÜTÇE YÜZDE 17 DAHA AZ
Bütçenin salgın şartlarına nazaran düzenlenmesi gerektiğinin altını çizen Erdoğdu, “Dolar bazında 2021 yılı merkezi idare bütçesi, 2020 yılına nazaran yüzde 17 daha azdır. Dövizdeki bu süratli artış göz önüne alınırsa, bütçe açığı çok daha fazla olacaktır. Gelir ve kar vergileri içinde kurumlar vergisinin oranı 2011’de yüzde 36,4’ken 2017’de yüzde 33,3’e inmiş, buna karşılık maaş ve fiyatlardan kesilen vergilerin oranı yüzde 63,6’dan yüzde 66,7’ye çıkmıştır. Ayrıyeten geniş halk kesitlerinden alınan KDV, ÖTV vb. dolaylı vergilerin (vergisi ödenmiş fiyat ve maaşların yine vergilendirilmesi) oranı da giderek artmaktadır” diye açıkladı.
SIHHAT BÜTÇESİ GENEL BÜTÇENİN EN AZ YÜZDE 10’UNDAN FAZLA OLMALI
Sıhhat Bakanlığı için 2021 yılı bütçesi 77 milyar 615 milyon TL olacağını söz eden Erdoğdu, bütçede koronavirüse (Kovid-19) ait bir kalemin olmadığına dikkati çekti. Salgın göz önünde bulundurularak hazırlanan bütçenin kâfi olmadığını lisana getiren Erdoğdu, TTB’nin taleplerini şu formda açıkladı:
* Sıhhat Bakanlığı bütçesi pandemi şartlarına uygun hale getirilmelidir. Tedavi edici değil, kollayıcı sıhhat hizmetlerinin hissesi artırılmalıdır.
* Sıhhat Bakanlığı bütçesi genel bütçenin en az yüzde 10’unun üzerinde olmalıdır.
* Genel bütçe gelirleri içinde gelir vergisinin hissesi zenginlerden ve kurumlardan olacak halde artırılmalıdır. Bilhassa önümüzdeki yıllar için servet vergisi uygulaması düşünülmelidir. Dolaylı vergiler, temel besin, elektrik, su, ulaşım üzere muhtaçlıklar üzerinden kaldırılmalı ya da azaltılmalı. Minimum fiyat üzerinden gelir vergisi alınmamalıdır.
FAHİŞ KİRALARDAN VAZGEÇİLMELİ
* Şehir/şirket hastaneleri statüsünden vazgeçilerek, kamuya bağlı devlet hastanelerine dönüştürülmeli, dolar üzerinden ödenen fahiş kiralardan vazgeçilmelidir.
* Son yıllarda giderek azalan genel bütçe yılsonu ödeneğinin Gayri Safi Yurtiçi Gelir içindeki hissesi tekrar artırılmalı, yüzde 40’ın altında olmamalıdır.
* Bütçeden işçi masrafları çıkarılarak, sıhhat hizmetlerine aktarılmalıdır.
* Sıhhat hizmetleri harcamalarında merkezi devlet harcamalarının hissesi artırılmalı, SGK ve hane halkları harcamalarının hissesi azaltılmalı, SGK’ye genel bütçeden aktarılan hisse artırılmalıdır. SGK’nin özel hastanelere yaptığı ödemeler azaltılmalıdır.
* İktisattaki krizi aşmak için tahlil olarak ‘acı reçete’ çıkışının yerine resmi kurumlara alınan araç filolarından, kiralanan konutlardan, ‘itibar’ denilen çok ve lüks tüketimden vazgeçilmelidir. (MA)
Gazete Duvar
